Küreselleşme Sürecinde Ticaretin Kolaylaştırılması Prensibi ve Gümrük İdarelerince Yürütülen Çalışma

Mart 2, 2014

|

Kategori:

Özet

Günümüz dünyasında hızla gelişen ve değişen teknoloji, iletişimin kolaylaşmasına ve mesafelerin kısalmasına sebep olmuş, bu durum üretim ve tüketimin artmasına ve sonuç itibari ile dünya ticaret hacminde kaçınılmaz bir artışa sebep olmuştur.

Bu gelişmeler paralelinde, ülkemizin dünya ticaretinde rekabetçi varlığını sürdürebilmesi için ticaretin kolaylaştırılması prensibi doğrultusunda ; uluslararası ticaretin maliyetlerini azaltarak hızlandırılmasını sağlamak, gümrük işlemlerinde zaman kaybına sebep olan formalitleri kaldırmak, süreçleri sadeleştirmek, aşırı bürokrasinin önüne geçmek, kağıtsız ortama geçerek gümrük işlemlerinin e-ortamda tamamlanmasını sağlayarak eşyaların bir an önce ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak kararların ve tedbirlerin alınarak uygulanması kaçınılmaz olmuştur.

Bu çerçevede, 20 Mart 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tek Pencere konulu Başbakanlık Genelgesi yayınlanmıştır.

Bu çalışma, ülkemizin uluslararası ticaretten daha fazla pay alabilmesi ve aynı zamanda rekabetçi olabilmesi için yürüttüğü çalışmalardan biri olan ticaretin kolaylaştırılması kavramının ulusal ve uluslar arası boyutunu inceleyerek ülkemizde Gümrük İdarelerince yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vermeyi hedeflemektedir.

Birinci bölümde ; ticaretin kolaylaştırılmasının tanımı, dayandığı temel prensipler ve amaçları, ikinci bölümde ticaretin kolaylaştırılması prensibinin dayandığı uluslararası kuruluşlar ve uluslararası sözleşmeler, üçüncü bölümde ise ticaretin kolaylaştırılması prensibi doğrultusunda Gümrük idarelerince yürütülen çalışmalar açıklanmaya çalışılmıştır.

Fatmanur NOMER

İstanbul, Mayıs 2012

                                                                                         İÇİNDEKİLER

ÖZET (Abstract)………………………………………………………………………………..ii

İÇİNDEKİLER………………………………………….……………………..……………….iii

KISALTMALAR……………………………….………………………………………………iv

TABLOLAR VE ŞEKİLLER…………………………………………………………..…….iv

GİRİŞ…………………………………………………………………………………..………..1

I.BÖLÜM

TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI PRENSİBİ

1.1.Ticaretin Kolaylaştırılması Tanımı

1.2.Ticaretin Kolaylaştırılmasının Amaçları

1.3.Ticaretin Kolaylaştırılmasının Temel Prensipleri

1.3.1. Şeffaflık

1.3.2. Tutarlı Basitleştirilmiş ve Uyumlaştırılmış Mevzuat

1.3.3. Yeni Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısı

1.3.4. Eş Uygulama

1.3.5. Ticaret Çevreleri İle İşbirliği

1.4. Ticaretin Kolaylaştırılması Prensibinin Dayandığı

Uluslararası Kuruluşlar Ve Uluslararası Sözleşmeler

1.4.1. Uluslararası Kuruluşlar

1.4.1.1.BM

1.4.1.2. BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (BM/AEK)

1.4.1.3. UNCTAD

1.4.1.4. Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ)

1.4.1.5. GATT

1.4.1.3.Dünya Ticaret Örgütü  (DTÖ)

1.4.1. Uluslararası Sözleşmeler

1.4.1.1.Gümrük Rejim ve İşlemlerinin Basitleştirilmesi ve

Uyumlaştırılmasına İlişkin Sözleşme (KYOTO Sözleşmesi-1973)

1.4.1.2.Revize KYOTO Sözleşmesi (1999)

1.4.1.3.Eşyanın Geçici İthaline İlişkin Sözleşme (İstanbul Sözleşmesi)

1.4.1.4.Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemine İlişkin Sözleşme

II.BÖLÜM

Ticaretin Kolaylaştırılması Prensibi Doğrultusunda

Gümrük İdaresince Yürütülen Çalışmalar

2.1.Gümrük İdarelerince Yürütülen Çalışmalar

2.1.1. Kağıtsız Ortamda Gümrük Uygulamaları (Kağıtsız Gümrük İşlemleri)

2.1.2.Tek Pencere Uygulaması

2.1.3.Tek Durakta Kontrol (Non Stop)

2.1.4.Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS)

