DTÖ Korunma Önlemleri Anlaşması

Mart 2, 2014

|

Kategori:

 Müge Koçum

 

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ 4

1.DTÖ HAKKINDA GENEL BİLGİ 5

1.1 Dünya TicaretÖrgütü Nedir? 5

1.2 DTÖ’nün yapısı 5

1.3 DTÖ’nün Amaçları Nelerdir? 6

1.4 Başlıca Görevleri 6

2. DÜNYA TİCARETİNDE SERBESTLEŞME VE KORUMACILIK 7

3. KORUNMA ÖNLEMLERİ ANLAŞMASI 9

3.1 Anlaşmanın Amacı ve Genel Prensipler 9

3.2 Anlaşmanın Yapısı 10

3.3 Korunma Önlemi Başvurusu için Gerekli Şartlar 11

3.4 Şeffaflık 12

3.5 İlgili Tarafların Katılımı 12

3.6 Gizli Bilgiler 12

3.7 Tarife Oranları 12

3.8 Kota Miktarları ve Kota Modülasyonu 13

3.9 Korunma Önleminin Süresi ve Gözden Geçirilmesi 13

3.10 Uygulamanın Tekrarı 13

3.11 Korunma Önlemleri Komitesi 14

4. KORUNMA ÖNLEMLERİ ANLAŞMASI TÜRKÇE METNİ 15

5. İTHALATTA KORUNMA ÖNLEMLERİNİ DÜZENLEYEN ULUSAL MEVZUAT 24

5.1 Ulusal Mevzuatta Süreç 24

5.2 İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu 25

5.3 İthalatta Korunma Önlemi Alınmasının Aşamaları 25

5.4 Başvuru Süreci 26

5.5 Soruşturma Süreci 28

5.6 ULUSAL MEVZUAT – 2004/7305 sayılı İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı 29

5.7ULUSAL MEVZUAT – İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği 32

5.8 ULUSAL MEVZUAT – 2007/12850 sayılı İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına dair Bakanlar Kurulu Kararı 37

6. KORUNMA ÖNLEMİ DEĞERLENDİRME KURULUNCA ALINMIŞ BİR KORUNMA ÖNLEMİ KARAR ÖRNEĞİ 38

Sonuç 48

Kaynakça 49

Giriş

İkinci Dünya Savaşı sonrası GATT anlaşması ile başlayan uluslararası ticarette serbestleşmeye yönelik çalışmalar, günümüzde de sürdürülmekte, küreselleşme ile gelinen noktada ülkelerin ticari sınırlarının gittikçe eridiği görülmektedir.

Serbestleşme ile artan küresel rekabet, ülkelerin kendi yerli sanayilerini koruma yönünde çeşitli tedbirlere başvurmaları sonucunu da beraberinde getirmiştir. Serbestleşmeyi en çok savunan Gelişmiş Ülkelerin, ithalatın ve dış rekabetin kontrolüne yönelik politikaları da en yoğun kullanan ülkeler oldukları görülmektedir.

Yerli sanayi korumak amacıyla başvurulan ithalatın ve dış rekabetin kontrolü, Dünya Ticaret Örgütü kapsamında yapılan anlaşmalarla, adil ticaret ortamının sağlanabilmesi amacıyla belli kurallara bağlanmıştır. Dünya Ticaret Örgütü üyesi ülkeler, ithalattan olumsuz etkilenmeleri ve artan ithalata bağlı olarak yerli sanayilerinin ciddi zarar görmesi veya ciddi zarar tehdidi ile karşı karşıya kalması halinde Korunma Önlemlerine başvurabilirler. DTÖ Korunma Önlemleri Anlaşması, Korunma Önleminin sınırlı bir süre için uygulanabileceğini ve milli otoritelerce yönetilen soruşturma süreci sonrası gerekliliğinin kanıtlanması durumunda uygulamaya konabileceğini belirtir.

Soruşturmayı yürüten milli otoriteler, soruşturma başlatıldığını ve soruşturma kapsamında alınan kararları DTÖ Korunma Önlemleri komitesine bildirmekle yükümlüdürler.

 

1.DTÖ HAKKINDA GENEL BİLGİ

1.1 Dünya Ticaret Örgütü Nedir?

DTÖ uluslararası ticaret açılımını sağlayan, ticari anlaşmaların hükümetlerce müzakere edildiği, anlaşmazlıkların çözümlenmesini sağlayan, uluslararası ticari kurallar sistemini yöneten bir örgüttür.

1986-1994 yılları arasında gerçekleştirilen Uruguay müzakereleri sonucu 1 Ocak 1995 tarihinde kurulmuştur. Temeli, 2. Dünya Savaşı sonrası yapılmış olan Tarife ve Ticaret Genel Anlaşması ‘ na (GATT) dayanmaktadır.

Şu an pek çok müzakere, 2001 yılında Katar’ın başkenti Doha’da üye devletlerin bakanlarının katılımıyla başlatılmış olan Doha Ajandası kapsamında sürdürülmektedir. Dünya çapında ticaret yapan milletlerin, müzakereler sonucu imzaladıkları anlaşmalarla uluslararası hukuki bir ticaret zemini oluşmaktadır. (3)

DTÖ’nün merkezi İsviçre’nin Cenevre şehrindedir. Son olarak Rusya’nın da üyeliğinin onaylanması ile 154 üye ülkeden oluşmaktadır.

1.2 DTÖ’nün yapısı :

DTÖ üyeleri tarafından yürütülen bir organizasyon olup tüm kararlar üye devletler arası müzakereler sonucunda alınır. Ana kararlar, üye devletlerin bakanlarının, büyükelçi veya delegeleri eşliğinde katıldıkları en az 2 yılda bir yapılan müzakere toplantılarında alınmaktadır.

DTÖ’nün asıl organı her 2 yılda bir toplanan Bakanlar Konferansıdır.Bakanlar Konferansları arasındaki süreçte işleri yürüten bir Genel Konsey vardır. Hem Bakanlar Konferansı ve hem de Genel Konsey tüm üyelerden oluşmaktadır. Yine tüm üyelerin mevcut olduğu konseyler, komiteler ve alt komiteler DTÖ anlaşmaları uygulamalarını izlemek ve yönetmekle görevlidirler. (3)

1.3 DTÖ’nün Amaçları Nelerdir?

Ekonomik gelişme adına ticaretin olabildiğince serbestleşmesini sağlamak, ticaretin önündeki engelleri kaldırmak, dünya çapında ticari kuralların bilinirliği için kuralların şeffaflığını sağlamak DTÖ’nün esas amaçlarıdır. Esas gayesi ticaretin önündeki engelleri kaldırmak veya en aza indirmek olmasına rağmen bazı durumlarda tam aksine engelleyici görevleri de bulunmaktadır. Örneğin ticaret yolu ile salgın hastalıkların yayılmaması ve insan sağlığını tehdit eden durumların önüne geçilmesi maksadıyla DTÖ ticareti engelleyici görev üstlenebilir. DTÖ’nün amaçlarından biri de adil ticareti sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda, ihracat sübvansiyonları ve pazarı kazanmak adına maliyetin altında satılan dampingli ürünler gibi adil olmayan uygulamaların önüne geçilmeye çalışılır.

DTÖ Ticaret Anlaşmaları, mal, hizmet ve fikri mülkiyet haklarını kapsamaktadır. Bu ticari anlaşmalar sabit olmayıp zaman zaman tekrar görüşülebilmekte veya yeni anlaşmalar ilave edilebilmektedir. DTÖ anlaşmaları hükümetler arasında imzalanmakla birlikte esas gaye, mal ve hizmet üreticileri ve ithalat ve ihracatçılarının işlerinin sorunsuz yürümesinin sağlanmasıdır. (3)

1.4Başlıca Görevleri :

·Ticari Anlaşmaları yönetmek, ticari müzakerelerin yapıldığı forumu oluşturmak

·Ticari engelleri kaldırmak veya azaltmak maksadıyla müzakereler yapılması

·Mal ve hizmet ticareti ve ticaretle ilgili fikri mülkiyet hakları konusundaki DTÖ anlaşmalarını izlemek ve yönetmek

·Ticari Anlaşmazlıkları ele almak

·Üye ülkelerin ulusal ticaret politikalarını izlemek, ikili ve bölgesel anlaşmaların şeffaflığını sağlamak

·Gelişmekte olan ülkelere teknik yardım ve eğitim desteği sağlamak

·Diğer uluslararası organizasyonlarla işbirliğinde bulunmak

·DTÖ’ye henüz üye olmayan 30 kadar ülkenin üyelik sürecinde destek sağlamak

·DTÖ faaliyetlerinde faydalanılmak üzere Ekonomik araştırmalar yürütmek, ticari datalar toplamak ve yayınlanmak

·Toplumu DTÖ misyon ve faaliyetleri konusunda eğitmek

2.DÜNYA TİCARETİNDE SERBESTLEŞME VE KORUMACILIK

İkinci Dünya Savaşı sonrasında önem kazanan dünya ticaretinin serbestleşmesi çabaları günümüzde de sürdürülmektedir. Savaş sonrası dönemde dünya ekonomisindeki yapılanma sürecinde uluslararası ticarette liberalleşmenin temelleri atılmıştır. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ile sürekli artan bir dünya ticareti, dünyadaki kaynakların daha etkili kullanımını, istihdamın artmasını ve yaşam standardının yükselmesini sağlamıştır. Ancak dünya ticaretinde serbestleşme ile birlikte dış rekabetin kontrolünü sağlamak amaçlı yeni korumacılık politikaları da ortaya çıkmakta ve serbestleşmeyi savunan gelişmiş ekonomilerin ithalatı ve dış rekabeti kontrol etmeye yönelik önlemleri en çok kullanan ülkeler oldukları gözlemlenmektedir.

Gelişmiş ülkeler bir yandan uluslararası ticaretle ilgili önlemlerin kaldırılmasını istemekle diğer yandan da iç pazarlarını ithalata karşı koruyucu önlemler almakla kendi rekabet güçlerini arttırırken üçüncü ülkelerin rekabet olanaklarını sınırlandırmaktadırlar. Serbestleşmeye paralel olarak gelişmiş ülkelerin korumacı yaklaşımlarını da genişletmeleri karşısında gelişmekte olan ülkeler zaten zayıf olan rekabet güçlerini de kaybetmektedirler. Buna karşılık ancak düşük teknolojili ve kaynağa dayalı üretim ve ihracat gerçekleştirebilen ülkelerin de bu alanda haklı bir koruma arayışına girdikleri görülmektedir. Tüm ülkelerin iç pazarlarını ve iç endüstrilerini korumaları, özellikle yeni sanayi dallarına yatırım yapıldığı aşamada bu sanayi dalının küresel rekabet koşullarına uyum sürecinde büyük önem taşımaktadır.

Ülkeler arası ve bölgeler arası ticarette pazar açılımlarının karşılıklı olması ve gelişmişlik düzeyine bağlı olarak ülkelerin kademeli bir şekilde liberalleşmeye geçmeleri; ülkeler arası büyük dengesizliklerin oluşmasını önlemede ve gelişme yolundaki ülkelerin daha hızlı kalkınmalarını ve ekonomik büyümelerini gerçekleştirmelerini sağlamada önemli bir role sahiptir. (11)

Yerli Sanayinin Korunması :

Ulusal seviyede en anlamlı rekabetçilik kavramı üretkenliktir. Ülkelerin vatandaşları için yükselen bir yaşam standardı sağlama hedefleri, işgücü ve sermayenin kullanımı ve üretkenliğine bağlıdır. Üretkenlik bir ülkenin uzun vadeli yaşam standardının esas belirleyicisi olup kişi başına düşen gelirin de temel sebebidir. Bir ülkenin yaşam standardının yükselmesi için şirketlerin yüksek üretkenlik seviyeleri elde etmeleri ve zaman içerisinde bunu arttıracak kapasiteye sahip olmaları gerekmektedir. Uluslararası ticaret bir ülkenin üretkenliğini arttırabileceği gibi aksi yönde bir tehdit unsuru da olabilmektedir. Bir ülkenin şirketlerinin daha üretken olduğu sektörlerde uzmanlaşmaları, daha az üretken oldukları sektörlerde ise üretim yerine ithalata yönelmeleri ulusal ekonomik büyümeyi destekler. Doğal kaynakların etkili ve verimli kullanımı açısından, hiçbir ülke her alanda rekabetçi olamaz. İdeal olan ülkelerin işgücü havuzlarını ve doğal kaynaklarını en üretken şekilde kullanabilmesidir. Bu bağlamda ülke ekonomisinin belkemiğini oluşturan lokomotif sektörlerde sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlayabilmenin gereği olarak bu sektör firmalarının dış rekabete karşı belli ölçülerde korunmasına ihtiyaç doğmaktadır. (13)

DTÖ, serbest ve açık ticaret sistemini kurarak üye ülkelerin pazarlarını dışa açmalarını amaçlamış fakat bunun yanı sıra ülkelerin yerel üretimlerini dış rekabetten korumalarına da izin vermiştir. DTÖ Korunma Önlemleri Anlaşması belirli koşullarla ticareti sınırlayıcı uygulamalara gidilmesine olanak veren çok taraflı ticaret anlaşmalarından biridir. Bu anlaşma ile üye ülkelerdeki keyfi uygulamalar yasaklanmış veya belirli bir disiplin altına alınmış, yerli sanayi korunurken pazardaki rekabet ortamının bozulmamasına da önem verilmiştir.

İthalatta korunma önlemi; Türkiye’nin de tarafı olduğu Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Korunma Önlemleri Anlaşmasında öngörülen esaslar çerçevesinde, bir yerli sanayi dalının ürettiği ürünlerin benzer veya doğrudan rakip olanlarının ithalatının öngörülmeyen gelişmeler nedeni ile artarak yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturması durumunda ithalata miktar kısıtlaması veya ek mali mükellefiyet getirilmesi suretiyle alınan önlemdir.(2)

3.KORUNMA ÖNLEMLERİ ANLAŞMASI

3.1 Anlaşmanın Amacı ve Genel Prensipler

Korunma önlemleri (Safeguards) ithalata karşı alınan acil tedbirleri ifade etmektedir. DTÖ’ye üye devletler, artan ithalatlar sebebiyle yerli sanayileri zarar gördüğünde veya zarar görme tehdidiyle karşı karşıya olduğunda ithalata engel getirebilirler. Burada söz konusu zarar, ciddi bir zarar olmalıdır.

Korunma önlemleri GATT madde 19’da da mevcut olmakla birlikte o dönemde oldukça seyrek kullanılmıştır. Devletler o dönemlerde yerli sanayilerinin korunması amacıyla GATT’ın dışında ikili anlaşmalarla ihracatın gönüllü kısıtlanması yoluna başvurmaktaydı. DTÖ anlaşmaları ile ihracatın gönüllü kısıtlanması yasaklanmıştır. DTÖ tüm korunma önlemlerine süre limiti getirmektedir.

Korunma önlemi alınabilmesi için ithalatta ciddi artış olması veya pazarda ithalatın oransal artışının çok yüksek olması gerekmektedir. Firmalar veya kuruluşlar, devletleri vasıtasıyla korunma önlemi talebinde bulunabilirler. Korunma önlemi soruşturmaları milli otoritelerce yürütülür. Keyfi uygulamaların önlenmesi açısından, şeffaflık ve belirlenmiş kurallara uygunluk esastır. Soruşturmayı yürüten otoriteler, tüm ilgili tarafların dinlenmesi ve kanıtların ortaya konmasını sağlamak durumundadır. Anlaşmada; meydana gelen ciddi zarar veya zarar tehditleri konusundaki kriterler ve ithalatın yerli sanayiye olumsuz etkilerini belirlemede dikkate alınması gereken faktörler beyan edilmiştir. Korunma önlemi, yerli endüstriye gelen ciddi zararların önlenmesi ve yerli sanayinin tekrar toparlanmasını sağlamak amacıyla uygulanır.

