Türkiye’nin Son 10 Yılda DTÖ’de Yaşadığı Anlaşmazlıklar

Ocak 2, 2014

|

Kategori:

 Semra EKİCİ

 

 

İÇİNDEKİLER

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS211 ………………………………………………3

Mısır — Türkiye’den Alınan İnşaat Demir Çeliğinde Nihai Anti-Damping Önlemleri ……….3

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS288 ………………………………………………7

Güney Afrika — Türkiye’den Alınan Battaniyelik Kumaşta Nihai Anti-damping Önlemleri .7

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS29 ……………………………………………….8

Türkiye — Tekstil ve Giyim Ürünlerinin İthalatındaki Sınırlamalar …………………………8

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS34 ……………………………………………….9

Türkiye — Tekstil ve Giyim Ürünlerinin İthalatındaki Sınırlamalar …………………………9

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS43 ………………………………………………11

Türkiye — Yabancı Filmlerin Gelirlerinin Vergilendirilmesi ……………………………….11

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS47 ………………………………………………12

Türkiye — Tekstil ve Giyim Ürünlerinin İthalatındaki Sınırlamalar ………………………..12

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS208 …………………………………………….13

Türkiye — Demir Boru Teçhizatı ve Çelikte Anti-Damping Vergisi….……………………..13

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS237 …………………………………………….14

Türkiye — Taze Meyve için Kati İthalat Prosedürleri………………………………………..14

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS256 …………………………………………….16

Türkiye — Macaristan’dan Alınan Hayvan Yemeği’ndeki İthalat Yasağı …………………..16

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS334 …………………………………………….17

Türkiye — Pirincin İthalatını Etkileyen Önlemler …………………………………………..17

Anlaşmazlıkların Çıkma Sebepleri …………………………………………………………..19

Anlaşmazlıkların Çözümü Süreci ……………………………………………………………19

Kaynakça …………………………………………………………………………………….21

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS211

Mısır — Türkiye’den Alınan İnşaat Demir Çeliğinde Nihai Anti-Damping Önlemleri

Kısa başlık:

Mısır — İnşaat Demiri

Şikayetçi:

Türkiye

Davalı:

Mısır

Üçüncü taraflar:

Şili; Avrupa Toplulukları; Japonya; Amerika

Konsültasyon Talep Tarihi:

6 Kasım 2000

Panel Raporu Dağıtım Tarihi:

8 Ağustos 2002

Temyiz Kurumu ve Kabul Edilen Panel Raporları

Türkiye tarafından şikayet

6 Kasım 2000 tarihinde Türkiye’den inşaat demirinin ithalatıyla ilgili olarak Mısır Ticaret Bakanlığı tarafından uygulanan anti-damping soruşturmasına ilişkin Türkiye Mısırla konsültasyon talep etti. Soruşturma tamamlandı ve nihai rapor 21 Ekim 1999’da yayımlandı. Soruşturmanın sonucu olarak, kıymet bedeli üzerinden yüzde 22.63’den 61.00’a kadar anti-damping uygulamaya konuldu.

Türkiye şunları dikkate aldı:

·Mısır tarafsız ve nesnel bir değerlendirmeye dayanmayan soruşturma yönüyle damping ve zarar kararları aldı.

·Maddi zararın veya tehlikenin soruşturması süresince Mısır Anti-damping Anlaşması’nın 3.1, 3.2, 3.4, 3.5, 6.1 ve 6.2 maddelerine aykırı hareket etti.

·Normal değerden daha az bir değerle satışların yapılması soruşturması süresince Mısır GATT 1994’ün X:3 maddesini hem de 2.2, 2.4, 6.1, 6.2, 6.6, 6.7, 6.8 maddelerini, Anti-damping Anlaşması’nın Ek madde II’nin 1, 3, 5, 6 ve 7. paragraflarını, Ek Madde I’in 7. paragraflarını ihlal etti.

3 Mayıs 2001’de Türkiye panelin kurulmasını talep etti. 16 Mayıs 2001’deki görüşmelerde Anlaşmazlıkların Çözümü Organı (DSB) panelin kurulmasını erteledi. DSB 20 Haziran 2001’de paneli kurdu. Şili, Avrupa Toplulukları, Japonya ve Amerika üçüncü taraf haklarını saklı tuttu. 18 Temmuz 2001’de panel düzenlendi.

8 Ağustos 2002’de Panel Raporu Dünya Ticaret Örgütü üyelerine dağıtıldı. Panel Mısır’ın aşağıda sayılan yükümlülükleriyle bağdaşmayan herhangi bir harekette bulunmadığı sonucuna vardı:

a. Anti-damping (AD) Anlaşması’nın 3.4 maddesi; Türkiye Mısır Teftiş Makamları’nın, Türkiye tarafından “yerli endüstrinin durumuyla alakalı faktörler ve endeksler” olarak tanımlanmış belirli faktörleri değerlendirmesi ve incelemesi için istediğini belirleyemedi.

b. AD Anlaşması’nın 3.2 maddesi; Türkiye tarafından engelleyici olarak iddia edilen fiyat kırma analizini uygulamak için Mısır Teftiş Makamları üzerinde yasal bir yükümlülük olduğunu belirleyemedi.

c. AD Anlaşması’nın 3.1 maddesi; Türkiye, Mısır Teftiş Makamlarının fiyat kırma bulgularının kati bir delile dayanmadığını belirleyemedi.

