CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINA DAİR

Kasım 4, 2023

|

Kategori:

CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINA DAİR

Cumhuriyetimizin birinci yüzyılını halkımızla beraber coşkuyla andık, kutladık. Çok zor ve kötü koşullarda, Atatürk’ün önderliğinde, büyük fedakarlıklarla savaşlar kazanarak
ve Atamızın koyduğu doğru hedef ve ilkeler doğrultusundaki çalışma ve gayretler sonunda tarihte bir ilki başardık ve sıfırdan başlayarak, kısa sürede, saygın, güçlü, barışçı ve çağdaş
bir devlet olarak bugünlere geldik.

Yarın cumhuriyetimizin 2. yüzyılına başlangıç yapıyoruz. Bu dönemde dünyamızın belki, bundan önce görülmedik önemde, siyasi, iktisadi ve toplumsal birçok iç ve dış
sorunla karşı karşıya kalması olasılığı büyüktür. 2 büyük güç arasında siyasi ve ekonomik
dünya liderliği çekişmesi ve kamplaşması, teknolojik gelişmelerin bugün algılamakta zorluk
çekeceğimiz boyutlara ulaşması ve nihayet özellikle yaklaşık yarım asırdır dünyaya
hakim olması için çaba gösterilen neo liberal ekonomik sistemin başarısızlığı ve yerine
nasıl bir sistem geleceğinin belirsizliği 2. yüzyılda karşılaşacağımız temel güçlüklerin
önemini açıkça ortaya koymaktadır.

Bu dev sorunlara ilaveten ülkemizin de, bir kısmı tamamen bize özgü ek sorunlarla karşı
karşıya olduğu hepimizce biliniyor. Her şeyden önce, ülkemiz dünyanın merkezi sayılan en karmaşık bölgesinde ve sıcak çatışmaların tam göbeğinde bulunuyor. İkinci dünya savaşının tarafı başlıca ülkeler açısından büyük önem taşıyan bir bölgede bulunmamıza rağmen savaşın dışında kalma becerisini gösteren ülkemizin, tarafsız ve barışçı bir politika ile bölgenin istikrara kavuşmasına katkıda bulunabilecek tecrübe ve aklıselime sahip olduğu inancındayım. İkinci olarak,
ülkemiz, son yıllardaçok önemli ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Gerçekçi ve ekonomi
kurallarını dikkate alan bir politika ve uygulama ile bu sorunlarun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Temel sorunlarımızdan biri de göç ve sığınmacı konusudur. Bu konuyla ilgili görüşlerimi
başka bir yazıda irdelememem gerekiyor Ama burada zikretmeden geçemedim.

Sosyal açıdan en büyük sorunumuzun temelinde ise, gelişmiş birçok ülkede görüldüğü gibi, devletin
ve halkın ortak çıkarları açık olarak görüldüğü durumlarda bile, toplumumuzun uzlaşma
kültürüne sahip asgari müştereklerde buluşmayı becermesi yatıyor. Bu konuda toplumda mevcut
anlayışın değişmesi için, başta iktidarıyla ve muhalefetiyle politikacılarımızın, sivil toplu örgütleri
mensuplarının, medyamızın ve tabii halkımızın çaba ve özen göstermesi, siyasi ve kişisel amaç ve çıkarlarını gerçekçi boyutlarına indirgelemeleri gerektiği kuşkusuzdur.
Bu konuda hayalciliğimin üst dereceye çıktığının farkındayım.

Ülkemizle ilgili sorunların giderilmesinin bizim elimizde olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Ancak
dünyadaki olası büyük değişiklikler karşısında yapabileceğimiz fazla birşey olmadığı da açıktır.
Bununla birlikte, yeni durumların yaratacağı meydan okumalara karşı ülkemizin ve halkımızın çıkarlarını koruyabilecek olanaklara sahip olduğumuzu düşünüyorum. Gerçekten, cumhuriyetimizin kuruluş döneminde ve başlangıç yıllarında, bilim insanı ve araştırmacı sayısımız ihmal edilebilir düzeyde, okuma yazma oranı son derece düşük, sermaye birikimi, altyapısı ve sanayisi olmayan, yıkılmış, dağılmış, savaşlarla tükenmiş
Uve miras olarak yoğun bir borç yükü birakmış bir imparatorluktan, bugüne ulaşan bir cumhuriyet yaratmış bir toplumun sözkonusu meydan okumalara karşı kolaylıkla göğüs gerebileceğine inanmak gerekiyor.
bugün birçok alanda, 100 yıl öncesiyle kıyaslanamıyacak insan kaynaklarına, bilgi birikimine ve maddi olanaklara sahibiz.

Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında gösterilecek çabaların bazı temel hedeflerinin başında, herşeyden önce,
hiç kuşkusuz Cumhuriyetimiizin güçlü, barışçı ve saygın bir devlet olarak sürdürülebilirliğini sağlamak geliyor. Yeni dönemin koşullarına uyum içinde gerekenleri gerçekleştirmek suretiyle halkımızın refah ve
mutluluğu, fertlerin birbiriyle barış içinde, dostça en iyi yaşam ve sağlık koşullarında yaşamaları ve bu arada,
işsizlik, yoksulluk ve açlık gibi kavramlarının gündemden düşmesi de diğer temel hedefler olmalıdır.

Yukarıdaki hedeflere ulaşılması için 4 temel ilkeyi ise zaten biliyorsunuz. Cumhuriyetimizin kuruluşunda
Atamızın öğretisi :

A- YURTTA SULH, CİHANDA SULH,
B- GERÇEK DEMOKRASİYE VE CUMHURİYET İLKELERİNE HER DURUM SAHİP ÇIKMAK VE KORUMAK,
C- HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ,
D- ÇAĞDAŞ VE TEKNOLOJİK EĞİTİM.

Atamızın açık olarak belirttiği gibi ” CUMHURİYETİN” ilelebet” yaşayacağına inanan 85 yaşında bir gencin,
Cumhuriyetimizin 1. yüzyılından 2. yüzyılına geçtiği günün gecesindeki düşünceleri.

İstemi Parman
29 Ekim 2023 saat 23.00

Paylaşın

İlişkili Makaleler

14 Mayıs seçimleri: Yeni bir yol ayrımı
BOŞ KONUT VE İŞYERLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

About Author

admin