Prensipte korunma önlemleri belirli bir ülkeden yapılan ithalatı hedef alamaz, ülke ayrımı gözetilmez ancak tedarikçi ülkeler arasında kotaların nasıl tahsis edileceğini, belli ülkelerden yapılan ithalatta orantısız ve hızlı artışlar olması halinde oluşacak istisnai halleri de kapsayacak şekilde belirler. Bir korunma önlemi uygulaması 4 yıldan uzun süremez fakat yetkili milli otoritelerce yerli sanayinin toparlanma sürecine bağlı olarak önlemin gerekliliği ispatlandığı takdirde 8 yıla kadar uzatılabilir. Uzatılması kararının alınabilmesi için;

-Yerli Sanayinin mevcut rekabet koşullarına uyum sağlamakta olduğunun kanıtlanması,

– Yeni bir soruşturma başlatılması, gerekmektedir.

Korunma önleminin uzatılması halinde, ilk dönemin sonundaki oranlardan daha yüksek ve daha kısıtlayıcı olamaz. Bir yıldan uzun süren önlemler düzenli aralıklarla liberalizasyon şartına bağlı olarak kademeli şekilde serbestleştirilir. 3 yıldan uzun süreli olarak uygulamaya konan korunma önlemlerinde, uygulama süresinin yarısında, önlemin kaldırılması veya liberalizasyonunun gerekli olup olmadığına dair gözden geçirme soruşturması yapılmaktadır.

Bir ülke, yerli üreticilerini koruma gayesi ile ithalatı engellediği takdirde bunun bir karşılığı olmaktadır. Anlaşmaya göre ihracatçı ülke görüşmeler yoluyla zararının karşılanması yönünde çözüm arayışına girebilir. Anlaşmaya varılamadığı takdirde ihracatçı ülke aynıyla mukabele etme yoluna gidebilir. Mevcut şartlar korunma önlemi anlaşmasına tamamen uyuyor ve önlem ihracatçı ülkeden yapılan ithalattaki ciddi artışlara dayanıyorsa, bu şartlarda ihracatçı ülkenin aynıyla mukabele yoluna başvurabilmesi için korunma önleminin başlangıcından itibaren en az üç yıl beklenmesi gerekmektedir.

Gelişmekte olan ülkeler korunma önlemi uygulamalarından, bir dereceye kadar korunmaktadırlar. Gelişmekte olan bir ülkeye korunma önlemi uygulanabilmesi için söz konusu ürünün ithalatının %3’ü bu ülkeden yapılmış olmalı veya %3’ün altında ithalat gerçekleşen gelişmekte olan ülkelerin toplam ithalatlarının oranı %9’a tekabül etmelidir.

DTÖ Korunma Önlemleri Komitesi, Anlaşma’nın yürürlüğünü ve üyelerin bu konudaki sorumluluklarını denetler. Üye devletler Korunma Önlemi Soruşturmalarının her aşamasını ve buna bağlı olarak aldıkları kararları DTÖ’ye rapor olarak sunmak durumundadır. DTÖ Korunma Önlemleri Komitesi bu raporları değerlendirir ve denetler. (1)

3.2 Anlaşmanın Yapısı :

Anlaşma 14 madde ve 1 ekten oluşmaktadır. Ana hatlarıyla dört bölümdür: (1) Genel Şartlar (Madde 1 ve Madde 2), (2) Üye ülkelerin korunma önlemi başvuru kuralları (DTÖ anlaşması yürürlüğe girdikten sonra konmuş olan kurallar) (Madde 3-9), (3) DTÖ öncesi önlemlere ait kurallar (Madde 10 ve Madde 11), (4) Çok taraflı yükümlülükler ve korunma önlemi başvurusunda bulunan kurumlar (Madde 12-14)

3.3 Korunma Önlemi Başvurusu için Gerekli Şartlar :

Madde 2, Korunma Önlemi uygulanabilmesi için gerekli şartları ortaya koyar. Bu şartlar; (1) Artan İthalat, (2) Bu artan ithalat sebebiyle oluşan veya oluşma tehdidi olan ciddi zarar. Bu önlemlerin, En Çok Kayrılan Ülke ilkesine uygun olarak konması şartı vardır.

Artan İthalat :

Üye devlet Korunma Önlemi koymadan önce artan ithalatı saptamak zorundadır. İthalat artışı mutlak artış olabileceği gibi yerli üretime kıyasla oransal artış da olabilir.

Ciddi Zarar Tespiti :

Anlaşma “Ciddi Zararı”; yerli endüstrinin belirgin şekilde genel olarak zayıflaması şeklinde tanımlar. Ciddi zarar olup olmadığını belirlerken, soruşturma otoritesi ilgili sanayi dalının durumuyla bağlantılı tüm objektif ve ölçülebilir faktörleri araştırmak durumundadır. Analiz edilmesi gereken faktörler; ithalattaki mutlak ve nispi artış oranları, miktarsal ithalat artışı; artan ithalatla birlikte azalan yurt içi pazar payı; satışlar, üretim, verimlilik, kapasite kullanım oranı, kar-zarar ve yerli endüstrideki istihdamdır.

“Ciddi zarar tehdidi” ise varsayım, tahmin veya uzak olasılıklara dayanan tehditler değil, verilerin net olarak gösterdiği yakın zamanda vuku bulacağı açıkça görülen tehditlerdir. Mevcut ciddi zarar bulunmuyor, fakat bununla beraber ciddi zarar tehdidi görülüyorsa yine de Korunma Önlemi alınabilir.

Örneğin Türkiye için ciddi zarar tehdidi olup olmadığının belirlenmesi için :

– İhracatçı ülkedeki söz konusu ürüne ait mevcut stoklar incelenir.

– Türkiye’ye yönelik söz konusu ürünün ihracat artış oranları tespit edilir.

– Ülkenin, mevcut ihracat kapasitesi ile yakın gelecekte öngörülen ihracat kapasiteleri tespit edilir.

– Bu kapasitelerden doğacak ihracatın hangi oranda Türkiye’ye yönelme olasılığının olduğu saptanır. (4)

İthalat artışı ile ciddi zarar veya zarar tehdidi arasındaki bağlantının ortaya konması gerekmektedir. Yerli sanayideki bozulmanın yurtiçi rekabet, verimlilik problemleri veya ihracata yönelik farklı uygulamalardan kaynaklanma olasılığı da soruşturma kapsamında incelenmektedir. (1)

3.4 Şeffaflık :

Soruşturma prosedürleri öncelikle saptanmalı ve yayımlanmalıdır. Korunma Önlemleri Anlaşması, detaylı prosedürel şartları içermez fakat soruşturmanın makul ölçülerde umumi duyurusunu gerekli görür. Soruşturmayı yürüten ilgili otoriteler, incelenen faktörlerin ilintisi dahil olmak üzere konuyla ilgili tüm bulgularını tanıtan ve açıklayan bir rapor yayımlamak durumundadır. (1)

3.5 İlgili Tarafların Katılımı :

Soruşturma otoriteleri ilgili tarafları (ithalatçılar, ihracatçılar, üreticiler vs.) dinleme toplantıları düzenleyerek, tüm taraflara konuyla ilgili görüşlerini sunma hakkı, soruşturulan taraflara da konuyla ilgili kendi açılarından cevaplama hakkı tanımak durumundadır. (1)

3.6 Gizli Bilgiler :

Anlaşma, soruşturma kapsamındaki gizli bilgiler konusundaki kuralları da içermektedir. Genel olarak gizlilik muamelesi gerektiren bilgiler, bilgiyi veren tarafın izni olmadan ifşa edilmez. Bu bilgilerin gizli olmayan özet olarak sunulmaları gerekmekte ancak ilgili taraf özet vermekten de kaçınıyorsa, böyle bir özetin neden yapılamayacağı konusunda açıklama talep edilmektedir. Taraflar sundukları gizli bilgilerin açıklanmasına veya özet halinde paylaşılmasına müsaade etmiyorsa, bu bilgilerin doğruluğu başka kaynaklarca da kanıtlanmadığı takdirde yetkili otoritelerce dikkate alınmaz. (1)

3.7 Tarife Oranları :

Korunma önlemleri gereklilik durumunda, ciddi zararın önlenmesi veya giderilmesi amacıyla şartların düzeltilmesine yardımcı olacak şekilde uygulanır. Anlaşma bağlı gümrük vergi oranlarının üzerine konacak ilave verginin ne ölçüde olacağı konusunda bir madde içermez. (1)

3.8 Kota Miktarları ve Kota Modülasyonu :

  • Korunma önlemi miktarsal kısıt olarak uygulanacaksa, belirlenecek seviye, gösterge olan son üç yılın fiili ithalat oranlarının ortalamasının altında olamaz. Daha farklı ve düşük bir seviye belirlenebilmesi için kesin gerekçe gösterilmelidir. Kurallar ayrıca, geçmiş pazar payları göz önüne alınarak kotanın tedarikçi ülkelere nasıl paylaştırılacağını da belirler. Toplam ithalat artışı içerisinde orantısız artışlar gösteren belli üye ülkelere göre kotalar modüle edilebilir. Genel kurallardan bu gibi sapma sebepleri anlaşmada açıklanmıştır. (1)

3.9 Korunma Önleminin Süresi ve Gözden Geçirilmesi :

Anlaşma koşullarına uygun olarak, uzatılmadığı sürece herhangi bir Korunma Önleminin maksimum süresi 4 yıldır. Bir Korunma Önlemi’nin uzatılması ancak yeni bir soruşturma başlatılarak, ciddi zararın önlenmesi veya giderilmesi açısından gerekliliğinin ispatlanması ve aynı zamanda da alınmış olan önleme bağlı olarak yerli sanayide toparlanma sürecinin görüldüğüne dair kanıtlar ortaya konması koşuluyla mümkün olabilir. Uygulamanın ilk süreci ve uzatılması süreci toplam 8 yılı geçemez. İlaveten uygulama süresi 1 yıldan uzun olan korunma önlemleri uygulama süresince düzenli aralıklarla kademeli olarak liberalize edilmeli, yani serbestleştirilmelidir. Korunma önlemi ilk uygulama süresinin akabinde uzatıldığında da bu kademeli liberalizasyon devam etmelidir. 3 yıldan uzun süren her önlem uygulama sürecinin ortasında gözden geçirilmelidir. Bu gözden geçirme esnasında elde edilen verilere göre önlemin kaldırılması veya daha fazla serbestleştirilmesi sonucu da çıkabilmektedir. (1)

3.10 Uygulamanın Tekrarı :

Korunma önlemi uygulanmış bir ürüne tekrar korunma önlemi uygulanması belli kurallarla sınırlandırılmıştır. Normal şartlarda bir ürüne uygulanan korunma önleminin üzerinden en az 2 yıl olmak şartıyla, korunma önleminin süresine eşit bir zaman geçmeden aynı ürüne tekrar korunma önlemi uygulanamaz. Bununla birlikte, korunma önleminin süresi 180 gün veya daha kısa ise ilk önlemin duyurulmasından itibaren 1 yıl geçtiğinde ve son 5 yıl içerisinde aynı ürüne 2’den fazla korunma önlemi uygulanmadığı takdirde yeniden uygulanabilir. (1)

3.11 Korunma Önlemleri Komitesi :

Korunma önlemi uygulamaları, bildirim şartları ve bu bildirimlerin Korunma Önlemleri Komitesi tarafından incelenmesi yoluyla çok taraflı olarak disipline edilmiştir.

Komitenin görevi genel olarak anlaşmanın uygulanmasının izlenmesi ve kontrol edilmesi, DTÖ Mal Ticareti Konseyine rapor verilmesi, üye devletler tarafından başlatılan Korunma Önlemleri’nin Korunma Önlemleri Anlaşmasına uygunluğunun denetlenmesi, müzakerelere katkıda bulunulması, teklif edilen mukabelelerin incelenmesi şeklinde sıralanabilir.

Üyeler, kendi kanun, yönetmelik ve idari prosedürlerini ve olası değişiklikleri Komite’ye bildirmekle durumundadırlar.

Üyeler, ciddi zarar veya zarar tehdidine karşılık Korunma Önlemi soruşturması başlattıklarını, gerekçelerini, artan ithalat sebebiyle ciddi zarar veya zarar tehdidi oluştuğuna dair bulgularını ve Korunma Önleminin uygulanmasına veya uzatılmasına dair aldıkları kararları Komite’ye bildirmekle yükümlüdürler. Alınan kararların dayanakları da Komite’ye sunulmak durumundadır. Soruşturma kapsamındaki gizli bilgilerin açıklanması gerekmemektedir.

Üyelerin, korunma önlemi uygulamaya konmadan veya uzatılmadan önce, ürünün ihracatçısı olan DTÖ üyesi taraflara makul bir müzakere fırsatı tanıma zorunluluğu vardır. (1)

4.KORUNMA ÖNLEMLERİ ANLAŞMASI TÜRKÇE METNİ

KORUNMA TEDBİRLERİ ANLAŞMASI

Üyeler,

GATT 1994 temeline dayanan uluslararası ticaret sistemini geliştirmek ve güçlendirmek genel amacını akılda tutarak;

Korunma tedbirleri üzerinde yeniden çok-taraflı kontrol kurmak ve bu kontrolden kaçan tedbirleri ortadan kaldırmak için, GATT 1994’ün disiplinlerinin ve özellikle GATT 1994’ün XIX. Maddesinde yer alan disiplinlerin (Belirli Ürünlerin İthalatında Acil Eylem) açıklığa kavuşturulması ve takviye edilmesi ihtiyacını kabul ederek;

Yapısal uyumun önemini ve uluslararası pazarlardaki rekabetin sınırlandırılmasından ziyade, geliştirilmesinin önemini kabul ederek; ve

Bu amaçlarla, bütün Üyelere uygulanabilir ve GATT 1994’ün temel ilkelerine dayalı kapsamlı bir anlaşmaya ihtiyaç duyulduğunu da kabul ederek,

Aşağıdaki hususlarda anlaşmaya varmışlardır:

Madde 1

Genel Hüküm

Bu Anlaşma, GATT 1994’ün XIX.maddesinde öngörülen tedbirler olarak anlaşılacak olan korunma tedbirlerinin uygulanması için kurallar koymaktadır.

Madde 2

Şartlar

1.Bir Üye,[1] yalnız aşağıdaki hükümlere uygun olarak, bir ürünün, kendi topraklarına, benzer veya doğrudan rakip ürünler üreten yerli endüstrinin ciddi zarar görmesine yol açan veya yol açabilecek şartlar altında ve yerli üretime kıyasla mutlak veya nispi olarak çok yüksek miktarlarda ithal edilmekte olduğunu tespit ederse o ürünü korumak için bir korunma tedbiri uygulayabilir.

2.Korunma tedbirleri, ithal edilmekte olan ürünün kaynağına bakılmaksızın uygulanacaktır.

Madde 3

Soruşturma

1.Bir Üye, ancak o Üye’nin yetkili makamlarınca daha önce belirlenmiş ve GATT 1994 Madde X uyarınca ilan edilmiş prosedürlere uygun olarak bir soruşturma yapılmasını müteakip bir korunma tedbiri uygulayabilir. Bu soruşturmada, ilgili bütün taraflara makul şekilde ilan yapılacak ve bir korunma tedbiri uygulanmasının kamu yararına olup olmayacağı hakkında ve diğer hususlarda görüşlerini sunabilme ve diğer tarafların görüşlerine cevap verebilme imkanı dahil, ithalatçılar, ihracatçılar ve diğer ilgili tarafların delil ve görüş sunabilecekleri kamuya açık duruşmalar yapılacak ve diğer uygun yöntemler kullanılacaktır. Yetkili makamlar, ilgili bütün gerçek ve hukuki hususlar hakkında vardıkları sonuçları ve bulgularını içeren bir rapor yayımlayacaklardır.

2.Nitelik olarak gizli olan veya gizlilik şartıyla sağlanan herhangi bir bilgi, nedeni gösterildiğinde, yetkili makamlarca gizli tutulacaktır. Bu tür bilgiler, onları veren tarafın izni olmadan ifşa edilmeyecektir. Gizli bilgiler veren taraflardan, bu bilgilerin gizli olmayan özetlerini vermesi talep edilebilir. Eğer taraflar bu bilgilerin özetlenemeyeceğini belirtirlerse, niçin bir özet verilemeyeceğinin açıklaması istenebilir. Ancak, yetkili makamlar, bir gizlilik talebinin haklı olmadığını düşünürler ve ilgili taraf bilginin açıklanmasını veya onun genel veya özet şekilde açıklanmasını istemiyor ise, makamlar bu bilgiyi dikkate almayabilirler meğer ki bilginin doğru olduğu uygun kaynaklardan onları tatmin edecek şekilde gösterilebilsin.