d. AD Anlaşması’nın 6.1 ve 6.2 maddeleri itibariyle zarar soruşturması kapsamındaki iddia edilen değişikliğin Türk ihracatçılara bildirilmesi ve maddi zararın bulunması gerektiği

e. AD Anlaşması’nın 3.1 ve 3.5 maddeleri; Türkiye, Mısır Teftiş Makamlarının madde 3.1’in kati delil şartı hükmünce Teftiş Makamlarının belirli türdeki delilleri oluşturmadığı kuralını ihlal ettiğini kanıtlayamadı. Sonuç olarak, Türkiye Mısır’ın madde 3.5’deki “yerli endüstriye zarar ve damping yapılan ithalat malların arasındaki nedensel ilişkiyi kanıtlamak” ilkesini ihlal ettiğini de kanıtlayamadı.

f. AD Anlaşması’nın 3.5 maddesi; Türkiye Mısır Teftiş Makamının madde 3.5 ile uyuşmayan damping yapılan ithalat mallarından başka faktörler tarafından olası zarara sebep olduğunu kanıtlayamadı.

g. AD Anlaşması’nın 3.1 ve 3.5 maddesi; Türkiye, Mısır Teftiş Makamlarının madde 3.1 ve 3.5’in Türkiye tarafından iddia edilen ithalatın dampingin etkileri yüzünden zarara sebep olup olmadığı hususundaki hükümleri meydana getirmek ve analiz etmek mecburiyetinde olduğunu kanıtlayamadı.

h. AD Anlaşması’nın 6.8 maddesi ve ek madde II’nin 5. paragrafına ek olarak; 3 ihracatçı ile ilgili olarak, tarafsız ve nesnel teftiş makamı bu 3 ihracatçının gerekli bilgi sağlamayı aksattığını ve bu nedenle mevcut olayların bu 3 ihracatçı hususunda üretim maliyetinin hesaplamasında haklı çıktığını buldu.

i. AD Anlaşması’nın 6.1.1 maddesi; söz konusu olan bilgi talebi için bir bakıma bu hükmün bildirgesi değildir ve bu nedenle madde 6.1.1’de öngörülen minimum zaman aralığı bu bilgi talebi için uygulanamaz.

j. AD Anlaşması’nın 6.2 maddesi veya ek madde II’nin 6. paragrafına ek olarak; Türkiye, 19 Ağustos 1999’a kadar talep edilen bilginin ibrazı için Mısır Teftiş Makamları tarafından izin verilen zaman aralığının anlamsız olduğu veya sonuç olarak Mısır Teftiş Makamları Türk ihracatçıların çıkarlarını korumak için tam bir fırsat sunmadığını kanıtlayamadı.

k. AD Anlaşması’nın 6.2 maddesi veya ek madde II’nin 6. paragrafına ek olarak; Türkiye, 23 Eylül 1999’a kadar talep edilen bilginin ibrazı için Mısır Teftiş Makamları tarafından izin verilen zaman aralığının anlamsız olduğu veya sonuç olarak Mısır Teftiş Makamları Türk ihracatçıların çıkarlarını korumak için tam bir fırsat sunmadığını kanıtlayamadı.

l. AD Anlaşması’nın ek madde II’nin 3. paragrafı; bu hüküm mevcut durumlar açısından belli bir bilginin seçimi için uygulanamaz.

m. AD Anlaşması’nın ek madde II’nin 7. paragrafı; Türkiye, Mısır Teftiş Makamının bir davalı tarafından rapor edilen bilgiye uygulanan Türkiye’deki aylık %5 enflasyon oranlarını değerlendirmede “özel tedbirlilik” kullanmayı aksattığını kanıtlayamadı.

n. AD Anlaşması’nın 6.7 maddesi, ek madde I’in 7. paragrafına ve ek madde II’nin 1. ve 6. paragraflarına ek olarak; bu hükümlerin Türkiye tarafından iddia edilen yükümlülükleri içerdiğini kanıtlayamadı. Türkiye; söylenen bilginin hemen doğruluğunu yürütmeye teftiş makamları için zorunlu olduğunu, soruşturmanın gidişatı boyunca teftiş makamlarının ek bilgi talebinden engellendiğini, Türk ihracatçıların haklarının ciddi şekilde zarara uğratıldığını veya Mısır Teftiş Makamlarının eylemleri ihracatçıları “sonraki uzlaşmayı sağlamak için fırsat” ilkesine zarar verdiğini kanıtlayamadı.

o. AD Anlaşması’nın 2.4 maddesi; Türkiye, 19 Ağustos 1999’daki akreditifde Mısır Teftiş Makamları tarafından hükmün kanıt zorunluluğu talebi belli maliyet bilgisi için uygulanabilir, bu talebin uygulanamamasına rağmen Türk davalılar üzerine mantıksız bir kanıt zorunluluğu yüklediğini kanıtlayamamıştır.

p. AD Anlaşması’nın 6.2 maddesi ve ek madde II’nin 6. paragrafına ek olarak; Türkiye, Mısır Teftiş Makamının görüşmeler için Türk ihracatçıların talebini reddettiğini kanıtlayamadı.

q. AD Anlaşması’nın 2.4 maddesi; Türkiye, Mısır Teftiş Makamının satış yönünden farklılıkların normal değere düzeltilmesinde başarısız olduğu hükmünü ihlal ettiğini kanıtlayamadı.