Madde 4

Ciddi Zararın veya Ciddi Zarar Tehdidinin Tespiti

1.Bu Anlaşmanın amaçları bakımından:

(a)”ciddi zarar”, bir yerli sanayi dalının durumunda belirgin bir genel bozulma anlamına gelecektir;

(b)”ciddi zarar tehdidi”, paragraf 2’nin hükümlerine uygun olarak, açıkça yaklaşan ciddi bir zarar anlamına gelecektir. Bir ciddi zarar tehdidinin olup olmadığının belirlenmesi, yalnızca iddialara, varsayımlara veya uzak ihtimallere değil, gerçeklere dayandırılacaktır; ve

(c)zarar veya zarar olasılığını belirlerken, bir “yerli sanayi dalı”, bir Üyenin toprakları içinde faaliyet gösteren ve benzer veya doğrudan rakip ürünler üreten üreticilerin hepsi veya ürettikleri benzer veya doğrudan rakip ürünlerin toplam üretimi o ürünlerin toplam yerli üretiminin önemli bir kısmını teşkil eden üreticiler anlamına gelecektir.

2.(a)Bu Anlaşma hükümleri çerçevesinde, artan ithalatın bir yerli endüstriye ciddi zarar vermiş olup olmadığını veya ciddi zarar verme tehdidi yaratıp yaratmadığını belirlemek için yapılacak soruşturmada, yetkili makamlar, özellikle ilgili ürünün ithalatındaki mutlak ve nispi artış oranı ve miktarı, artan ithalat tarafından alınan yurtiçi piyasa payı, satışların, üretimin, üretkenliğin, kapasite kullanımının, kar ve zararların ve istihdamın seviyesindeki değişmeler başta olmak üzere, o endüstrinin durumuyla ilişkili olan ve objektif ve ölçülebilir bir niteliği olan ilgili bütün faktörleri dikkate alacaklardır.

(b)Alt-paragraf (a)’da söz edilen tespit, ilgili ürünün artan ithalatı ve ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi arasındaki nedensel bağın varlığı, objektif deliller temelinde soruşturma sonucunda kanıtlanmadıkça, yapılmayacaktır. Artan ithalatla birlikte başka faktörler de yerli sanayi dalına zarar gelmesine neden olmakta ise, bu zarar, artan ithalata atfedilmeyecektir.

(c)Yetkili makamlar, Madde 3 hükümlerine uygun olarak, soruşturulan olayın ayrıntılı bir analizini incelenen faktörlerin olayla ilgili olduğu da gösterecek şekilde ivedilikle yayımlayacaklardır.

Madde 5

Korunma Tedbirlerinin Uygulanması

1.Bir Üye, ancak ciddi zararı önlemek veya gidermek ve intibakı kolaylaştırmak için gerekli olduğu ölçüde koruyucu tedbirler uygulayacaktır. Bir miktar kısıtlaması kullanıldığı takdirde, böyle bir tedbir, ithalat miktarını, istatistiklerin mevcut olduğu en son üç temsili yıldaki ithalatın ortalaması şeklinde alınacak olan yakın bir dönemin seviyesinin altına ciddi zararı önlemek veya gidermek için farklı bir seviyenin gerekli olduğunu gösteren açık bir sebep belirtilmedikçe indirmeyecektir. Üyeler, bu amaçların sağlanması için en uygun tedbirleri seçmelidirler.

2.(a)Tedarikçi ülkeler arasında bir kota tahsis edilmesi durumunda, kısıtlamaları uygulayan Üye, ilgili ürünün tedarikinde önemli bir menfaati olan bütün diğer Üyeler ile, kota paylarının tahsis edilmesi konusunda anlaşmaya gidebilir. Bu yöntemin uygulanmasının makul olmadığı durumlarda, ilgili Üye, ürünün tedarikinde önemli bir menfaati olan Üyelere, o ürünün ticaretini etkilemiş olan veya etkileyebilecek olan özel faktörleri de dikkate alarak, ürünün ithalatının toplam miktarının veya değerinin bir önceki temsili dönemde bu Üyeler tarafından tedarik edilen oranlar temelinde paylar tahsis edebilir.

(b)Madde 13 paragraf 1’de öngörülen Korunma Tedbirleri Komitesi’nin nezaretinde Madde 12 paragraf 3 çerçevesinde istişareler yapılması şartıyla ve (i) belirli Üyelerden ithalatın, temsili dönemde ilgili ürünün ithalatındaki toplam artışa göre dengesiz bir yüzdeyle artmış olduğunu, (ii) alt paragraf (a)’daki hükümlerden ayrılma nedenlerinin haklı olduğunu, ve (iii) bu ayrılmanın şartlarının ilgili ürünün bütün tedarikçileri bakımından adil ve eşit olduğunu gösteren kesin kanıtların Komite’ye sunulması şartıyla, bir Üye alt paragraf (a)’daki hükümlere uymayabilir. Böyle bir tedbirin süresi, Madde 7 paragraf 1 çerçevesindeki başlangıç süresini geçmeyecektir. Yukarıda belirtilen ayrılma, ciddi zarar tehdidi durumunda mümkün olmayacaktır.

Madde 6

Geçici Korunma Tedbirleri

Gecikme nedeniyle giderilmesi zor olacak bir zararın meydana geleceği kritik durumlarda, bir Üye, artan ithalatın ciddi zarara neden olduğu veya olacağı yönünde açık deliller olduğunun önceden belirlenmesi üzerine geçici bir korunma tedbiri alabilir. Geçici tedbirin süresi 200 günü aşmayacak olup bu süre içinde 2,3,4,5,6,7 ve 12 maddelerin gerekleri yerine getirilecektir. Bu tedbirler, tarife artışları şeklinde olmalıdır ve bu tarife artışları, Madde 4 paragraf 2’de belirtilen müteakip soruşturma sonucunda artan ithalatın bir yerli sanayi dalına ciddi zarar vermemiş olduğu veya verme tehdidinin bulunmadığı tespit edildiği takdirde derhal geri ödenecektir. Böyle bir geçici tedbirin süresi, başlangıçtaki sürenin ve Madde 7’nin 1,2 ve 3 sayılı paragraflarında belirtilen herhangi bir süre uzatımının bir parçası olarak sayılacaktır.

Madde 7

Korunma Tedbirlerinin Süresi ve Gözden Geçirilmesi

1.Bir Üye, sadece ciddi zararı önlemek veya gidermek ve intibakı kolaylaştırmak için gerekli olabilecek bir süre için korunma tedbirleri uygular. Bu süre, paragraf 2 çerçevesinde uzatılmadıkça, dört yılı aşmayacaktır.

2.İthalatçı Üye’nin yetkili makamları, 2,3,4 ve 5 sayılı maddelerde tarif edilen prosedürlere uygun olarak, korunma tedbirinin ciddi zararı önlemek veya gidermek için gerekli olmaya devam ettiğini ve sanayi dalının intibak etmekte olduğunu gösteren deliller olduğunu tespit etmiş olmak ve Madde 8 ve 12’nin ilgili hükümlerine uyulması şartıyla, paragraf 1’de belirtilen süre uzatılabilir.

3.Herhangi bir geçici tedbirin uygulanma süresi, başlangıçtaki uygulamanın süresi ve bunun herhangi bir uzatımı dahil, bir koruma tedbirinin toplam süresi sekiz yılı aşmayacaktır.

4.Madde 12 paragraf 1 hükümleri çerçevesinde bildirilen bir korunma tedbirinin beklenen süresinin bir yılın üzerinde olduğu bir durumda intibakı kolaylaştırmak için, tedbiri uygulayan Üye, uygulama süresi içinde düzenli aralıklarla tedbiri tedricen liberalize edecektir. Tedbirin süresi üç yılı geçerse, tedbiri uygulayan Üye, tedbir süresinin en geç ortasında durumu gözden geçirecek ve durum müsaitse tedbiri kaldıracak veya liberalleştirme süresini hızlandıracaktır. Paragraf 2 çerçevesinde uzatılan bir tedbir, başlangıç süresinin sonundaki durumuna kıyasla daha kısıtlayıcı olmayacak ve liberalize edilmeye devam edilecektir.

5.DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinden sonra korunma tedbirine tabi olmuş bir ürünün ithaline, uygulamama süresi en az iki yıl olmak şartıyla, daha önce uygulanmış olan tedbirin süresine eşit bir süre boyunca yeniden korunma tedbiri uygulanmayacaktır.

6.Paragraf 5’in hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 180 gün veya daha az süreli bir korunma tedbiri, aşağıdaki durumlarda, bir ürünün ithaline yeniden uygulanabilir:

(a) O ürünün ithaline karşı bir korunma tedbirinin yürürlüğe sokulduğu tarihten bu yana en az bir yıl geçmiş ise; ve

(b)böyle bir korunma tedbiri, tedbirin yürürlüğe sokulduğu tarihten hemen önceki beş yıl içinde aynı ürüne karşı iki defadan fazla uygulanmamış ise.

Madde 8

Tavizler ve Diğer Yükümlülüklerin Seviyesi

1.Bir korunma tedbiri uygulamayı teklif eden veya bir korunma tedbirinin uzatılmasını isteyen bir Üye, Madde 12 paragraf 3 hükümlerine uygun olarak, kendisi ve böyle bir tedbir tarafından etkilenecek olan ihracatçı Üyeler arasında GATT 1994 çerçevesindeki mevcut tavizlerinin ve diğer yükümlülüklerinin seviyesini eşit düzeyde korumaya gayret edecektir. Bu amaca ulaşmak için, ilgili Üyeler, tedbirin ticaretleri üzerindeki olumsuz etkilerin telafi edilmesiiçin uygun ticaret telafi araçları üzerinde anlaşabilirler.

2.Madde 12 paragraf 3 çerçevesindeki istişarelerde 30 gün içinde bir anlaşmaya varılamadığı takdirde, tedbirden etkilenen ihracatçı Üyeler, tedbirin uygulanmasından sonra en geç 90 gün içinde, yazılı bir bildirimde bulunarak, bu bildirimin Mal Ticareti Konseyi tarafından alındığı günden sonraki 30 günlük sürenin dolması üzerine, GATT 1994 çerçevesindeki aynı derecede eşdeğer tavizlerini veya diğer yükümlülüklerini, korunma tedbirini uygulayan Üyenin ticaretine uygulanmasını, Mal Ticareti Konseyi tarafından uygun bulunması halinde, askıya almakta serbest olacaklardır.

3.Paragraf 2’de belirtilen askıya alma hakkı, koruma tedbirinin ithalat seviyesindeki mutlak bir artış nedeniyle alınmış olması ve bu tedbirin işbu Anlaşma hükümlerine uygun olması şartıyla, koruma tedbirinin yürürlükte olduğu ilk üç yıl boyunca kullanılmayacaktır.

Madde 9

Gelişme Yolundaki Üye Ülkeler

1.Gelişme yolunda üye ülke menşeili bir ürüne karşı, bu ülkenin ilgili ürünün ithalatçı Üye ithalatındaki payı yüzde 3’ü ve toplu olarak yüzde 3’ten daha az ithalat payına sahip gelişme yolundaki üye ülkelerin ilgili ürünün toplam ithalatının yüzde 9’unu geçmediği sürece, korunma tedbirleri uygulanmayacaktır[2]

2.Gelişme yolundaki bir üye ülke, bir koruma tedbirinin uygulama süresini, Madde 7 paragraf 3’de öngörülen azami sürenin iki yıl ötesine kadar uzatma hakkına sahip olacaktır. Madde 7 paragraf 5’in hükümleri saklı kalmak kaydıyla, gelişme yolundaki bir üye ülke, DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinden sonra korunma tedbirine tabi olmuş bir ürünün ithaline karşı, uygulamama süresi en az iki yıl olmak şartıyla, böyle bir tedbirin daha önce uygulanmış olduğu sürenin yarısına eşit bir süreden sonra yeniden bir korunma tedbiri uygulamak hakkına sahip olacaktır.

Madde 10

Önceden MevcutXIX. Madde Tedbirleri

Üyeler, DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinde mevcut olan GATT 1947 Madde XIX çerçevesinde alınmış bütün korunma tedbirlerini, ilk uygulandıkları tarihten sonra en geç sekiz yıl içinde veya DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde (hangisi daha sonra ise) ortadan kaldıracaklardır.

Madde 11

Bazı Tedbirlerin Yasaklanması ve Kaldırılması

1.(a)Bir Üye,işbu Anlaşma’ya uygun olarak tatbik edilen XIX. Madde hükümlerine uyanlar dışında GATT 1994 Madde XIX’da belirtilen belirli ürünlerin ithalatına karşı herhangi bir acil işlem yapmayacak veya yapmaya çalışmayacaktır.

(b)Ayrıca, bir Üye ihracat veya ithalat üzerinde gönüllü ihracat kısıtlamaları, muntazam pazar düzenlemeleri veya benzer başka tedbirler talep etmeyecek, almayacak veya muhafaza etmeyecektir.[3],[4] Bunlar, tek bir Üye tarafından yapılan işlemleri olduğu kadar iki veya daha fazla Üye arasında yapılmış anlaşmalar, düzenlemeler ve mutabakatlar çerçevesindeki işlemleri de kapsar. DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinde yürürlükte olan böyle bir tedbir, işbu Anlaşmaya uyumlu hale getirilecek veya paragraf 2’ye uygun olarak ortadan kaldırılacaktır.

(c)Bu Anlaşma, Madde XIX dışındaki GATT 1994 hükümleri ve bu Anlaşmadan başka Ek 1A’daki Çok taraflı Ticaret Anlaşmaları’nın hükümleri uyarınca veya GATT 1994 çerçevesinde kabul edilmiş protokoller ve anlaşmalar veya düzenlemeler uyarınca talep edilen, alınan veya muhafaza edilen tedbirler için geçerli değildir.

2.Paragraf 1(b)’de belirtilen tedbirlerin ortadan kaldırılması, DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinden sonra en geç 180 gün içinde ilgili Üyeler tarafından Korunma Tedbirleri Komitesine sunulacak takvimlere göre yapılacaktır. Bu takvimler, paragraf 1’de belirtilen bütün tedbirlerin, süresi 31 Aralık 1999’u geçmeyecek olan, her bir ithalatçı Üye[5] için bir tane spesifik tedbirden daha fazla olmamak üzere, DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinden sonra dört yılı geçmeyecek bir süre içinde kaldırılmasını veya bu Anlaşmaya uyumlu hale getirilmesini öngöreceklerdir. Böyle herhangi bir istisna, DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinden itibaren 90 gün içinde, doğrudan ilgili Üyeler arasında karşılıklı olarak kararlaştırılmalı ve Korunma Tedbirleri Komitesinin inceleme ve onayına sunulmalıdır. Bu Anlaşmanın Eki, bu istisna kapsamına girdiği üzerinde mutabık kalınan bir tedbiri belirtmektedir.

3.Üyeler, kamu ve özel kuruluşlar tarafından, paragraf 1’de belirtilenlere eşdeğer hükümet-dışı tedbirler alınmasını veya sürdürülmesini teşvik etmeyecek veya desteklemeyeceklerdir.

Madde 12

Bildirim ve İstişare

1.Bir Üye:

(a)ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi ve bunun nedenleri hakkında bir soruşturma süreci başlattığında;

(b)artan ithalatın neden olduğu bir ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi tespit ettiğinde; ve

(c)bir korunma tedbiri uygulamaya veya süresini uzatmaya karar verdiğinde,

derhal Korunma Tedbirleri Komitesi’ne bildirimde bulunacaktır.