r. AD Anlaşması’nın 2.2.1.1 ve 2.2.2 maddeleri; Türkiye; Mısır Teftiş Makamının faiz gelirinin meydana gelmemesi, üretim maliyetlerinin hesaplanması ve normal değerin düzenlenmesinin belirlenmesi hükümlerini ihlal ettiğini kanıtlayamadı.

s. GATT 1994’ün X:3 maddesi; Türkiye, teftiş makamıyla görüşme için Kahire’ye seyahat eden belli davalıların teklifi kabul etmediğine karar vererek Mısır’ın uyguladığı kanunlar, yönetmelikler, kararlar veya hükümlerle alakalı düzensiz, tarafsız veya anlamsız bir tutumda olduğunu kanıtlayamadı.

Panel, Mısır’ın aşağıda sayılan yükümlülükleriyle bağdaşmayan hareketlerde bulunduğu sonucuna vardı:

t. AD Anlaşması’nın madde 3.4’de listelenen tüm faktörlerdeki bilgi toplanırken, Mısır Teftiş Makamı madde 3.4’de listelenen kazanç veya yatırımları arttırmak için nakit akışındaki, istihdamdaki, maaşlardaki ve mali güçteki fiili, performans ve muhtemel olumsuz etkileri değerlendirmede başarısız oldu.

u. AD Anlaşması’nın 6.8 maddesi, ek madde II’nin 6. Paragrafına ek olarak; 2 Türk ihracatçı ile ilgili olarak; Mısır Teftiş Makamı bu 2 davalıdan gerekli olan bilgiyi aldı. Bununla birlikte Mısır gerekli bilgiyi sağlamadı ve mevcut durumlar için gerekli mercilere başvurmadan önce ek açıklamaları sağlamak için gerekli fırsatı vermedi.

Yukarıda söylenmeyen Türkiye’nin bu iddiaları ile ilgili olarak Panel şu sonuca vardı:

v. İddia anlaşma şartları ( AD Anlaşması’nın 17.6 maddesi hükmündeki iddia, belirli mevcut olguların seçimi hükmündeki GATT 1994’ün X:3 maddesi hükmündeki iddia) içerisinde değildir veya Türkiye tarafından (mevcut olgulara göre X:3 maddesi hükmündeki iddia) terk edilmiştir veya

w. Hukuki ekonominin yargısı ışığında bu, sonuç çıkarmak için ne gereklidir ne de uygundur.

Panel AD Anlaşması’nın hükümleri ile uyumluluk içinde Mısır’ın Türkiye’den alınan inşaat demir-çeliğinin ithalatında nihai anti-damping önlemler getirmesini önermiştir.

1 Ekim 2002’de DSB Panel Raporunu kabul etmiştir.

Kabul Edilen Raporun Uygulamaya Konulması

14 Kasım 2002’de; Anlaşmazlıkların Çözümü Organı Kurul Başkanı Mısır ve Türkiye’ye, 1 Kasım 2002’den 31 Temmuz 2003’e kadar 9 aydan çok olmamak koşuluyla DSB’nin (AÇO) hüküm ve kararlarını uygulamak için makul bir zaman diliminde çift taraflı olarak kabul edildiğini bildirmiştir.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS288

Güney Afrika — Türkiye’den Alınan Battaniyelik Kumaşta Nihai Anti-damping Önlemleri

Kısa başlık:

Şikayetçi:

Türkiye

Davalı:

Güney Afrika

Üçüncü taraflar:

Konsültasyon Talep Tarihi:

9 Nisan 2003

Konsültasyon talep edildi – Panel kurulmadı, anlaşma bildirilmedi

Türkiye tarafından şikayet

10 Nisan 2003 tarihinde Türkiye’den battaniyelik kumaşın ithalatında nihai anti-damping önlemlerine ilişkin olarak Türkiye Güney Afrika ile konsültasyon talep etti. Bu önlemler Türkiye’den ithal edilen veya battaniyelerden kaynaklanan Güney Afrika Tarife ve Ticaret Komisyonunun (BTT) anti-damping yetkileri iddia edilen aldatmaya yönelik ilerideki bir soruşturmayı etkiledi.

Türkiye şunları iddia etti: (i) BTT gerçek bildiriler sağlayamadı. (ii) Durumların ikamesi gerçek değildi ve (iii) Anti-damping dayatmasında olduğu gibi özellikle soruşturmayı yürütmesi ve devreye girmesi ile ilgili olarak BTT’nin bu durumları değerlendirmesinde tarafsız ve nesnel değildi.