2.Paragraf 1(b) ve 1(c)’de belirtilen bildirimleri yaparken, bir korunma tedbiri uygulamayı veya süresini uzatmayı teklif eden Üye, Korunma Tedbirleri Komitesi’ne, artan ithalatın neden olduğu ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi hakkında deliller, ilgili ürünün ve önerilen tedbirin tam bir tanımı, önerilen yürürlüğe koyuş tarihi, beklenen süresi ve tedrici liberalizasyon takvimi dahil, ilgili bütün bilgileri verecektir. Bir tedbirinin süresinin uzatılması söz konusu ise, ilgili sanayi dalının intibak etmekte olduğuna dair deliller de sunulacaktır. Mal Ticareti Konseyi veya Korunma Tedbirleri Komitesi, tedbiri uygulamayı veya süresini uzatmayı teklif eden Üyeden, gerekli görebilecekleri ilave bilgileri talep edebilirler.

3.Bir koruma tedbiri uygulamayı veya süresini uzatmayı teklif eden bir Üye, başka şeyler yanında, paragraf 2 kapsamında sağlanan bilgileri gözden geçirmek, tedbir hakkında fikir teatisinde bulunmak ve Madde 8 paragraf 1’de belirtilen amaca ulaşma yolları üzerinde bir anlaşmaya varmak için, ilgili ürünün ihracatçıları olarak önemli bir menfaati olan Üyeler ile önceden istişarelerde bulunmak için uygun imkan sağlayacaktır.

4.Bir Üye, Madde 6’da belirtilen bir geçici korunma tedbiri almadan önce, Korunma Tedbirleri Komitesine bildirimde bulunacaktır. Tedbir alındıktan hemen sonra istişareler başlatılacaktır.

5.Bu Maddede belirtilen istişarelerin sonuçları, Madde 7 paragraf 4’te belirtilen yarı dönem değerlendirmelerin sonuçları, Madde 8 paragraf 1’de belirtilen herhangi bir tazmin şekli, ve Madde 8 paragraf 2’de belirtilen tavizler ve diğer yükümlülüklerin askıya alınmasına ilişkin teklifler, ilgili Üyeler tarafından derhal Mal Ticareti Konseyine bildirilecektir.

6.Üyeler, korunma tedbirleriyle ilgili yasa, yönetmelik ve idari prosedürlerini ve bunlarda yapılan değişiklikleri derhal Korunma Tedbirleri Komitesine bildireceklerdir.

7.DTÖ Anlaşmasının yürürlüğe giriş tarihinde mevcut olan Madde 10 ve Madde 11 paragraf 1’de tanımlanan tedbirleri sürdürmekte olan Üyeler, DTÖ Anlaşması’nın yürürlüğe giriş tarihinden sonra en geç 60 gün içinde Korunma Tedbirleri Komitesine bu tedbirleri bildireceklerdir.

8.Herhangi bir Üye, bu Anlaşmada ele alınan ve işbu Anlaşma gereğince bu bildirimleri yapmaları gereken diğer Üyeler tarafından bildirilmemiş olan bütün yasa, yönetmelik, idari prosedürleri ve tedbir veya işlemleri Korunma Tedbirleri Komitesine bildirebilir.

9.Herhangi bir Üye, Korunma Tedbirleri Komitesine, Madde 11 paragraf 3’te belirtilen hükümet-dışı herhangi bir tedbiri bildirebilir.

10.Bu Anlaşmada atıfta bulunulan belirtilen bütün bildirimler, normal olarak, Mal Ticareti Konseyi’ne Korunma Tedbirleri Komitesi vasıtasıyla yapılacaktır.

11.Bu Anlaşmadaki bildirime ilişkin hükümler, herhangi bir Üyenin, ifşa edilmesi sonucunda yasaların uygulanmasının engelleneceği veya kamu yararına aykırı bir durumun ortaya çıkacağı ya da belirli kamu veya özel kuruluşların meşru ticari menfaatlerinin zarar göreceği gizli bilgileri açıklamasını gerektirmeyecektir.

Madde 13

Denetleme

1.Mal Ticareti Konseyinin denetiminde, isteyen herhangi bir Üye’nin katılımına açık bir Korunma Tedbirleri Komitesi kurulmuştur. Komite aşağıdaki fonksiyonlara sahip olacaktır:

(a)bu Anlaşmanın genel uygulanmasını izlemek, Mal Ticareti Konseyine bu hususta yıllık rapor vermek ve uygulamanın iyileştirilmesine yönelik tavsiyelerde bulunmak;

(b) Bir korunma tedbiriyle ilgili olarak, etkilenen bir Üye’nin talebi üzerine bu Anlaşma’nın usule ilişkin gereklerine uyulup uyulmadığını belirlemek ve bulgularını Mal Ticareti Konseyine rapor etmek;

(c)Talep eden Üyelere bu Anlaşma hükümleri çerçevesindeki istişarelerde yardımcı olmak;

(d)Madde 10 ile Madde 11’in 1. paragrafı kapsamındaki tedbirleri incelemek, bu tedbirlerin kaldırılmasını izlemek ve Mal Ticareti Konseyine uygun şekilde rapor etmek;

(e)bir korunma tedbiri alan Üye’nin talebi üzerine, askıya alınması teklif edilen tavizler veya diğer yükümlülüklerin “aynı derecede eşdeğer” olup olmadığını incelemek ve Mal Ticareti Konseyine uygun şekilde rapor etmek;

(f)bu Anlaşmada öngörülen bütün bildirimleri kabul etmek ve incelemek ve Mal Ticareti Konseyi’ne uygun şekilde rapor etmek; ve

(g)bu Anlaşma ile ilgili olarak Mal Ticareti Konseyi’nin tespit edebileceği diğer işlevleri yerine getirmek.

2.Gözetim işlevini yerine getirmede Komiteye yardımcı olmak için, Sekretarya, bildirimler ve kendisine açık diğer güvenilir bilgilere dayanarak, bu Anlaşmanın işleyişi hakkında yıllık rapor hazırlayacaktır.

Madde 14

Anlaşmazlıkların Halli

Anlaşmazlıkların Halli Mutabakat Metninde belirtildiğive uygulandığı şekliyle GATT 1994’ün XXII ve XXIII. Maddelerinin hükümleri, istişarelerde ve bu Anlaşma kapsamında ortaya çıkan ihtilafların çözümlenmesinde geçerli olacaktır.

EK

MADDE 11 PARAGRAF 2’DE BELİRTİLEN İSTİSNA

 

ilgili üyeler

ürün

sona eriş tarihi

AT\Japonya

Binek arabaları, arazi taşıtları, hafif ticari araçlar, hafifkamyonlar (5 tona kadar), ve tümüyle demonte şekilde aynı araçlar (CKD setleri)

31 Aralık 1999

 

5.İTHALATTA KORUNMA ÖNLEMLERİNİ DÜZENLEYEN ULUSAL MEVZUAT

Ø4067 Sayılı Kanun (Bu Kanun ile “İthalatta Korunma Tedbirleri Anlaşmasını da kapsayan Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması” Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmıştır. Korunma Tedbirleri Anlaşması, 25/02/1995 tarihli ve 22213 sayılı Resmi Gazete’de 243. Sayfada yer almaktadır.)

Ø2004/7305 sayılı İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı (Bu karar, 29/05/2004 tarih ve 25476 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.)

Ø2007/12850 sayılı İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına dair Bakanlar Kurulu Kararı

Øİthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği (8/06/2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır) (2)

5.1Ulusal Mevzuatta Süreç

Yazılı Başvuru / re’sen

Ön İnceleme Raporu

Kurul

 

 
 

 

Soruşturma AçılırSoruşturmaya Gerek Görülmez

Soruşturma

Bilgi toplama, inceleme, kamu dinleme

Soruşturma Raporu

Kurul

 

 
 

 

Önlem AlınırSoruşturma Önlemsiz Kapatılır

5.2İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu

İthalata korunma önlemi alınması taleplerinin değerlendirilerek, soruşturma başlatılıp başlatılmamasına, korunma önlemi alınıp alınmamasına, önlem alınması halinde önlemin türüne, büyüklüğüne ve süresine karar veren ve Bakanlar Kurulu’na öneride bulunan Kuruldur. (2)

5.3İthalatta Korunma Önlemi Alınmasının Aşamaları

  • Başvurunun alınması.
  • Genel Müdürlükçe başvurunun ön incelemesinin yapılması.
  • Ön inceleme raporunun Kurul’a sunulması ve Kurul tarafından değerlendirilerek soruşturma açılıp açılmaması konusunda karar alınması.
  • Kurulun soruşturma açılmasına karar vermesi durumunda Kurul Kararı’nın, soruşturmaya ilişkin usul, esas ve sürelerin Resmi Gazete’de yayımlanması. Başvuruya ve soruşturma açılışına ilişkin bilgilerin Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği’ne bildirilmesi.
  • Genel Müdürlükçe soruşturma kapsamında bilgi toplanması, toplanan bilginin değerlendirilmesi ve soruşturma sonuç raporunun hazırlanması. (Tarafların yazılı ve sözlü görüşlerinin alınması, bunların taraflarla tartışılması, gerekli durumlarda yerinde inceleme yapılması bu süreç içerisinde gerçekleştirilir.)
  • Soruşturma sonuç raporunun Kurul’a sunulması ve Kurulca değerlendirilerek soruşturmanın Karar’a bağlanması.
  • Kurul Kararı’nın ve önlem alınmasına karar verilmişse uygulamaya yönelik mevzuatın Resmi Gazete’de yayımlanması ve soruşturma sonucuna ilişkin bilgi ve bulguların Dünya Ticaret Örgütü ve Avrupa Birliği’ne bildirilmesi. (2)

5.4Başvuru Süreci

Başvuru, toplam yerli üretimin çoğunluğunu temsil etmek kaydı ile, yerli üretim dalını temsil eden meslek örgütleri veya yerli üretim dalında iştigal eden üreticiler tarafından ortaklaşa yapılabilir.

Başvuru formunun doldurulması Başvuru Koordinatörü tarafından gerçekleştirilir. Başvuru Koordinatörü tüm başvuru firmaları ile irtibat halinde olup, firmalarla Korunma Önlemi Değerlendirme Kurulu arasında bilgi akışını sağlayan kişidir. Korunma önlemi başvuru formu gizli ve gizli olmayan iki nüsha halinde doldurulur.Başvuru formunun firmalara ait gizli bilgileri içeren kısmı her firma tarafından ayrı ayrı doldurularak dilekçe ekinde Müsteşarlığa (Dış Ticaret Müsteşarlığı Ekonomi Bakanlığı bünyesine katılması sebebiyle Bakanlık İthalat Genel Müdürlüğü’ne) sunar.

Başvuru formunda aşağıdaki bilgiler sunulur :

Başvuru konusu eşyanın;

Cinsi, modeli, tipi, teknik özellikleri

Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu

Kullanım alanları

Dağıtım kanalları

Kullanıcı/tüketici tercihlerini etkileyen faktörler; satın alma kararına etki eden fiyat, kalite vs. faktörler

Fiyat bilgileri ve yerli üretilenler ile ithal edilenlerin fiyat karşılaştırması, ithal edilenlerin FOB ve CIF fiyatları

Üretim süreci, üretimde kullanılan hammadde ve ara mallara ilişkin bilgiler

Yerli üretim üzerinde ciddi zarar ve zarar tehdidi oluşturacak şekilde ithal edilenlerin menşe ülkeleri

Toplam yurt içi üretimine ilişkin bilgiler (Türkiye’deki üretimin tamamını yansıtmalı)

Toplam yurt içi tüketimine ilişkin bilgiler

Üretiminde istihdam edilen işçilerin toplam sayısı, bu sayıyı destekleyen SSK bildirimleri

İthalatına ilişkin bilgiler ve ithalat artışına neden olan öngörülmeyen gelişmeler

Toplam ihracatına ilişkin bilgiler

İthalatının gerçekleşme koşullarının yerli üretim üzerinde ciddi zarar veya zarar tehdidi oluşturduğu iddiasına ilişkin bilgiler, yerli üreticilerinin ekonomik göstergelerinde meydana gelen bozulmanın söz konusu eşyanın ithalatında meydana gelen artıştan kaynaklandığı; diğer faktörlerin ise (ihracatta düşüş, tüketimde daralma, iç piyasada talebi aşan boyutta üretim kapasitesi, alternatif ürünlerin gelişmesi, finansman, amortisman, diğer giderlerde artış, çalışma sermayesi darlığı, yeni gelişen teknolojilere ayak uydurulamaması, yurt içi rekabet şartlarına uyum sağlanamaması vb.) bu bozulma üzerinde etkisi bulunmadığına ilişkin somut veriler

İthalatında Korunma önlemi alınması halinde işletmelerin rekabete uyum planı

Başvuruda bulunan firmalara ilişkin ekonomik göstergeler;

Bilanço ve gelir tabloları

Üretim miktar ve değerine ilişkin veriler

Şirket içi transfer ve dikey kullanım (başvuru konusu eşya, söz konusu firmanın fabrikasında başka bir ürün için girdi olarak kullanılıyorsa)

Yurt içi satışlar, net yurt içi satış cirosu

Yurt dışı satışlar, net yurt dışı satış cirosu

Net ciro = net yurt içi satışlar + net yurt dışı satışlar

Satılan mamul maliyeti

Satış giderleri, genel ve idari giderler (Faaliyet giderleri)

Finansman net giderleri

Ticari maliyet (Satılan mallar maliyeti)

Faaliyet karı

Dönem sonu stoklar

Kapasite

Kapasite kullanım oranı

İstihdam (çalışan direk işçi sayısı)

Verimlilik

Amortisman ve yıpranma giderleri

Firma geneline ilişkin veriler, firmanın tüm faaliyetleri ile ilgili bilgiler

Ön inceleme sırasında İthalat Genel Müdürlüğü, gerekli gördüğü ilave bilgi ve belgeleri de başvuru taraflarından isteyebilir.

Ön inceleme sonrası Korunma Önlemi Değerlendirme Kurulu soruşturma açılıp açılmamasına karar verir. (2)

5.5Soruşturma Süreci

Korunma Önlemi Değerlendirme Kurulu, soruşturma açılmasına karar verdiği takdirde, Resmi Gazete’de ilan edilir. İlanın akabinde 30 gün süre boyunca, soruşturma sonucundan etkilenecek ilgili taraflar yazılı olarak dinlenme talebinde bulunurlar. Dinlenme talebi için başvuran tüm ilgili taraflar İthalat Genel Müdürlüğünce birlikte ya da ayrı ayrı dinlenir. Taraflar sözlü olarak verdikleri bilgileri yazılı olarak da sunarlar.

Soruşturma kapsamında gerekli görüldüğü takdirde yerinde inceleme yapılabilir. Taraflarca gizlilik kaydı ile sunulan bilgiler gizli tutulur ve bu bilgilerin gizli olmayan özeti yine taraflarca hazırlanır.

Soruşturma neticesinde Kurul tarafından Korunma Önlemine gerek görülmezse soruşturmanın kapatıldığına dair alınan karar Resmi Gazete’de duyurulur. Artan ithalat ve bunun sebep olduğu ciddi zarar veya zarar tehdidi görüldüğü tespit edilirse Korunma Önlemi alınmasına karar verilir. Karar yine Resmi Gazete’de yayımlanarak uygulamaya konur. (2)

5.6ULUSAL MEVZUAT – 2004/7305 sayılı İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı

Karar :10/05/2004 tarih ve 204/7305 sayı

29/05/2004 tarih ve 25476 sayılı Resmi Gazete

Amaç ve kapsam

Madde 1- Bu Karar bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla, uluslararası yükümlülükler ve ülke yararı göz önüne alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.

Tanımlar

Madde 2- Bu Kararda yer alan;

a) Müsteşarlık:  Dış Ticaret Müsteşarlığını,

b) Genel Müdürlük:  Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğünü,

c) Kurul: 4 üncü maddede teşkili ve görevleri belirtilen “İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu” nu,

d) Tarife kontenjanı : Belirli bir dönem itibariyle gümrük vergisinde ve/veya diğer mali yüklerde indirim yapılan ya da muafiyet sağlanan ithalatın miktar veya değerini,

e) Yerli üreticiler: Yurtiçinde faaliyet gösteren ve benzer veya doğrudan rakip malların tamamını veya önemli bir kısmını üreten üreticileri,

f) Ciddi zarar : Yerli üreticilerin durumunda belirgin ve genel bir bozulmanın ortaya çıkmasını,

g) Ciddi zarar tehdidi : Yakın bir gelecekte ortaya çıkması açık olan ciddi zararı

ifade eder.