Türkiye, Güney Afrika’nın önlemlerinin Anti-Damping Anlaşması’nın 5.5, 6.1, 6.1.3, 6.2, 6.9, 6.10, 9.2, 9.3 ve 12.1 maddelerini ayrıca GATT 1994’ün III ve X maddelerini ihlal ettiğini iddia etti.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS29

Türkiye — Tekstil ve Giyim Ürünlerinin İthalatındaki Sınırlamalar

Kısa başlık:

Şikayetçi:

Hong Kong, Çin

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Konsültasyon Talep Tarihi:

12 Şubat 1996

Konsültasyon talep edildi – Panel kurulmadı, anlaşma bildirilmedi

Hong Kong tarafından şikayet

12 Şubat 1996 tarihinde Hong Kong, Türkiye’nin tekstil ve giyim ürünlerinin ithalatındaki miktar sınırlamalarına ilişkin olarak Türkiye ile konsültasyon talep etti. Hong Kong bu önlemlerin GATT’ın XI ve XIII maddelerini ihlal ettiğini iddia etti. Süregelen bu anlaşmazlık, Türkiye ve Avrupa Toplulukları arasındaki gümrük birliği anlaşması ile sonuçlandı. Hong Kong GATT XXIV’in Türkiye’ye bu davada yeni miktar sınırlamaları düzenlemek için yetki vermediğini iddia etti.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS34

Türkiye — Tekstil ve Giyim Ürünlerinin İthalatındaki Sınırlamalar

Kısa başlık:

Türkiye — Tekstil

Şikayetçi:

Hindistan

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Avrupa Toplulukları; Hong Kong, Çin; Japonya; Filipinler; Tayland; Amerika

Konsültasyon Talep Tarihi:

21 Mart 1996

Panel Raporu Dağıtım Tarihi:

31 Mayıs 1999

Temyiz Kurumu Raporu Dağıtım Tarihi:

22 Ekim 1999

Temyiz Kurumu ve Kabul Edilen Panel Raporları

Hindistan tarafından şikayet

21 Mart 1996 tarihinde Hindistan, Türkiye’nin tekstil ve giyim ürünlerinin geniş aralıktaki ithalatında miktar sınırlaması dayatmasına ilişkin olarak Türkiye ile konsültasyon talep etti. Hindistan bu önlemlerin ATC’nin 2 maddesinde olduğu gibi GATT 1994’ün XI ve XIII maddeleriyle uyuşmadığını iddia etti. İlk olarak Hindistan, Hong Kong ve Türkiye arasındaki aynı dava konusu olan konsültasyona katılmayı talep etti. (DS29)

2 Şubat 1998 tarihinde Hindistan bir panel kurulmasını talep etti. 13 Şubat 1998 tarihindeki görüşmelerde DSB panelin kurulmasını erteledi. DSB 13 Mart 1998’deki görüşmelerde paneli kurdu. Japonya, Filipinler, Tayland, Amerika ve Hong Kong üçüncü taraf haklarını saklı tuttu. 11 Haziran 1998’de panel düzenlendi. Panel Raporu 31 Mayıs 1999’da üyelere dağıtıldı. Panel, Türkiye’nin önlemlerinin GATT 1994’ün XIII ve XI maddeleriyle uyuşmadığını ve bundan dolayı ATC’nin 2.4 maddesiyle de uyuşmadığını buldu. Panel, Türkiye’nin aldığı önlemlerin GATT 1994’ün XXIV maddesiyle uyumlu olduğu iddiasını da reddetti.

26 Temmuz 1999 tarihinde Türkiye, panel tarafından oluşturulan yasal ve hukuki açıklamaların belirli konulardaki temyizi için amacını bildirdi. Temyiz Kurumu’nun raporu 21 Ekim 1999’da dağıtıldı. Temyiz Kurumu panelin kararını, Türkiye’nin GATT 1994’ün XXIV maddesinin Avrupa Topluluklarıyla gümrük birliğinin düzenlemesi üzerine uygulamasına izin vermediğini, GATT 1994’ün XI ve XIII maddeleriyle ve ATC’nin 2.4 maddeleriyle uyuşmadığını onayladı. Bununla beraber Temyiz Kurumu, panelin GATT 1994’ün XXIV maddesinin yasal nedenini yorumlamada hata yaptığı sonucuna vardı.

19 Kasım 1999’daki görüşmelerde, DSB Temyiz Kurumu tarafından düzeltilen Temyiz Kurumu raporunu ve panel raporunu onayladı.

Kabul Edilen Raporun Uygulamaya Konulması

19 Kasım 1999’daki DSB görüşmesinde, Türkiye DSB’nin hükümlerine ve kararlarına uyacağı amacını belirtti. 7 Ocak 2000 tarihinde, taraflar anlaşmaya vardığı DSB’nin hüküm ve kurallarının Türkiye için uygun zaman dilimi olan 19 Şubat 2001’de süresinin dolacağını bildirdi. Varılan anlaşmaya göre Türkiye, Hindistan’dan belirtilen tekstil ve giyim ürünlerinin ithalatını etkileyen bağlayıcı sınırlamalar yapmaktan kaçınacak, Hindistan’a belirtilen tekstil ve giyim ürünleri kota miktarını artıracak ve anlaşma tarafından korunan herhangi bir ürünü etkileyen miktar kısıtlamalarının değişiklik veya çıkartma yönünden Hindistan’a diğer üyelerden daha az avantaj sağlanmayacaktı.

6 Temmuz 2001 tarihinde, taraflar DSB tarafından kabul edilen kararlar ve hükümlerin Türkiye tarafından uygulanabilmesi konusunda karşılıklı uzlaşarak DSB’ye bildirdiler.

Anlaşmaya göre, Türkiye şunları kabul etti:

·Anlaşmanın imzalandığı güne ya da 30 Haziran 2001’e kadar Hindistan’dan ithalatla ilgili olarak tekstilde uygulanan 24 ve 27. kategorilerindeki miktar kısıtlamalarını kaldırmak;

·30 Eylül 2001’e kadar anlaşmanın ek maddesinde belirtilen uygulanan ücret tarifesindeki gümrük vergisi indirimini yerine getirmek;

·Bir an önce DSB’nin karar ve hükümlerine uygun davranmaya gayret etmek.

Anlaşmaya göre, 19 kategorideki tekstil ve giyim ürünlerinin Hindistan’dan ithalatı konusunda 1 Ocak 1996’da uygulanan tüm miktar kısıtlamalarını Türkiye kaldırana kadar telafi yürürlükte kalacak.

18 Aralık 2001 DSB görüşmelerinde, Hindistan Türkiye’nin uygulama sürecinin kapsamındaki gümrük vergisinin indirilmesinin yerine getirmemesi hakkında beyanat verdi.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS43

Türkiye — Yabancı Filmlerin Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Kısa başlık:

Şikayetçi:

Amerika

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Konsültasyon Talep Tarihi:

12 Haziran 1996

Karşılıklı uzlaşma bildirim tarihi:

24 Temmuz 1997

DSU’nun 3.6 maddesi gereğince karşılıklı olarak uzlaşmaya vardıkları bildirildi

Amerika tarafından şikayet

12 Haziran 1996 tarihli konsültasyon için bu talep yabancı filmlerin gösteriminden kaynaklanan gelirleri Türkiye’nin vergilendirmesi ile ilgilidir. GATT’ın III maddesinin ihlali kanıt olarak gösterildi. 9 Ocak 1997’de Amerika panel kurulmasını talep etti. 25 Şubat 1997’deki görüşmelerde DSB bir panel kurdu. Kanada anlaşmazlık için üçüncü taraf hakkını saklı tuttu. 14 Temmuz 1997’de iki taraf da karşılıklı olarak uzlaşmaya vardıklarını DSB’ye bildirdi.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS47

Türkiye — Tekstil ve Giyim Ürünlerinin İthalatındaki Sınırlamalar

Kısa başlık:

Şikayetçi:

Tayland

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Konsültasyon Talep Tarihi:

20 Haziran 1996

Konsültasyon talep edildi – Panel kurulmadı, anlaşma bildirilmedi

Tayland tarafından şikayet

20 Haziran 1996’da Tayland, Türkiye’nin tekstil ve giyim ürünlerinin ithalatındaki miktar kısıtlamaları hakkında Türkiye ile konsültasyon talep etti. GATT’ın I, II XI ve XIII maddelerinin ve Tekstil Anlaşmaları’nın 2. maddesinin ihlali kanıt olarak gösterildi. Daha önce, aynı önlemler yüzünden Hong Kong (DS29) ve Hindistan (DS34) ayrı ayrı konsültasyon talep etmişti.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS208

Türkiye — Demir Boru Teçhizatı ve Çelikte Anti-Damping Vergisi

Kısa başlık:

Şikayetçi:

Brezilya

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Konsültasyon Talep Tarihi:

9 Ekim 2000

Konsültasyon talep edildi – Panel kurulmadı, anlaşma bildirilmedi

Brezilya tarafından şikayet

9 Ekim 2000’de Brezilya (26 Nisan 2000’de resmi gazetede yayınlanan) 2000/3 numaralı haber tarafından uygulamaya konulan Brezilya’dan alınan demir boru teçhizatı ve çelikteki anti-damping vergileri hakkında Türkiye ile konsültasyon talep edildi. Brezilya; Türkiye’nin bu davadaki doğru bilgilendirmeyi sağlamada başarısız olduğunu, olayların saptanmasına uygun olmadığını ve bu olayların değerlendirilmesinde tarafsız ve nesnel olmadığını özellikle de şunları bildirdi:

·Soruşturmanın başlaması

·Değerlendirmeyi, bulguları, damping ve zararın belirlenmesini kapsayan soruşturmanın yürütülmesi

·Değerlendirme, bulgular ve damping ile zarar arasındaki nedensel ilişkinin belirlenmesi

·Anti-damping vergisinin yükümlülüğü

Brezilya, Türkiye’nin Anti-Damping Anlaşması’nın 2, 3, 5, 6, 12, ve 15 maddeleriyle ve GATT 1994’ün VI maddesiyle uyuşmayarak hareket ettiğini belirtti.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS237

Türkiye — Taze Meyve için Kati İthalat Prosedürleri

Kısa başlık:

Türkiye – Taze Meyve İthalatı Prosedürleri

Şikayetçi:

Ekvator

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Kolombiya; Avrupa Toplulukları; Amerika

Konsültasyon Talep Tarihi:

31 Ağustos 2001

Karşılıklı uzlaşma bildirim tarihi:

29 Kasım 2002

DSU’nun 3.6 maddesi gereğince karşılıklı olarak uzlaşmaya vardıkları bildirildi

31 Ağustos 2001 tarihinde Ekvator özellikle muz ve taze meyvenin kati ithalat prosedürleri hakkında Türkiye ile konsültasyon talep etti. Prosedürler Ekvator’a göre “Kontrol Belgesi” olarak bilinen bir belgenin Türkiye Tarım Bakanlığı tarafından yayınlanması gerekmektedir. Ekvator bu prosedürün 25 Aralık 2000 (Ek madde I) tarihli resmi gazetede (24271) Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yayınlanan “Dış Ticarette Standartlaştırma Tebliği” adı altında onaylandığını beyan etti. Ekvator, Türk yetkililer tarafından uygulanan bu prosedürün Türkiye’nin uymakla yükümlü olduğu GATT 1994, Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemleri Uygulama Anlaşması, İthalat Belgelendirme Prosedürleri Anlaşması, Tarım Anlaşması ve GATS (Hizmet Ticareti Genel Anlaşması) ile uyuşmadığını, ticaret yapmak için bir engel oluşturduğunu iddia etti. Özellikle Ekvator, Dünya Ticaret Örgütü hükümlerinin Türkiye’nin Kontrol Belgesi ile aşağıda sayılanlar yüzünden uyuşmadığını ileri sürdü:

·GATT 1994’ün II, III, VIII, X ve XI maddeleri;

·Sağlık ve Bitki Sağlığı Önlemleri Uygulama Anlaşması’nın B ve C ek maddeleri, 2, 3, ve 8 maddeleri;

·İthalat Belgelendirme Prosedürleri Anlaşması’nın 1. maddenin 2, 3, 5 ve 6. paragrafları;

·Tarım Anlaşması’nın 4. maddesi ve

·Hizmet Ticareti Genel Anlaşması’nın VI ve XVII maddeleri

20 Eylül 2001’de Avrupa Toplulukları konsültasyona katılmayı talep etti.

14 Haziran 2002’de Ekvator panelin kurulmasını talep etti. 24 Haziran 2002’deki görüşmelerde DSB panelin kurulmasını erteledi. DSB 29 Temmuz 2002 görüşmelerinde paneli kurdu. Görüşmeler boyunca Ekvator DSB’den konsültasyonda yer alan tarafların kendi aralarındaki anlaşmazlığa karşılıklı olarak tatminkar bir çözüm bulmaları için anlaşmanın ertelenmesini talep etti. Avrupa Toplulukları ve Amerika üçüncü taraf haklarını saklı tuttu. 7 Ağustos 2002’de Kolombiya üçüncü taraf hakkı talep etti.

22 Kasım 2002’de, anlaşmazlık yaşayan taraflar, kendi anlaşmazlıklarına çözüm bulduklarını DSB’ye bildirdiler.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS256

Türkiye — Macaristan’dan Alınan Hayvan Yemeği’ndeki İthalat Yasağı

Kısa başlık:

Şikayetçi:

Macaristan

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Konsültasyon Talep Tarihi:

3 Mayıs 2002

Konsültasyon talep edildi – Panel kurulmadı, anlaşma bildirilmedi

Macaristan tarafından şikayet

3 Mayıs 2002’de Macaristan Türkiye ile konsültasyon talep etti. Bu talep Macaristan’dan alınan hayvan yemeğindeki Türkiye’nin ithalat yasağı konusundaydı. Macaristan 2001’in başından beri Avrupa ülkelerinde uygulanan bu ithalat yasağını BSE’nin (Bovine Spongiform Encephalopety) yayılmasına karşı korunmak amaçlı olduğunu bildirerek uygulamaya koyduğunu iddia etti. Macaristan kendi ülkesinin BSE olmayan bir ülke olduğu için iddia edilen bulaşıcı hastalık tehlikesinin herhangi bir bilimsel temele dayanmadığını ileri sürdü. Macaristan hayvan yemeğinin yalnızca kedileri ve köpekleri beslemek için kullanıldığını da belirtti. Ayrıca Macaristan, ne yasağı uygulamakla ilgili Türkiye’nin resmi bir yayımı olduğunu ne de Dünya Ticaret Örgütü kurulunun bununla alakalı bir tebligatı olduğunu ileri sürdü.

Macaristan ithalat yasağının Türkiye’nin uymakla yükümlü olduğu GATT 1994’ün XI maddesi, SPS Anlaşması’nın 2.2, 2.3, 5.1, 5.2, 5.6, 6.1, 6.2 ve 7 maddeleri ve ek madde B, Tarım Anlaşması’nın 14. maddesi ile uyuşmadığını iddia etti.

Macaristan, Türkiye’nin önlemlerinin adı geçen anlaşmalar altında doğrudan veya dolaylı olarak Macaristan’ın çıkarlarına zarar vermek için var olduğunu ileri sürdü.

Anlaşmazlıkların Çözümü: Anlaşmazlık DS334

Türkiye — Pirincin İthalatını Etkileyen Önlemler

Kısa başlık:

Türkiye – Pirinç

Şikayetçi:

Amerika

Davalı:

Türkiye

Üçüncü taraflar:

Arjantin, Avustralya, Çin, Mısır, Avrupa Toplulukları, Kore, Pakistan Tayland

Konsültasyon Talep Tarihi:

2 Kasım 2005

Panel Raporu Dağıtım Tarihi:

21 Eylül 2007

Temyiz Kurumu ve Kabul Edilen Panel Raporları

Amerika tarafından şikayet

2 Kasım 2005 tarihinde Amerika, Amerika’dan son zamanlarda pirinçteki ithalat sınırlamaları hakkında Türkiye ile konsültasyon talep etti. Talebe göre, Türkiye pirinci ithal etmek için bir ithalat lisansı istiyor fakat Türkiye’nin pirinç ithalatı için bağlı gümrük hadleri bakımından böyle lisanslar veremiyor. Talebe göre; Türkiye, pirinç ithalatı için ithalatçıların indirilmiş gümrük vergisi seviyelerindeki pirincin belirlenmiş miktardaki ithalatını yapmak amacıyla Türk Mahsulleri Ofisi (TMO), Türk üreticiler veya üretici derneklerden (yerli satın alma şartı) yerli pirincin belirlenmiş miktarını satın almalarını isteyerek gümrük vergisi oranı miktarını etkiliyor. Ondan fazla önlemler yoluyla talep listesi (1 Şubat 1996 Resmi Gazete ile yinelenen No:22541) Dış Ticaret için Teknik Düzenleme ve Standartlaştırma Konusunda Düzenin Genel Değerlendirmesi ile ilgili 96/7764 numaralı kararnamenin içerdiği pirinç ithalatındaki sözü geçen sınırlamaları Türkiye açıkça sürdürüyor.