Yetki

 

 

Madde 3- Bu Karar kapsamında; 

 

a) Korunma önlemlerini önermeye, uygulamaya, izlemeye,

 

b) Gerektiğinde soruşturma süresini uzatmaya,

 

c) İlgili mevzuat çerçevesinde görüşmeler yapmaya ve uzlaşma metinleri hazırlamaya, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan bu metinleri uygulamaya,                         

 

d) İthal mallarla ve yapılan beyanın doğruluğuyla ilgili incelemeleri yapmaya veya yaptırmaya,

 

e) Uygulamaya ilişkin ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamaya ve  talimat vermeye, 

 

f) Yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya

 

Müsteşarlık yetkilidir.

 

 

 

İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu          

 

Madde 4- Bu Karar ile “İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu” oluşturulmuştur. Kurul, İthalat Genel Müdürü veya görevlendireceği Genel Müdür Yardımcısının başkanlığında, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret  Odaları ve Ticaret  Borsaları  Birliğinin  yanı sıra, Müsteşarlığın İhracat, Avrupa Birliği ile Anlaşmalar Genel Müdürlüklerinin yetkili birer temsilcisi ve Genel Müdürlüğün ilgili Daire Başkanından oluşur. Kurul Başkanı, konunun niteliğine göre danışma mahiyetinde ilgili uzmanları Kurul toplantılarına çağırabilir.

 

Kurul’un sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.

 

İthalatta korunma önlemleri konusunda Genel Müdürlüğün teklifi üzerine Kurul tarafından karar alınır.

 

Kurul’un görevleri şunlardır:

 

a) Soruşturma başlatılıp başlatılmamasına karar vermek,  

 

b) Soruşturma süresi içerisinde başvurunun geri çekilmesi durumunda soruşturmanın sürdürülmesine veya sonuçlandırılmasına karar vermek,

 

c) Geçici korunma önlemi alınıp alınmamasına, önlem alınması halinde önlemin türüne, büyüklüğüne ve süresine karar vermek,

 

d)Korunma önlemi alınıp alınmamasına, önlem alınması halinde önlemin türüne, büyüklüğüne ve süresine karar vermek,

 

e) Yürürlükteki korunma önlemlerine ilişkin karar almak,

 

f) Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılması için öneride bulunmak.

 

 

 

Geçici korunma önlemi

 

Madde 5- Bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktarlarda ithal edildiği yönünde açık kanıtların bulunduğu ve gecikmenin telafisi güç zararlara yol açabileceği kritik durumlarda ülke yararı göz önüne alınarak, geçici korunma önlemi alınabilir.

 

Geçici korunma önlemi; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabilir.

 

Geçici korunma önleminin gümrük vergilerinde artış yapılması şeklinde uygulanması halinde, İthalat Rejimi Kararı kapsamında belirlenen gümrük vergisi oranı ile geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen gümrük vergisi oranı arasındaki farka tekabül eden tutar gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır.

 

Geçici korunma önleminin ek mali mükellefiyet getirilmesi şeklinde uygulanması halinde, varsa İthalat Rejimi Kararı kapsamında belirlenen ek mali mükellefiyet ile geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen ek mali mükellefiyet arasındaki farka  tekabül eden tutar gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır. İthalat Rejimi Kararı kapsamında tespit edilmiş ek mali mükellefiyetin bulunmaması halinde ise, geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen ek mali mükellefiyetin tamamı gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır.

 

Soruşturma sonucunda korunma önlemi alınmasına karar verilmesi halinde, teminata bağlanan tutar Hazineye irat kaydedilir.

 

Korunma önleminin, geçici korunma önleminden daha düşük belirlenmesi halinde aradaki fark ilgiliye iade edilir. Korunma önleminin geçici korunma önleminden daha yüksek olması halinde ise aradaki fark tahsil edilmez.

 

Korunma önlemi alınmasına gerek olmadığına karar verilmesi durumunda, geçici korunma önlemi yürürlükten kaldırılır. Bu durumda, gümrük idarelerince teminata bağlanan tutar gümrük mevzuatının teminata bağlanan vergilerin geri verilmesine ilişkin hükümleri dahilinde ilgililere iade edilir.

 

 

 

Korunma önlemi

 

Madde 6- Bir malın benzer veya doğrudan  rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edildiği hallerde ülke yararı göz önüne alınarak, yapılacak soruşturma sonucunda korunma önlemi alınabilir.

 

Korunma önlemi; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabilir. 

 

Diğer mevzuat hükümleri

 

Madde 7- Bu Karar;

 

a) Kamu ahlakı, kamu düzeni veya kamu güvenliğinin; insan, hayvan ve bitki sağlığının;  sanatsal, tarihi veya arkeolojik değer taşıyan ulusal hazinelerin veya fikri, sınai ve ticari mülkiyetin korunması amaçlarıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde getirilen ithalata ilişkin yasakların, miktar kısıtlamalarının veya denetim zorunluluklarının,

 

b) Kambiyo ile ilgili işlemlerin,

 

c) Uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin,

 

d) İthalat Rejimi Kararı ve İthalat Yönetmeliği ile ithalata ilişkin diğer mevzuatın bu mevzuata aykırı olmayan hükümlerinin

 

uygulanmasını engellemez. 

 

Yayım

 

Madde 8- Bu Karar kapsamında soruşturma açılmasına, soruşturmanın sonuçlandırılmasına ve yürürlükteki korunma önlemlerine ilişkin kararlarResmi Gazete’de yayımlanır.

 

Yönetmelik

 

Madde 9-   Bu Kararın uygulanmasına ilişkin  usul ve esaslar ile Kurul’un çalışma usul ve esaslarına ilişkin hususlar yönetmelikle belirlenir.

 

Yürürlükten kaldırılan mevzuat

 

Madde 10- 30/04/1995 tarihli ve 95/6814 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri ile Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkında Karar ile 06/10/1995 tarihli ve 95/7348 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Karar yürürlükten kaldırılmıştır. 

 

Geçici Madde 1- Bu Kararın yürürlüğe giriş tarihinden önce 30/04/1995 tarihli ve 95/6814 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri ile Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkında Karar ile 06/10/1995 tarihli ve 95/7348 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Karar çerçevesinde başlatılmış soruşturmalar ve uygulanmakta olan korunma önlemlerine ilişkin işlemlere bu Karar hükümleri çerçevesinde devam olunur. 

 

Geçici Madde 2- Diğer mevzuatta bulunan 30/04/1995 tarihli ve 95/6814 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri ile Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkında Karar ile 06/10/1995 tarihli ve 95/7348 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Karar çerçevesinde korunma önlemleri uygulamasına ilişkin olarak yapılan atıflar bu Karara yapılmış sayılır.

 

Yürürlük

 

Madde 11- Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer

 

Yürütme

 

Madde 12- Bu Karar hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

 

 

 

1.1              ULUSAL MEVZUAT -İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği

 

08/06/2004 tarih ve 25486 sayılı Resmi Gazete

 

Amaç ve Kapsam

 

Madde 1- Bu Yönetmelik, 10/05/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Karar uyarınca; bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla, uluslararası yükümlülükler ve ülke yararı göz önüne alınarak korunma önlemleri alınmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.

 

Tanımlar

 

Madde 2-  Bu Yönetmelikte yer alan;  

 

a) Müsteşarlık:  Dış Ticaret Müsteşarlığını,

 

b) Genel Müdürlük:  Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğünü,

 

c) Kurul: 12 nci maddede çalışma usul ve esasları belirtilen “İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu” nu,

 

d) Tarife kontenjanı : Belirli bir dönem itibariyle gümrük vergisinde ve/veya diğer mali yüklerde indirim yapılan ya da muafiyet sağlanan ithalatın miktar veya değerini,

 

e) Kota : Belirli bir dönem itibariyle yapılmasına izin verilen ithalatın miktar ve/veya değerini,

 

f) Yerli üreticiler: Yurtiçinde faaliyet gösteren ve benzer veya doğrudan rakip malların tamamını veya önemli bir kısmını üreten üreticileri,  

 

g) Ciddi zarar : Yerli üreticilerin durumunda belirgin ve genel bir bozulmanın ortaya çıkmasını,

 

h) Ciddi zarar tehdidi : Yakın bir gelecekte ortaya çıkması açık olan ciddi zararı,

 

i) İlgili taraf: İlgili ülke/ülkeler yetkili temsilcileri, yerli üreticiler, ithalatçılar, ihracatçılar/üreticiler, tüketiciler, kullanıcılar ile bunların bağlı olduğu kuruluşları veya bunların yetkili temsilcilerini

 

ifade eder.  

 

Ön inceleme

 

Madde 3- Bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktarlarda ithal edildiği iddiasıyla, ilgili gerçek ve tüzel kişiler veya bunların bağlı bulundukları Meslek Kuruluşları ya da Odaların yazılı talebi üzerine veya Genel Müdürlük tarafından re’sen ön inceleme başlatılabilir. Başvuruların Genel Müdürlükten temin edilecek başvuru formunun tam ve usulüne uygun şekilde doldurularak yapılması gerekmektedir.

 

Genel Müdürlük, gerekli gördüğü takdirde, ön inceleme sırasında ek bilgi ve belgeler isteyebilir.

 

Ön inceleme aşamasında başvurunun geri çekilmesi halinde, Genel Müdürlükçe işlemlere son verilebilir.

 

Ön inceleme sonuçları Kurulun değerlendirmesine sunulur. Kurulun değerlendirmesinde esas olarak;

 

a) Söz konusu malın ithalat düzeyi ve koşulları ile ithal eğilimi ve yerli üreticilerin ekonomik durumuna ilişkin unsurlar,

 

b) Bu Yönetmelik kapsamında alınabilecek önlemler

 

üzerinde durulur.

 

 Kurul, yapacağı değerlendirmede soruşturma açılmasını gerekli görmediği takdirde, keyfiyet, başvuru sahiplerine Genel Müdürlük tarafından yazılı olarak bildirilir.

 

Soruşturma

 

Madde 4- Kurul, soruşturma açılmasına karar verirse, durum Resmi Gazete’de ilan edilir. Bu ilanda ilgili tarafların  kendilerini tanıtmaları, görüşlerini yazılı olarak sunmaları ve bilgi vermeleri için öngörülen süre ile Genel Müdürlük tarafından sözlü olarak dinlenebilme talebinin yapılabileceği süre belirtilir. Bu süreler soruşturmanın açılmasına ilişkin kararın Resmi Gazete”de ilan tarihinden itibaren 30 (otuz) gün ile sınırlıdır.

 

İlgili taraflar Resmi Gazete’deki ilanda belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunarak soruşturmanın sonucundan etkileneceklerini ve dinlenmeleri için özel nedenleri olduğunu kanıtladıkları takdirde Genel Müdürlük tarafından sözlü olarak dinlenir.

 

Genel Müdürlük ilgili tarafları tek tek veya bir arada dinleyebilir. İlgili taraflarca sözlü olarak verilen bilgiler, yazılı olarak sunulmaları halinde Genel Müdürlükçe dikkate alınır. Ayrıca, ilanda belirtilen süre içinde kendini tanıtan ilgili taraflar yazılı bir başvuru ile mevcut bilgileri incelemeyi talep edebilir ve Genel Müdürlükçe talebin haklı görülmesi halinde 6 ncı madde hükümlerine göre gizli sayılmayan bilgileri inceleyebilirler.

 

Soruşturmanın herhangi bir aşamasında Genel Müdürlükçe istenen bilgilerin öngörülen süre içinde temin edilememesi ya da soruşturmanın engellendiğinin anlaşılması halinde, soruşturma mevcut veriler üzerinden sonuçlandırılır. Genel Müdürlükçe, sağlanan bilgilerin yanlış olduğu tespit edildiği takdirde bu bilgiler dikkate alınmaz.

 

Soruşturma sırasında, başvurunun geri çekilmesi halinde, Kurul tarafından konu incelenerek soruşturmanın önlemsiz kapatılmasına karar verilebilir.

 

Soruşturma, Genel Müdürlükçe yürütülerek 9 (dokuz) ay içinde tamamlanır. Gerekli hallerde bu süre 2 (iki) ay uzatılabilir.

 

            Yerinde inceleme

 

Madde 5- Eldeki bilgilerin doğrulanması ve/veya ek bilgi sağlanması amacıyla, ilgili taraflar nezdinde yerinde inceleme yapılabilir.

 

Yerinde inceleme yapılmadan önce ilgili taraflara incelenecek bilginin ve/veya istenilen ek bilginin mahiyeti hakkında bilgi verilir. Ancak bu durum yerinde inceleme sırasında daha ayrıntılı bilgi istenmesini engellemez.

 

Gizlilik

 

Madde 6- Bu Yönetmelik kapsamında elde edilen bilgi talep ediliş amacı dışında kullanılamaz. Toplanan gizli nitelikteki bilgi veya gizli olduğu belirtilerek verilen bilgi, suç teşkil eden hususlara yönelik kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bunları verenlerin yazılı izni olmadan açıklanamaz.

 

Açıklanması haksız rekabet ve kazanca sebep olabilecek veya bilgiyi temin eden kişi veya bu kişinin bilgiyi elde ettiği kişi üzerinde önemli ölçüde olumsuz etki yaratabilecek nitelikte olan bilgi ile, haklı bir neden gösterilmek koşuluyla, ilgili taraflarca gizlilik kaydıyla verilen bilgi gizli addedilir.

 

Gizlilik kaydıyla bilgi veren tarafın, bu bilginin gizli olmayan bir özetini vermesi gerekir. Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaşılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olmalıdır. Söz konusu taraflar, istisnai hallerde, bu bilginin özetlenemeyecek nitelikte olduğunu belirtebilirler. Bu gibi istisnai durumlarda, bilginin özetlenemeyecek nitelikte olmasının nedenlerinin yazılı olarak belirtilmesi gerekir. 

 

Ancak, bir bilginin gizli tutulması talebinin haklı olmadığının anlaşılması ve bu bilgiyi veren tarafın söz konusu bilginin herhangi bir şekilde açıklanmasını istememesi durumunda, söz konusu bilgi başka kaynaklardan doğrulanmadıkça soruşturmada dikkate alınmayabilir.   

 

Yukarıdaki hükümler, toplanan bilginin, genel bilgilere ve özellikle bu Yönetmelik kapsamında alınan kararların gerekçelerine referans olarak kullanılmasını engellemez.

 

Ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidinin tespiti ve değerlendirilmesi

 

Madde 7- İthalatın seyri ve gerçekleşme koşulları ile bu ithalat sonucunda yerli üreticilerin ciddi zarar görüp görmediği veya görme tehdidinin bulunup bulunmadığı hakkında yapılacak  incelemede, özellikle aşağıdaki  faktörler  dikkate alınır:

 

a) İthalatın hacmi, ithalatta mutlak rakamlar itibariyle ya da yerli üretime veya tüketime göre nispi olarak bir artış olup olmadığı,

 

b) İthalat fiyatları, yerli üreticiler tarafından üretilen benzer veya doğrudan rakip malın fiyatına oranla belirgin bir fiyat düşüklüğü olup olmadığı,

 

c) Üretim, verimlilik, kapasite kullanımı, satışlar, pazar payı, kar/zarar ve istihdam

 

gibi belli bazı ekonomik göstergelerdeki gelişmelerin benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerindeki etkisi.

 

Genel Müdürlük, ciddi zarar tehdidi iddiasında bulunulduğu durumlarda, bu iddia konusu hususun ciddi zarara dönüşme olasılığının olup olmadığının araştırılmasında aşağıdaki faktörleri dikkate alabilir:

 

a) Türkiye’ye yönelik ihracatın artış oranı,

 

b) İhracatçı ve/veya menşe ülkedeki stoklar, mevcut veya yakın gelecekte olabilecek ihracat kapasitesi ve bu kapasiteden doğan ihracatın Türkiye’ye yapılması olasılığı.

 

Soruşturmanın Önlemsiz Kapatılması

 

Madde 8- Soruşturmanın tamamlanmasını müteakip Genel Müdürlük, önerileri ile birlikte soruşturma sonuçlarını Kurul’a sunar.

 

Kurul’un yapacağı değerlendirmede korunma önlemine gerek olmadığı sonucuna varılırsa soruşturma kapatılır ve kapatma kararı özet gerekçesiyle birlikte Resmi Gazete’de yayımlanır.

 

Geçici korunma önlemi

 

Madde 9- Bir malın benzerveya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktarlarda ithal edildiği yönünde açık kanıtların bulunduğu ve gecikmenin telafisi güç zararlara yol açabileceği kritik durumlarda ülke yararı göz önüne alınarak, geçici korunma önlemi alınabilir.

 

Geçici korunma önlemi; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabilir.

 

Geçici korunma önleminin gümrük vergilerinde artış yapılması şeklinde uygulanması halinde, İthalat Rejimi Kararı kapsamında belirlenen gümrük vergisi oranı ile geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen gümrük vergisi oranı arasındaki farka tekabül eden tutar gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır.

 

Geçici korunma önleminin ek mali mükellefiyet getirilmesi şeklinde uygulanması halinde, varsa İthalat Rejimi Kararı kapsamında belirlenen ek mali mükellefiyet ile geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen ek mali mükellefiyet arasındaki farka  tekabül eden tutar gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır. İthalat Rejimi Kararı kapsamında tespit edilmiş ek mali mükellefiyetin bulunmaması halinde ise, geçici korunma önlemi kapsamında belirlenen ek mali mükellefiyetin tamamı gümrük mevzuatının ilgili hükümlerine göre teminata bağlanır.

 

Soruşturma sonucunda korunma önlemi alınmasına karar verilmesi halinde, teminata bağlanan tutar Hazineye irat kaydedilir.

 

Korunma önleminin, geçici korunma önleminden daha düşük belirlenmesi halinde aradaki fark ilgiliye iade edilir. Korunma önleminin geçici korunma önleminden daha yüksek olması halinde ise aradaki fark tahsil edilmez.

 

Korunma önlemi alınmasına gerek olmadığına karar verilmesi durumunda, geçici korunma önlemi yürürlükten kaldırılır. Bu durumda, gümrük idarelerince teminata bağlanan tutar gümrük mevzuatının teminata bağlanan vergilerin geri verilmesine ilişkin hükümleri dahilinde ilgililere iade edilir.

 

Korunma önlemi

 

Madde 10- Bir malın benzer veya doğrudan  rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edildiği hallerde ülke yararı göz önüne alınarak, yapılacak soruşturma sonucunda korunma önlemi alınabilir.

 

Korunma önlemi; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabilir.

 

Korunma önlemi olarak ilgili malın ithalatında belli miktar ve/veya değerler tespit edilirken (kota tesisinde), ciddi zararı ortadan kaldıracak ya da önleyecek başka bir seviye gerekmedikçe, ithalat istatistiklerinin mevcut olduğu son üç temsili yılın ortalama ithalat düzeyi dikkate alınır.

 

            Korunma önleminin süresi ve gözden geçirilmesi

 

Madde 11-Korunma önlemi, ciddi zararı önleyecek ya da ortadan kaldıracak ve yerli üreticilerin piyasa koşullarına uyumunu kolaylaştırmaya yeterli olacak bir süre için uygulanır. Korunma önleminin süresi 3 üncü fıkra çerçevesinde uzatılmadıkça, geçici önlemler de dahil 4 (dört)  yılı aşamaz.

 

Korunma önleminin süresinin bir yılın üzerinde olduğu durumlarda önlem düzenli aralıklarla liberalize edilecektir. Önlem süresinin 3 (üç) yılı geçtiği durumlarda uygulanmasının hâlâ gerekli olup olmadığını tespit etmek veya liberalleştirme süresini hızlandırmak için önlem süresinin en geç ortasında durum gözden geçirilecektir.

 

Korunma önleminin ciddi zararı önlemek veya gidermek için gerekli olmaya devam ettiğini ve yerli üreticilerin piyasa koşullarına uyum sağlamakta olduğunu gösteren kanıtların tespit edilmesi halinde, önlemin süresi, yeniden açılacak soruşturma sonucunda uzatılabilir. Süresi uzatılan önlem, başlangıç süresinin sonundaki durumuna kıyasla daha kısıtlayıcı olmayacak ve liberalize edilmeye devam edilecektir. Bu durumda önlemin toplam uygulama süresi 10 (on) yılı aşamaz.

 

Yönetmelik kapsamında korunma önlemine tabi olmuş bir ürünün ithaline, uygulamama süresi en az 2 (iki) yıl olmak şartıyla, daha önce uygulanmış olan önlem süresinin yarısına eşit bir süre boyunca yeniden korunma önlemi uygulanmaz.

 

Ancak, ürünün ithaline karşı bir korunma önleminin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en az bir yıl geçmiş ise ve böyle bir korunma önlemi, önlemin yürürlüğe girdiği tarihten önceki 5 (beş) yıl içinde aynı ürüne karşı iki defadan fazla uygulanmamış ise, 180 (yüz seksen) gün veya daha az süreli bir korunma önlemi yeniden uygulanabilir.  

 

 Genel Müdürlük, mevcut korunma önleminin uygulama süresi içerisinde, res’en veya başvuru halinde önlemin etkilerini incelemek ve uygulanmasının hâlâ gerekli olup olmadığını değerlendirmek üzere Kurul’u toplantıya çağırabilir. Bu toplantılarda Kurul, yürürlükteki önlemin etkilerini ve sonuçlarını değerlendirir ve uygulamanın devamına veya kaldırılmasına karar verebilir. Bu kararlar özet gerekçesiyle birlikte Resmi Gazete’de yayımlanır.

 

 

 

 

 

Kurul’un çalışma usul ve esasları

 

Madde 12-  İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu’nun çalışması aşağıdaki usul ve esaslara göre yürütülür.

 

Kurul, başkanın çağrısı üzerine salt çoğunluk ile toplanır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde takip eden iş günü yapılacak toplantıda çoğunluk aranmaz.

 

Kurul, korunma önlemleri konusunda Genel Müdürlüğün teklifi üzerine karar alır.

 

Kurul kararları, toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Oyların eşit olması halinde Kurul Başkanının oy vermiş olduğu taraf çoğunluğu sağlamış olarak kabul edilir.  Kurul üyeleri, ilgili taraflar ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 245 inci Maddesinde belirtilen tür ilişkide bulunduklarının tespiti halinde toplantılara katılamazlar. Kurul üyesi meslek kuruluşu temsilcilerinin, soruşturma konusu malın üreticisi, ihracatçısı ve ithalatçısı olmaması ve bu malların herhangi bir şekilde ticaretiyle iştigal etmemesi zorunludur. Aksi takdirde 5 inci fıkra hükmü uygulanır.  Kurul’un  sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.

 

              Diğer mevzuat hükümleri

 

Madde 13- Bu Yönetmelik;

 

a) Kamu ahlakı, kamu düzeni veya kamu güvenliğinin; insan, hayvan ve bitki sağlığının;  sanatsal, tarihi veya arkeolojik değer taşıyan ulusal hazinelerin veya fikri, sınai ve ticari mülkiyetin korunması amaçlarıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde getirilen ithalata ilişkin yasakların, miktar kısıtlamalarının veya denetim zorunluluklarının,

 

b) Kambiyo ile ilgili işlemlerin,

 

c) Uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin,

 

d) İthalat Rejimi Kararı ve İthalat Yönetmeliği ile ithalata ilişkin diğer mevzuatın bu mevzuata aykırı olmayan hükümlerinin  uygulanmasını engellemez.

 

            Tebliğ

 

Madde 14- Bu Yönetmelikte yer alan hususlarla ilgili olarak uygulamaya yönelik tebliğler çıkarmaya Müsteşarlık yetkilidir.

 

            Yürürlükten kaldırılan mevzuat

 

Madde 15- 01/06/1995 tarihli ve 22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği ile 01/11/1995 tarihli ve 22450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.  

 

Geçici Madde 1- Bu Yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihinden önce 01/06/1995 tarihli ve 22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği ile 01/11/1995 tarihli ve 22450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde başlatılmış soruşturmalar ve uygulanmakta olan korunma önlemlerine ilişkin işlemlere bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde devam olunur.

 

Geçici Madde 2- Diğer mevzuatta bulunan 01/06/1995 tarihli ve 22300 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği ile 01/11/1995 tarihli ve 22450 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde korunma önlemi uygulamasına ilişkin olarak yapılan atıflar bu Yönetmeliğe yapılmış sayılır.

 

Yürürlük

 

Madde 16- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

 

Madde 17- Bu Yönetmeliği  Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

 

1.2              ULUSAL MEVZUAT – 2007/12850 sayılı İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına dair Bakanlar Kurulu Kararı

 

 

 

05/12/2007 tarih ve 26721 sayılı Resmi Gazete

 

Madde 1 – 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Kararın 6 ncı maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

 

“Korunma önlemi uygulanan bir malın korunma önlemiyle korunması amaçlanan katma değere sahip nitelikteki aksam ve parçalarının ithalinde bu aksam ve parçalar veya bunlar kullanılarak üretilen eşya korunma önlemine tabi eşya sayılır. Söz konusu aksam ve parçaların farklı tarihlerde ve/veya farklı gümrüklerden ve/veya farklı ithalatçılar tarafından ithalinde de bu fıkra hükümleri uygulanır. 5 inci madde kapsamında geçici korunma önlemi uygulanması durumunda da bu fıkra hükümleri geçerlidir. Korunma önlemiyle korunması amaçlanan katma değere sahip nitelikteki aksam ve parçaların tespiti Müsteşarlıkça yapılır.

 

Bu madde hükümlerinin uygulanması, Gümrük Kanunu ile diğer kanunların cezalara ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.”

 

Yürürlük

 

Madde 2 – Bu Karar yayımını takip eden 30 uncu günde yürürlüğe girer.

 

Yürütme

 

Madde 3 – Bu Karar hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

  1. KORUNMA ÖNLEMİ DEĞERLENDİRME KURULUNCA ALINMIŞ BİR KORUNMA ÖNLEMİ KARAR ÖRNEĞİ

 

11 Ağustos 2008 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 26964
TEBLİĞ
Dış Ticaret Müsteşarlığından:

İTHALATTA KORUNMA ÖNLEMLERİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2008/7)

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1)Bu Tebliğin amacı, 23/5/2008 tarihli ve 26884 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin 2008/5 sayılı Tebliğ ile başlatılan ve 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar ve İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde yürütülen korunma önlemi soruşturması sonucunda İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulunca alınan kararın ilgili taraflara duyurulmasıdır.

Soruşturma sonuç raporu

MADDE 2- (1)Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından pamuk ipliği ithalatında yürütülerek tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan soruşturma sonuç raporu ekte yer almaktadır.

Kurul kararı

MADDE 3- (1) İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu, 52.06 ve 52.07 gümrük tarife pozisyonlarında yer alan eşyanın ithalatında yürütülen korunma önlemi soruşturmasının önlemsiz kapatılmasına; 52.05 gümrük tarife pozisyonunda yer alan eşyanın ithalatında 3 (üç) yıl süreyle ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasına; Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Korunma Önlemleri Anlaşması’nın (Anlaşma) 12.3 maddesi gereğince soruşturma konusu eşyanın ihracatçıları olarak önemli bir menfaati olan DTÖ üyeleri ile istişarelerde bulunulmasına; ek mali yükümlülüklerin uygulamanın birinci, ikinci ve üçüncü yılları için aşağıda yer alan tabloda gösterilen tutarlarda tespit edilmesi ve Anlaşmanın 9.1 maddesi gereğince gelişmekte olan ülkelere muafiyet tanınması hususlarında Bakanlar Kurulu’na öneride bulunulmasına karar vermiştir.

 

G.T.P. Ek Mali Yükümlülük Oranları (%)
1. Yıl(*) 2. Yıl(*) 3. Yıl(*)
52.05

(5205.12; 5205.22; 5205.32; 5205.42 hariç)

%20

 

En yüksek 1,00 ABD Doları/Net Kg

 

En düşük 0,35 ABD Doları/Net Kg

%19

 

En yüksek 0,95 ABD Doları/Net Kg

 

En düşük 0,33 ABD Doları/Net Kg

%18

 

En yüksek 0,90 ABD Doları/Net Kg

 

En düşük 0,31 ABD Doları/Net Kg5205.12

5205.22

5205.32

5205.42

%15

 

En yüksek 1,00 ABD Doları/Net Kg

 

En düşük 0,35 ABD Doları/Net Kg

%14

 

En yüksek 0,95 ABD Doları/Net Kg

 

En düşük 0,33 ABD Doları/Net Kg

%13

 

En yüksek 0,90 ABD Doları/Net Kg

 

En düşük 0,31 ABD Doları/Net Kg

* Korunma önleminin uygulanacağı her bir dönem, 15/7/2008 tarihli ve 26937 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan NMJH 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Kararın yürürlüğe giriş tarihinden itibaren başlamak üzere birbirini takip eden birer yıllık süreleri ifade eder.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.  

 

 

PAMUK İPLİĞİ İTHALATINDA KORUNMA ÖNLEMİ SORUŞTURMASINA İLİŞKİN SONUÇ RAPORU

 

1. SORUŞTURMAYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER

1.1. Kapsam

Bu Rapor, İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar hükümleri çerçevesinde yürütülen korunma önlemi soruşturması sonucunda yapılan tespitleri içermektedir.

1.2. Soruşturmanın başlatılması

Pamuk ipliği ithalatına yönelik korunma önlemi soruşturması, yerli üreticileri temsilen Kayseri Sanayi Odası, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, Gaziantep Sanayi Odası, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası, Niğde Ticaret ve Sanayi Odası ve Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası ile Isparta Mensucat San. ve Tic. A.Ş. firmasının yapmış olduğu başvuruya istinaden, 23/5/2008 tarihli ve 26884 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin 2008/5 sayılı Tebliğ ile başlatılmıştır.

1.3. Yerinde inceleme

Soruşturma sürecinde Kahramanmaraş ve Gaziantep’te yerleşik pamuk ipliği üreticisi ve İstanbul ve Denizli’de yerleşik pamuk ipliği kullanıcısı firmaların üretim tesislerinde yerinde inceleme yapılmıştır.

1.4. İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi

Soruşturma konusu eşyanın yerli üreticilerine, ithalatçılarına, ihracatçılarına, yabancı ülke temsilciliklerine ve diğer ilgili taraflara görüşlerini göndermeleri ve sözlü dinlenme taleplerini iletmeleri için yeterli süre tanınmıştır. İlgili taraf başvuru formları ve bilgi formları Müsteşarlık internet sayfasında yayımlanarak duyurulmuştur. Soruşturmaya ilgili taraf olarak iştirak etmek isteyen gerçek ve tüzel kişilerin başvuruları kabul edilmiş ve söz konusu tarafların görüşlerinin dinlenebilmesini teminen, 14/7/2008 tarihinde tarafları dinleme toplantısı yapılmıştır. Gerek bu toplantı öncesinde, gerekse toplantıdan sonra Müsteşarlığımıza yazılı olarak iletilen bilgi formları ve ilgili taraf görüşleri ve soruşturma sürecinde yapılan ara tespitler Müsteşarlık internet sayfasında yayımlanarak kamuoyuna duyurulmuştur.

1.5. Sonuçların değerlendirilmesi

Soruşturma sonucunda elde edilen bilgiler ve değerlendirmeleri içeren soruşturma raporu İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu’nun 29/7/2008 tarihli toplantısında değerlendirilmiştir.

1.6. Soruşturma konusu eşya

Soruşturma konusu eşya, 52.05, 52.06 ve 52.07 gümrük tarife pozisyonunda (G.T.P.) sınıflandırılan pamuk ipliğidir.