Amerika sözü geçen önlemlerin aşağıdaki hükümlerle uyuşmadığını değerlendiriyor:

·TRIMs Anlaşması’nın ek madde 1’in 1(a) paragrafı ve 2.1 maddesi

·GATT 1994’ün III maddesi (4, 5 ve 7. paragraflarını içeren) ve XI maddesi

·Tarım Anlaşması’nın 4.2 maddesi; ve

·İthalat Lisans Anlaşması’nın 1.2, 1.3, 1.4, 1.5, 1.6, 3.2, 3.3, 3.5(a), 3.5(b), 3.5(d), 3.5(e), 3.5(f), 3.5(g), 3.5(h), 3.5(k), 5.1, 5.2, 5.3 ve 5.4 maddeleri

16 Kasım 2005’de Avustralya ve Tayland konsültasyona katılmayı talep etti. 6 Şubat 2006’da Amerika panelin kurulmasını talep etti. 17 Mart 2006’daki görüşmelerde DSB paneli kurdu. Avustralya, Çin, Avrupa Topluluğu, Kore ve Tayland üçüncü taraf haklarını saklı tuttu. Sonradan Arjantin, Mısır ve Pakistan üçüncü taraf haklarını saklı tuttu. 20 Temmuz 2006’da Amerika paneli düzenlemesi için Genel Müdür talep etti. 31 Temmuz 2006’da Genel Müdür paneli düzenledi.

31 Temmuz 2007’de Panel Başkanı kabul edilen tarafların başvurusundan sonra tahmin edilen zaman çizelgesinde panelin çalışmaların tamamlamayı umduğu Mayıs 2007’ye kadar ve anlaşmazlığın kapsamı ile içeriği yüzünden çalışmalarını 6 ay içerisinde tamamlamanın mümkün olmayacağını DSB’ye bildirdi. 25 Mayıs 2007’de Panel Başkanı zaman çizelgesindeki ayarlamalar yüzünden panelin çalışmalarını mayısa kadar tamamlayamayacağını DSB’ye bildirdi. Panel taraflara son raporun Haziran 2007’de düzenleneceğini değerlendirdi.

21 Eylül 2007’de Panel Raporu üyelere dağıtıldı. Panel farklı zaman dilimleri ve 2003’den beri Türkiye’nin hükümlerinin, gümrük tarifesi oranı miktarı dışarıya pirinç ithalatı için Kontrol Sertifikası vermediği veya onaylamadığı Tarım Anlaşması’nın 4.2 maddesindeki 1 numaralı dipnotun kapsamı içerisinde ithalat miktar kısıtlaması hem de isteğe bağlı ithalat lisansı uygulaması oluşturduğunu buldu. Dolayısıyla, bu olağan gümrük vergilerine dönüştürülerek talep edilen şeyler bir önlemdir ve bu nedenle Tarım Anlaşması’nın 4.2 maddesiyle uyuşmaz. Panel, Türkiye’nin talep ettiği indirilmiş gümrük tarifesi üzerinden pirinç ithalatına izin verilmesi için, ithalatçıların yerli pirinci satın alması gerektiği GATT 1994’ün III:4 maddesiyle uyuşmadığı sonucuna vardı.

22 Ekim 2007’de DSB Panel Raporunu kabul etti.

Kabul Edilen Raporun Uygulamaya Konulması

20 Kasım 2007’de Türkiye, DSB’nin hükümlerinin ve önerilerinin yerine getirmesinin süreç içinde olduğunu ve karşılıklı olarak tatminkar bir sonuç sağlama konusunda nasıl adımlar atılmasını araştırmak için Amerika ile istişare ettiğini DSB’ye bildirdi. 9 Nisan 2008’de Türkiye ve Amerika, DSB’nin hükümlerine ve önerilerine Türkiye’nin makul bir zaman dilimi içerisinde uyması için anlaştıklarını DSB’ye bildirdi. Türkiye ve Amerika, DSU’nun 21 ve 22. maddeleri altında prosedürler konusunda bir anlaşmanın olduğunu DSB’ye belirtti.

Anlaşmazlıkların Çıkma Sebepleri

1995’den bu yana Türkiye’nin şikayet ettiği ülke sayısı 2, Türkiye’yi şikayet eden ülke sayısı ise 8’dir. Anlaşmazlıklara baktığımızda ise en çok şikayet edilen konu tekstil ve giyim ürünlerinin ithalatındaki sınırlamalardır. Anlaşmazlıklar hep farklı ülkelerle olmuştur. Ancak Amerika ile 2 farklı konuda anlaşmazlık çıkmıştır.