Soruşturma konusu eşyadan 52.05 başlığında sınıflandırılan dikiş ipliği hariç, ağırlık itibariyle % 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olan pamuk ipliklerinin yerli ve ithal olanları pamuklu dokuma ve örgü kumaş sanayinde temel girdi olarak kullanılmaktadır. Kullanıcılar tarafından yapılan satın alma tercihleri temel olarak pamuk ipliğinin üretiminde girdi olarak kullanılacağı tekstil veya hazır giyim ürününün gerektirdiği niteliklere ve fiyat kriterlerine göre yapılmaktadır.

52.06 başlığında sınıflandırılan dikiş ipliği hariç, ağırlık itibariyle % 85 den az pamuk içeren ve perakende satış için hazırlanmamış pamuk iplikleri, içerisinde pamuktan farklı elyaflardan üretilmiş iplikleri de barındırmakta ve kullanıcılar tarafından %85’ten fazla pamuk içeren ipliklerle aynı amaçla kullanılmamaktadır. Yerli üreticilerce yaygın olarak 52.05 başlığında sınıflandırılan iplik üretilmekte olup; kullanıcılar bu iplikleri arzu ettikleri karışım oranlarında diğer ipliklerle karıştırmayı tercih etmektedir. Bu nedenle, 52.06 başlığında sınıflandırılan iplik türünün doğrudan ticareti ve talebi oldukça sınırlı olup ithalatı da buna paralel olarak düşük seviyelerde seyretmektedir.

52.07 başlığında sınıflandırılan dikiş ipliği hariç, perakende satılacak hale getirilmiş pamuk iplikleri ise içerisinde hem %85’ten az pamuk içeren pamuk ipliklerini hem de %85’ten fazla pamuk içeren pamuk ipliklerini barındırmaktadır. Bu ürünlerin kullanıcıları, tekstil ve hazır giyim sektöründe üretim yapan firmalar olmayıp; ticari takdim şekilleri ve dağıtım kanalları 52.05 ve 52.06 başlıklarında sınıflandırılan eşyadan farklılık göstermektedir. Örme ve kumaş üretim makinelerinde kullanılamayacak küçük miktarlarda ve nihai tüketiciye yönelik olarak satışa sunulmaktadır. Hangi pamuk ipliklerinin perakende satışa hazır sayılacağı ise Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesi XI Bölümüne ait Genel Açıklama Notlarının (I) (B) (3) kısmında belirtilmektedir.

Soruşturma konusu pamuk ipliği yurt içinde ve dünyada ağırlıklı olarak open-end ve ring olarak tanımlanan standartlaşmış iki üretim tekniğinden biri kullanılarak üretilmektedir. Bu üretim türlerinde pamuk ortak olarak harman-hallaç, taraklama ve cer işlemlerine tabi tutulur. Bu üç işlem sonrasında elde edilen şeritler open-end ve ring eğirme sistemlerinden biriyle eğrilerek ticari olarak open-end ve karde olarak anılan iplikler üretilmektedir. Ring sisteminde eğrilen iplikler ayrıca penyeleme işleminden geçirilerek penyelenmiş iplik de üretilmektedir. Bu işlemler sonucunda elde edilen tek kat iplikler kullanılarak çok katlı bükülü (rotor) ve katlı bükülü (kable) iplikler elde edilebilmektedir.

Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde yerli üreticilerin tamamının yerli ya da ithal pamuk hammaddesini girdi olarak kullanarak ve harman-hallaç aşamasından itibaren tüm üretim süreçlerini tesislerinde gerçekleştirerek pamuk ipliği üretimi yaptıkları anlaşılmıştır. Bunun yanında, gerekli teknolojinin varlığı halinde üretim tesisinde, diğer durumlarda ise ithal ya da yerli tek katlı ipliklerin üretildikleri tesis dışındaki tesislerde büküm işlemine tabi tutulmasıyla çok katlı iplik elde edilebildiği anlaşılmıştır.

Bu kapsamda, korunma önlemi ile korunması amaçlanan katma değerin pamuk ipliği üretimi süreci olduğu ve katma değerin harman-hallaçlama, taraklama, cer ve eğirme işlemlerinin gerçekleştirilmesi sırasında oluştuğu tespit edilmiştir.

1.7 Benzer veya doğrudan rakip mal

52.05, 52.06 ve 52.07 gümrük tarife pozisyonlarında sınıflandırılan soruşturma konusu eşyanın yerli üreticiler tarafından üretilenleri ile ithal edilenlerinin teknik ve fiziksel özellikler, çeşit, satış kanalları ve kullanım alanları itibariyle aynı veya benzer özelliklere sahip olduğu, bu itibarla benzer mal olduğu tespit edilmiştir. Ancak, soruşturma konusu eşyanın toplam ithalatının %99’luk kısmının 52.05 başlığında yapılması ve 52.06 ve 52.07 başlıklarında sınıflandırılan pamuk ipliklerinin ithalatında korunma önlemi alınmasını gerektirecek koşulların oluşmaması nedeniyle sonuç raporunun bundan sonraki kısımlarında yalnızca 52.05 başlığında sınıflandırılan eşyaya ilişkin olarak yapılan tespitler yer alacaktır.

 

2. SORUŞTURMA KONUSU EŞYANIN İTHALATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

2.1. İthalatın seyri

Bu bölümde 52.05 başlığında sınıflandırılan eşyanın 2003-2007 yılları arasında ve 2007-2008 Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’ye gerçekleştirilen kati ithalatı, miktar ve değer yönünden değerlendirilerek ithalat miktarı ile yerli üretim ve tüketim miktarları karşılaştırılmıştır.

Yıllar İthalat (52.05)
Miktar (Ton) Miktar Değişim (%) Değer ( Bin $)
2003 25.653 65.230
2004 26.766 4,3% 82.645
2005 43.786 63,6% 119.521
2006 64.340 46,9% 187.231
2007 141.342 119,7% 432.425
2007(1-5) 41.351 125.383
2008(1-5) 54.643 32,1% 173.686

 

Soruşturma konusu dönem boyunca 52.05 pozisyonundaki ürünlerin ithalat miktarı sürekli olarak artış göstermiştir. 2005 ve 2006 yıllarında %63,6 ve %46,9 düzeylerinde gerçekleşen ithalat artış oranı özellikle 2007 yılında yüksek seviyelere ulaşmış, bir önceki yıla göre yaklaşık  % 120 oranında ani bir artış gösteren ithalat 2007 yılında 141.342 ton olarak gerçekleşmiştir.

2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde ithalat artışı devam etmiş, bu dönemde ithalatta bir önceki yılın aynı dönemine göre %32 oranında artış kaydedilmiştir.

 

2.2. İthalatın piyasa payı

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
İthalatın Piyasa Payı (%) 2,6 2,8 4,5 5,6 12,5

Soruşturma konusu dönem boyunca 52.05 başlığında sınıflandırılan eşyanın ithalatının, piyasa payını sürekli olarak artırdığı görülmektedir. 2003 yılında % 2,6 olan piyasa payı 2006’da %5,6’ya ulaşmış, 2007 yılında ise iki katından fazla bir artışla %12,5’e yükselmiştir.

2.3. İthalatın yerli üretime oranı

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
İthalatın Yerli Üretime Oranı (%) 2,2 2,3 3,6 4,8 10,8

52.05 başlığında sınıflandırılan eşyanın ithalatının yerli üretime oranı inceleme döneminde artış eğilimi içinde olmuş; 2003 yılında %2,2 olan bu oran 2006 yılında %4,8’e çıkmıştır. 2007 yılında ise bu oran ithalattaki önemli artışın etkisiyle büyük bir sıçrama yaparak %10,8’e ulaşmıştır.

3. ÖNGÖRÜLMEYEN GELİŞME

Pamuk ipliği sanayinde arz, talep ve fiyat dengesinin temel belirleyicileri pamuk, enerji ve tekstil/hazır giyim sektörlerindeki gelişmelerdir.

Pamuk ipliği piyasasındaki denge fiyatının önemli belirleyicilerinden olan pamuk fiyatları, dünya pamuk fiyatlarına ilişkin olarak 1966 bu yana yayımlanan Cotlook A Index’e göre 2005 yılından itibaren artış göstermektedir. Bu gelişmenin beklenen sonucu maliyetlerin artması yönündedir. Enerji yoğun bir sanayi dalı olan pamuk ipliği üretiminde enerji fiyatları iplik fiyatlarını doğrudan ve önemli ölçüde etkilemektedir. 2005 yılından bu tarafa enerji hammaddelerinde ortaya çıkan fiyat artışlarının beklenen doğal sonucu pamuk ipliği maliyetlerinin artmasıdır. 1995 yılında Uruguay Round sonucunda yapılan Tekstil ve Hazır Giyim Anlaşması, 2005 yılı itibariyle tekstil ve hazır giyim ürünlerine uygulanmakta olan miktar kısıtlamalarının kaldırılmasını düzenlemiştir. 2001 yılında Çin’in Dünya Ticaret Örgütüne üye olması ve bu serbestleşme kapsamına girmesiyle başta Çin ve Hindistan olmak üzere işçilik avantajı olan Uzak Doğu kaynaklı tekstil ve hazır giyim ticaretinin büyük ölçüde artacağı beklentisi oluşmuştur. Tekstil ve hazır giyim sektöründeki beklentinin etkisi özellikle Uzak Doğu’da pamuk ipliği talebinin artması yönünde olmuştur. Ancak bu beklentinin etkisiyle yatırımlarda gerçekleşen artış, talepteki artıştan fazla olmuş dolayısıyla talebin fiyatlar üzerindeki beklenen etkisi gerçekleşmemiştir.

Yatırımlarda gerçekleşen bu artışların yanı sıra Uzakdoğu ülkelerindeki pamuk üretiminde gerçekleşen artışlar da pamuk ipliği üretiminin artmasına ve fiyatların baskılanmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan, en büyük pamuk ipliği kullanıcılarından olan Çin’in özellikle 2007 yılının son çeyreğinden itibaren pamuk ipliği talebinde azalma görülmüştür, Cotton USA Pamuk Bülteninde bu azalmanın 2008/2009 döneminde de yaklaşık %5-7 oranında olacağı tahmin edilmektedir. Sektördeki bu gelişmeler, son iki yılda özellikle Uzak Doğu’da gerçekleşen aşırı genişlemenin de sonucu olarak pamuk ipliği stoklarının artış göstermesi ve ülkelerin farklı pazarlar araması sonucunu doğurmuştur. 2005 yılından bu tarafa pamuk ipliği üretimini ilgilendiren parametrelerdeki dünya genelindeki bu gelişmelerin yanında Türkiye özelinde ortaya çıkan gelişmeler de pamuk ipliği maliyetlerini arttırıcı yönde olmuştur. 2003 ila 2007 yılları arasında enflasyon oranlarında hızlı düşüş görülmesine rağmen aynı dönemde fiyat endekslerindeki toplam artış % 50’nin üzerinde olmuştur. Dolayısıyla, başta işçilik olmak üzere yerli tedarik edilen girdilerdeki fiyat artışları maliyetler ve dolayısıyla pamuk ipliği fiyatları üzerinde baskı yaratmıştır. Pamuk ipliği denge fiyatlarını etkileyen iç ve dış faktörlerdeki bu gelişmeler sonucunda artan maliyetler Türkiye’ye ithal edilen pamuk ipliği fiyatlarına yansımamıştır. Pamuk ipliklerinin ithal fiyatlarının ağırlıklı ortalaması ABD Doları bazında 2007 yılında, 2004 yılındaki seviyesinin altında kalmıştır. Artan maliyetlere karşı ithal fiyatlarının artmaması, bundan da öte reel olarak düşüş göstermesi yerli iplik üreticilerinin beklenmedik bir ithalat baskı altında kalmasına neden olmuştur.

4. YERLİ ÜRETİCİLER ÜZERİNDE CİDDİ ZARAR TESPİTİ İLE İLGİLİ BİLGİLER

Pamuk ipliği ithalatında korunma önlemi alınmasına ilişkin başvuruda yer alan yerli üretime ilişkin veriler ilgili meslek kuruluşları tarafından sağlanmıştır. Soruşturma sürecinde 52.05 başlığında sınıflandırılan pamuk ipliklerine ilişkin olarak yerli üretimi temsil edebilecek nitelikleri haiz bir örneklem kümesi oluşturulmuştur. Bu örneklem kümesi soruşturma kapsamında bilgi sağlayan 90 yerli üretici firmadan oluşturulmuş olup, bu firmalar pamuk ipliği üretiminin gerçekleştirildiği belli başlı üretim merkezlerinde yerleşik bulunmaktadır.

Aşağıda yer alan tablolarda 52.05 başlığında sınıflandırılan pamuk ipliklerine ilişkin olarak örneklem kümesine ait bilgiler yer almaktadır. Bunun yanında, tüm göstergelere ilişkin olarak başvurunun gizli olmayan özetinde yer alan sektörün genel rakamlarına da değinilmekte ve tüketim miktarına ilişkin veriler ithalat verileri ile karşılaştırmayı da mümkün kılmak amacıyla başvurunun gizli olmayan özetinde yer aldığı gibi yalnızca sektör geneline ilişkin olarak verilmektedir.

 

4.1. Tüketim

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Tüketim (Ton) 973.000 959.000 979.000 1.142.000 1.134.000
Endeks (2003=100) 100 99 101 117 117

Meslek kuruluşlarının sağladığı veriler, iç piyasada pamuk ipliği tüketiminin 2003-2005 yılları arasında birbirine yakın miktarlarda gerçekleştiğini göstermektedir. Tüketim endeksi 2006 yılında 16 puanlık önemli bir artış göstermiş, 2007 yılında da aynı seviyesini korumuştur.

4.2. Üretim

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Üretim (Ton) 475.200 486.758 511.435 523.062 447.393
Endeks (2003=100) 100 102 108 110 94

2003-2006 döneminde yaklaşık 10 puanlık artış gösteren örneklem kümesinin üretim endeksi 2007 yılında 16 puanlık bir düşüş göstermiştir. Bu düşüşün önemli bir sebebi bazı firmaların üretimlerini durdurmaları olmuştur. Sektör geneline ilişkin üretim göstergeleri incelendiğinde de 2006 yılında gerçekleşen bir miktar üretim artışının ardından 2007 yılında üretim miktarının düştüğü görülmektedir.

4.3. Kapasite ve kapasite kullanım oranı

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Kapasite (Ton) 635.425 648.955 654.767 703.187 638.704
Endeks (2003=100) 100 102 103 111 101

2003-2005 döneminde küçük miktarlarda artarak istikrarlı bir seyir izleyen örneklem kümesinin kapasite endeksi, 2006 yılında da 8 puanlık bir artış sergilemiştir. Ancak 2007 yılında yaşanan firma kapanmaları nedeniyle bu yılda 2003 seviyesinin de altına düşmüştür. Sektöre geneline ilişkin kapasite verileri ise 2007 yılında cüzi miktarda bir artış göstermiştir.

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
KKO (%) 75 75 78 74 70

2006 yılına kadar küçük artışlar gösteren örneklem kümesinin kapasite kullanım oranı 2006 ve 2007 yıllarında 4’er puanlık düşüş göstermiştir. 2007 yılında üretimine devam eden firmalar kurulu kapasitelerini kullanmakta zorluk çekmeye başlamışlardır.

4.4. Yurt içi satışlar

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
YİS (Ton) 387.987 384.593 379.061 432.801 346.126
Endeks (2003=100) 100 99 98 112 89

2004 ve 2005 yıllarında küçük miktarlarda düşüş gösteren yurt içi satışlar endeksi, 2006 yılında 14 puanlık bir artış göstermiştir. Ancak, örneklem kümesinin 2007 yılı verileri incelendiğinde yurt içi satışlarda 23 puanlık önemli bir gerileme olduğu görülmektedir. Artan ithalat nedeniyle tüketim ve kapasitede yaşananlara paralel gelişmeler yurt içi satışlarda da yaşanmıştır. Sektörün geneline ilişkin veriler incelendiğinde yurt içi satışlardaki gelişmelerin de aynı yönde olduğu görülmektedir.

4.5. Stoklar

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Stoklar (Ton) 23.171 59.330 108.807 112.972 124.267
Endeks (2003=100) 100 256 470 488 536

Örneklem firmalara ait veriler incelendiğinde stokların inceleme konusu dönemde artış gösterdiği görülmektedir. 2007 yılında stok endeksinde gerçekleşen artışın 48 puan olduğu görülmektedir. Sektöre ilişkin genel veriler de stokların 2007 yılında arttığını göstermektedir.

4.6. Şirket içi dikey kullanım

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Dikey kullanım (Ton) 29.603 29.790 43.071 35.792 52.209
Endeks (2003=100) 100 101 145 121 176

Pamuk ipliği üreten firmaların bir kısmı entegre firmalar olup, üretmiş oldukları iplikleri yine kendi tesislerinde kullanmaktadırlar. Şirket içi kullanım, örneklem firmalarda 2005 yılında önemli bir artış göstermiş, 2006 yılında 24 puan oranında düşmüş, 2007’de ise 55 puan artmıştır. 2007 yılında yurt içi satışlarında gerileme yaşayan firmaların zararına satış yapmaktansa dikey kullanımlarını arttırarak pamuk ipliğini mamul ürünlerinin üretiminde değerlendirdikleri anlaşılmaktadır. Ayrıca, yapılan incelemeler neticesinde sektördeki dikey kullanım oranının toplam üretimin yaklaşık %10’u seviyesinde olduğu tespit edilmiştir.

4.7 Verimlilik

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Verimlilik (Ton/Kişi) 22 23 24 27 28
Endeks (2003=100) 100 103 110 121 127

Örneklem kümesinde verimlilik inceleme konusu dönemde sürekli artış göstermiştir. Verimlilikteki bu artışın önemli bir sebebi firmaların istihdamlarını azaltmalarıdır. Sektöre ilişkin verimlilik de inceleme konusu dönemde aynı şekilde sürekli artış göstermiştir.

 

4.8. İstihdam

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
İstihdam (Kişi) 21.512 21.402 20.960 19.567 15.998
Endeks (2003=100) 100 99 97 91 74

Örneklem kümesine ilişkin istihdam inceleme konusu dönem süresince azalmış olup, istihdamda 2006 yılında 6 puanlık, 2007 yılında ise 17 puanlık önemli düşüşler görülmüştür. Sektöre ilişkin genel istihdam verileri de aynı trendi yansıtmaktadır. Bu durumun, firma kapanmalarından ve tesislerinin belirli bölümlerini devre dışı bırakan diğer üreticilerin gerçekleştirdikleri önemli işten çıkarmalardan kaynaklanmaktadır. İstatistiklere yansımamakla birlikte birçok işyerinin tazminatlarını ödeyemedikleri için işçilerini ücretsiz izine çıkardıkları tespit edilmiştir.

4.9. Karlılık

Yıllar 2003 2004 2005 2006 2007
Karlılık (%) 16 – 4 -10 – 12 1

Örneklem firmaların verileri 2004 yılından itibaren zarar göstermeye başlamış, 2005 ve 2006 yıllarında zarar oranı artmış, 2007 yılında ise kar ortaya çıkmıştır. 2007 yılında %1 oranında kar görünmesini asıl sebebi özellikle 2006 yılında zarar eden firmaların büyük bir kısmının 2007 yılında kapanmış olmasıdır. Sektörün tamamına ilişkin veriler bir zarar göstermemekle birlikte karlılık oranındaki değişimler örnekleme ait verilerle yaklaşık aynı eğilimi yansıtmaktadır.

5. NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

5.1. Fiyat farkı

52.05 pozisyonunda yer alan ürünlerin 2007 yılında yerli üreticiler tarafından üretilenleri ile ithal edilenlerinin ortalama birim fiyatlarının karşılaştırılması neticesinde, tek kat ipliklerde ürün grupları itibariyle fiyat farkı miktarı hesaplanmıştır.

İthal ürünlerin gümrüklenmiş ortalama birim fiyatının hesaplanmasında 2007 yılında gerçekleştirilen ithalat işlemlerine ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ile ithalatçılar tarafından Müsteşarlığa sunulan ithal faturaları bilgileri kullanılmış ve ithal ürünlerin gruplar itibariyle ağırlıklı ortalama CIF birim fiyatları elde edilmiştir. Elde edilen bu CIF birim fiyatların üzerine ortalama gümrük vergisi ve diğer gümrükleme masraflarına karşılık olarak %5 oranında ekleme yapılarak ithal ürünün gümrüklenmiş ortalama birim fiyatı, ABD Doları/Net Kg cinsinden bulunmuştur.

Yerli ürün ortalama birim fiyatlarının hesaplanmasında yerli üreticileri temsil niteliği taşıyan 47 firmanın, 52 farklı iplik türüne ilişkin YTL/Brüt Kg cinsinden 2007 yılı ortalama yurtiçi satış fiyat bilgisi kullanılmıştır. Her bir grup için YTL/Brüt Kg cinsinden elde edilen yerli ürün birim fiyatları yaklaşık % 3 olan Net-Brüt farkı dikkate alınarak YTL/Net Kg’a dönüştürülmüş, bu fiyatlar da 1,20 olarak alınan ABD Doları-YTL döviz kuru kullanılarak ABD Doları /Net Kg cinsinden ifade edilmiştir.

Yukarıda açıklandığı şekilde hesaplanan ithal ürün ortalama birim fiyatı ile yerli ürün ortalama birim fiyatı arasındaki fark, fiyat farkı miktarını ifade etmektedir. Ürün grupları itibariyle hesaplanan 2007 yılı fiyat farkı miktarları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Kalınlık Ve Özelliklerine Göre Ürün Grupları (52.05) G. T. P. İthal Birim Fiyatı
(ABD Doları/Net Kg)
Yerli Birim Fiyatı
(ABD Doları/Net Kg)
Fiyat Farkı

(ABD Doları/Net Kg)Tek Katlı İplikler Penyelenmemiş9 Ne’den küçük5205.111,712,530,829 ila 25 Ne arası5205.122,303,000,7026 ila 30 Ne arası5205.132,633,220,5931 ila 47 Ne arası5205.142,863,780,9247 Ne’den büyük5205.152,945,582,64Penyelenmiş9 Ne’den küçük5205.212,823,360,549 ila 25 Ne arası5205.222,933,420,4926 ila 30 Ne arası5205.233,113,600,4931 ila 47 Ne arası5205.243,364,270,9147 Ne’den büyük

  1. 26-27-28

5,217,292,08Çok Katlı İplikler Penyelenmemiş9 Ne’den küçük5205.312,012,990,989 ila 25 Ne arası5205.322,653,510,8626 ila 30 Ne arası5205.333,033,780,7531 ila 47 Ne arası5205.343,314,391,0847 Ne’den büyük5205.353,446,242,80Penyelenmiş9 Ne’den küçük5205.413,223,920,709 ila 25 Ne arası5205.423,384,030,6526 ila 30 Ne arası5205.433,614,260,6531 ila 47 Ne arası5205.443,914,981,0747 Ne’den büyük

  1. 46-47-48

5,818,052,24

 

5.2. Diğer faktörler

Tüketici tercihlerindeki değişiklik ve talep daralması: Raporun 4.1. Bölümündeki tablodan anlaşılabileceği gibi yurt içi pamuk ipliği tüketimi 2007 yılına kadar sürekli artış göstermiş, 2007 yılında ise bir önceki sene gerçekleşen pamuk ipliği tüketimi yaklaşık olarak seviyesini korumuştur. Bu durum, pamuk ipliği tüketicilerinin tercihlerinde bir değişiklik olmadığını ayrıca yerli üretim göstergelerinde bozulmaya sebep olabilecek bir talep daralması gerçekleşmediğini göstermektedir.

Ticareti kısıtlayıcı uygulamalar: Yerli üreticiler tarafından üretilmiş pamuk ipliği ihracatına ilişkin olarak diğer ülkeler tarafından uygulanmakta olan herhangi bir ticaret politikası önlemi bulunmamaktadır. Bu kapsamda, ticareti kısıtlayıcı uygulamalarla yerli üreticilerin ekonomik göstergelerindeki bozulma arasında bir ilişki bulunmadığı anlaşılmaktadır.

İhracatta azalma: Yerli üreticiler tarafından 52.05 gümrük tarife pozisyonundan yapılan pamuk ipliği ihracatı inceleme döneminde dalgalı bir seyir izlemiş 2003 yılında 100 olan ihracat endeksi 2004-2007 döneminde sırasıyla 114, 108, 138 ve 117 olarak gerçekleşmiştir. Yerli üreticilerin ihracat performansının istikrarlı olduğu ve inceleme dönemi içinde ihracatta görülen dalgalanmanın yerli üreticilerin ekonomik göstergelerindeki bozulmanın nedeni olmadığı düşünülmektedir.

Üretim teknolojisindeki değişiklikler: Türkiye pamuk ipliği sektörü teknolojik açıdan dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye’deki iplik makineleri gerek AB’ye gerek dünyaya göre oldukça yeni olup, Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu verilerine göre 10 yaşından daha eski olmayan makinelerin toplam kapasite içindeki payı Türkiye’de dünya ortalamasının 2,5 katıdır. Yapılan yerinde incelemelerde de Türkiye’de oldukça ileri bir üretim teknolojisinin kullanıldığı, yerli üreticilerin modern bir makine parkına sahip oldukları gözlenmiştir.

Yerli üreticiler arasındaki rekabet: Türkiye’de uzun yıllardır çok sayıda üretici tarafından 1 milyon tonun üzerinde pamuk ipliği üretimi gerçekleştirilmekte olup, yerli üreticiler arasındaki rekabet şartlarında önemli bir değişiklik olmamıştır.

Üretim kapasitesinin yetersizliği: Başvuru sahiplerinin tüketim ve kapasite verileri incelendiğinde, yerli üreticilerin üretim kapasitesinde yerli üretim üzerinde ciddi zarara neden olabilecek bir yetersizlik olmadığı görülmektedir. Ayrıca, yerli üreticilerin kapasite kullanım oranları da ciddi zararın kapasite yetersizliğinden kaynaklanmadığının bir göstergesidir.

Kapasite artışı: Yerli üreticilerin kapasitesi inceleme döneminde bir miktar artış göstermiş olmakla beraber, bu dönemde aşırı bir kapasite artışı yoktur. Bu kapasite artışının bir kısmı yenileme yatırımlarından bir kısmı da yeni makine alımlarından kaynaklanmıştır. Kapasite artırımlarının yapılmasında 2007 yılına kadar iyi giden piyasa şartları ile yerli üreticinin ihracatını artıracağı yönündeki beklentisi etkili olmuştur.

Soruşturma çerçevesinde yapılan incelemelerde, tüketici tercihlerindeki değişiklik, talep daralması, ticareti kısıtlayıcı uygulamalar, ihracatta azalma,üretim teknolojisindeki değişiklikler, yerli üreticiler arasındaki rekabet, üretim kapasitesinin yetersizliği, kapasite artışı hususları incelenmiş olup, yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar ve ciddi zarar tehdidine neden olan ithalat artışı dışında başka bir faktör tespit edilmemiştir.

6. SONUÇ

Sonuç olarak, 52.05 G.T.P.’sinde sınıflandırılan pamuk ipliğinin ithalatının özellikle son dönemde ani ve önemli oranda arttığı; bu artışın yerli üreticilerin ekonomik göstergelerinde bozulmalara neden olduğu, diğer faktörlerin söz konusu bozulma üzerinde etkisi olmadığı, ithalat artışı ve gerçekleşme koşulları ile yerli üreticilerin ciddi zarar ve ciddi zarar tehdidi ile karşı karşıya kalması arasında nedensellik ilişkisi olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, 52.06 ve 52.07 G.T.P.’lerinde sınıflandırılan pamuk ipliklerinin ithalatında yerli üretim üzerinde ciddi zarar ve ciddi zarar tehdidi oluşturacak ve korunma önlemi alınmasını gerektirecek koşulların oluşmadığı tespit edilmiştir.

 

 

 

 

 

SONUÇ

 

         Dünya genelinde adil ticaretin sağlanmasını teminen, firmaların uluslararası ticaretinde, net uygulanabilir, denetlenebilir ve izlenebilir uluslararası hükümleri içeren Korunma Önlemleri Anlaşması, dış rekabetin düzenlenmesinde DTÖ üyesi ülkeler arasında son derece etkin bir mekanizmadır.

 

         Bu mekanizma bir yandan ülkelerin yerli sanayilerini korumalarını sağlarken diğer yandan keyfi uygulamaları ortadan kaldırarak ithalatın belli kurallar dahilinde ve belli süreler için sınırlandırılmasını sağlamış, yerli sanayinin toparlanma süreci ve dış rekabete uyumu düşünülerek firmaların ulusal ve uluslar arası Pazar paylarında yaşanacak ezici ve yıkıcı üstünlükler kontrol altına alınmıştır.

 

            Dünya ticaretinde liberalleşme ile sağlanan refah artışı ve ekonomik faydalar tartışmasız kabul görürken, liberalleşme sürecinde ülkelerin üretkenliklerini kaybetmemeleri bunun için de DTÖ anlaşmaları çerçevesinde sahip oldukları haklarını gerek duyulan alanlarda kullanmaları önem taşımaktadır. Bu doğrultuda ülkemizde de ithalata dayalı politikalardan ziyade, ihracata dayalı, yerli girdi oranlarının en üst seviyede tutulduğu, yerli sanayinin korunduğu, yerli ve yabancı yatırımların sağladıkları katma değer ve istihdam oranında desteklendiği politikaların hayata geçirilmesi ve aynı zamanda da, ithalatın ve dış rekabetin kontrolü araçlarından, gelişmiş ülkelerde de görüldüğü üzere ihtiyaç halinde etkin bir şekilde faydalanılması, ülkemizin sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefine ulaşmasında yarar sağlayacaktır.

 

  

KAYNAKLAR

1)                 http://www.wto.org/english/tratop_e/safeg_e/safeg_e.htm

 

2)                 www.ekonomi.gov.tr/upload/79992AA5…/Basvuru_Kitapcigi.doc

 

3)                 http://www.wto.org

 

4)                 AKPINAR Levent. “Korunma Önlemleri Uygulamaları, Uluslar arası Kurallar,   Ulusal Mevzuat Sunumu”. İthalat Genel Müdürlüğü, Korunma Önlemleri Dairesi.

 

5)                 http://muhasebeturk.org/ecopedia/394-k/37201-koruma-onlemleri-anlasmasi-nedir-ne-demek-tanimi-anlami.html

 

6)                 http://www.tpsa.gov.tr/, Korunma Önlemleri Anlaşması Türkçe

 

7)                 http://www.sobiad.org/eJOURNALS/dergi_EBD/arsiv/2011_2/ufuk_selen.pdf

 

8)                 http://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya_Ticaret_%C3%96rg%C3%BCt%C3%BC

 

9)                 http://www.ekonomi.gov.tr/upload/strateji/belge.pdf, Dış Ticaret Müsteşarlığı Stratejik Planı 2009-2013

 

10)             http://www.resmigazete.gov.tr/default.aspx

 

11)             ALKİN Kerem. “Gelişmiş Ülkelerde İthalatın ve Dış Rekabetin Kontrolü”. İTO yayınları.  2006

 

12)             STIGLITZ  E. Joseph. “Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı”. Plan B San. Ve Tic. Ltd. Şti Yayını

 

13)             PORTER Michael. “Rekabet Üzerine”. Harvard Business School Publishing. 2008 (Türkiye İhracatçılar Meclisi)

 

14)             SÜREK Şevket. “İhracatçı Olmak”. Küçük Mucizeler Yayıncılık İş Kitapları Serisi 1. Ağustos 2010

 

15)             ÖYMEN Onur. “Geleceği Yakalamak Türkiye’de ve Dünyada Küreselleşme ve Devlet Reformu”.  Remzi Kitapevi. Nisan 2007

 

16)             Ekonomi Bilimleri Dergisi. Cilt 3, No 2, 2011 ISSN: 1309-8020 (Online)

Paylaşın

İlişkili Makaleler

About Author

admin