Anlaşmazlıklar genellikle ülkelerin korumacılık yapmasından çıkmaktadır. Ülkeler içerdeki üreticiyi korumak için, döviz yoksa ve bütçede açık varsa korumacılık yapar. Mesela kota koyarak koruma sağlarız. Anti-damping koyarız, farklı derecede vergi koyarız. Kendini korumak ülkenin sanayisini geliştirmek için koyduğu hususlardır. Bunun için DTÖ üyesi olmak gerekmez. DTÖ’ye üye ülkelerde aynı tedbirleri alabilirler. Sanayi çok kötü duruma gelmişse zarar görüyorsak tedbir alabiliriz. Devlet korumak için ya kota koyacak, ya gümrük vergisini arttıracak yada teşvik için para verecek.

Gümrük duvarı yüksek tutularak başka yerden para gelmediği için ithalattan gelir sağlanır. Buna mali amaçlı korumacılık diyoruz. Bir sanayi kurulduğunda da, o zaman dışarıdan gelecek ithalata karşı korunması lazım. Bunda da bebek sanayileri koruma amacı diyoruz.

Koruma tedbirlerine DTÖ’ye üye 153 ülkenin uyması gereken kurallar

1-) Adil olacak

2-) Keyfi kurallar koymayacak

3-) Herkese eşit davranılacak.

Bu tedbirleri en fazla 4 yıl uyguluyorsunuz. 4 yıl sonra kota kalkmalı, vergi de eski seviyesine inmelidir. Böyle bir şey ticaret hacminin azalmaması için yapılıyor. Ticaret azalırsa kriz daha çok artar. Ticaretin azalmaması gerek.

Anlaşmazlıkların Çözümü Süreci

DTÖ’nün temel amaçlarından biriside ülkeler arasında çatışmaya yol açmamaktır. Hata yapılırsa diğer taraf da aynı hatayı yapmamalıdır. Ticaret savaşı ortaya çıkmamalıdır. Bazı ülkeler çeşitli anlaşmalara uymazlarsa ne olur? DTÖ’ye üye ülkelerde çeşitli anlaşmalara aykırı bir durum olursa Anlaşmazlıkların Çözümü Organı birisi şikayet ettiği zaman bu görevi üstüne alır. İki taraf danışmanlık talep eder. Eğer anlaşma olmazsa panel kurulur. Bu panelin yetkilileri de tarafsız olmalıdır. Panelde ülkenin haklı olup olmadığını anlamak için anlaşmaya bakmak gerekir. Bunun incelemeleri yapılırken DTÖ’nün hukukçuları yardımcı olurlar. Sonra rapor hazırlanır. Taraflardan biri raporu kabul etmezse temyiz kuruluna gider. Onaylama komitesi onayladıktan sonra konseye gidilir. Raporun reddedilmesi için bütün konseyin oybirliği gereklidir. Raporun reddedilmesi%99.9 ihtimalle yoktur. Reddedilmesi için raporda maddi hatalar yer alması lazım. Raporda teklif edilen öneriler yer alır. Eğer kabul edilmiş raporun tavsiyelerini tutmaz, anlaşmaya aykırı davranmakta ısrar ederse yaptırım; o ülkeyi DTÖ anlaşmalarının sağladığı avantajlardan yararlanmasını önlemektir. Panellerin uzamaması için süre tedbirleri vardır. DTÖ muhatapları şikayet edilen, şahıslar ve şirketler değildir. Şikayet hakkı üyelerdir, üyelerde devlettir.

İthalat ve ihracat yapan ülkelerde iki şirkette anlaşmazlık çıkarsa güç dengesine göre karar verilir. İhracatçı zarar görmesi yüksekse ithalatçı ülkede olur. İthalatçı zarar görmesi yüksekse ihracatçı ülkede olur. Mahkeme anlaşmazlık çıktığında güç dengesi eşit olursa tarafsız bir ülkede olması gerekir. Anlaşmazlık halinde menfaat açısından her şeyin yer alması önemlidir. Hakem tayin edildikten sonraki hüküm otomatik olarak uygulanacak mı? uygulanmayacak mı? hakemin verdiği karar şu mahkeme tarafından onaylanacak gibi şeylerin hepsi sözleşmede yer almalıdır. Anlaşmazlık halinde ICC (Uluslararası Ticaret Odaları) hükümlerine göre anlaşma sağlar. Her devlet sözleşme getirir. Böyle durumlarda ICC kurallarına başvuruluyor. ICC genellikle 3 hakem tayin eder. Her 2 taraf başvurmadan 2 hakem tayin eder. 3. hakemi de bir kontrol mekanizması sağlamak için ICC belirler. Taraflardan biri işi uzatmak istiyorsa hakem tayin etmez. O durumda belli bir süre içinde o devlet hakem tayin etmezse ICC hakemi tayin eder. Çeşitli şekillerde savunulur. Hakemlerde mahkeme gibi karar verir. Haksız çıkan taraf mahkeme masraflarını üstlenir.

Kaynakça

·http://www.wto.org/

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds211_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds288_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds29_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds34_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds43_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds47_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds208_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds237_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds256_e.htm

·http://www.wto.org/english/tratop_e/dispu_e/cases_e/ds334_e.htm

Paylaşın

İlişkili Makaleler

About Author

admin