2.1.5.Mavi Hat Uygulaması

2.1.6.Sonradan Kontrol Uygulaması

2.1.7. EORI (Ekonomik Operatör Kayıt Tanımlama Sistemi) ve Elektronik Özet Beyanı Uygulaması

2.1.8. Yetkilendirilmiş Yükümlü Uygulaması (AEO- Authorized Economic Operator)

2.1.9. Kayıt yolu ile Rejime Giriş (Yerinde Gümrükleme) Beyanı

2.1.10. Yeni (Elektronik) Özet Beyan Uygulaması

2.1.11. NCTS Sistemi (Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi) ve Ortak Transit Yönetmeliği

3. SONUÇ

4. KAYNAKÇA

KISALTMALAR

AB: Avrupa Birliği

ABD: Amerika Birleşik Devletleri

BM: Birleşmiş Milletler

BM/AEK : Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu

BİLGE: Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri

DGÖ: Dünya Gümrük Örgütü

DTM: Dış Ticaret Müsteşarlığı

DTÖ: Dünya Ticaret Örgütü

EDI: Elektronik Veri Değişimi

EFTA: Avrupa Serbest Ticaret Alanı

EMAK : Avrupa Ekonomik Komisyonu

ESCAP : Asya-Pasifik ve Sosyal Komisyonu

GİK: Gümrük İşbirliği Konseyi

GATT: Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması

GY: Gümrük Yönetmeliği

ISO: Uluslararası Standart Örgütü

ITO : Uluslararası Ticaret Teşkilatı

KOBİ: Küçük ve Ortak Ölçekli İşletme

OECD: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı

TİM: Türkiye İhracatçılar Meclisi

TOBB: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

UNCTAD: BM Ticaret ve Kalkınma Konferans

YEO: Yetkili Ekonomik Operatör

TABLO LİSTESİ

Tablo 1: GATT Bünyesinde Yapilan Tarife Indirim (Müzakere) Turlari Tablosu………22

ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 1:Ticaretin Kolaylaştırılması İlkeleri…………………………………………………………..10

Şekil 2: DTÖ’nün Kurumsal Yapısı………………………………………………………… ……….25

GİRİŞ

Dış ticarete konu eşyaların ve ayrıca insanların ülkeler arası hareketlerinde her ülke kendi yasalarına göre çeşitli prosedürler ve kurallar uygulamaktadır.Ülkeler arasında dış ticaret işlemlerinin yapılabilmesi ancak bu prosedür ve kurallara uymakla mümkündür.

Zaman içinde, dış ticaret işlemlerinin gerçekleştirilmesinde her ülkenin uyguladığı farklı prosedür ve kuralların dış ticaretin gelişiminde  önemli bir engel olarak görülmesiyle beraber Batılı ülkeler ticaretin önünde engel olan aşırı belge sayısı vb. ticaret prosedürlerinin azaltılması yolunda bir takım çabalara yönelmişlerdir.

Bu çabalar neticesinde Batılı ülkeler kurdukları uluslararası kuruluşlar ve inşa ettikleri çeşitli uluslararası sözleşmelerle dış ticarette aranan belge sayısının azaltılması, verimsiz ve tekrarlanan işlemlere son verilmesi ve sonucunda süreçlerin iyileştirilerek en az maliyetle üretilen ürünlerin yine en az maliyetle sınır geçişlerinin tamamlanması ve son tüketiciye ulaştırılması şeklinde bir takım dış ticareti kolaylaştırıcı kurallar koymuşlar ve zamanla uygular hale gelmişlerdir.

Günümüzde Batılı ülkelerin bu çabası sonucunda dünya ticaret hacminin yaşanan teknolojik gelişmelerin de etkisi ile birlikte son derece hızlı bir artış göstererek 18 trilyon $’a ulaştığı bilinmektedir.

Bu çalışma, geçmişten günümüze gelen sürece de  değinerek ticaretin kolaylaştırılması prensibi hakkında bilgi vermeyi ve aynı zamanda ülkemizde Gümrük idareleri’nin bu konuda yaptığı ve halen yürüttüğü çalışmalar hakkında özet bilgi vermeyi hedeflemektedir.

BİRİNCİ BÖLÜM

TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI PRENSİBİ

Dış ticaret işlemleri ; farklı ülkeler tarafından farklı şekilde uygulanan gümrük prosedürleri ve sistemleri ile farklı düzenlemeler ve belgeler aracılığıyla yapılmaktadır.

Ülkeler arasında uygulanan bu farklı dış ticaret uygulamalarının uluslararası ticareti engellediği düşüncesinden hareketle, uygulamaların standartlaştırılması, sınır işlemlerinin basitleştirilmesi yönünde çalışmalar başlatılmış ve bu konu uluslararası düzeyde tartışılır bir hale gelmiştir.

Dış ticaret işlemlerinin basitleştirilmesi çalışmaları literatürde ticaretin kolaylaştırılması kavramı olarak yer almakta olup, ticaretin kolaylaştırılması, uluslararası rekabet gücü ve yatırım ortamı için temel unsurlardan biridir.

Ticaretin kolaylaştırılması çalışmalarındaki temel amaç ; dış ticaretteki prosedür ve formalitelerin azaltılması ve basitleştirilmesi, fiziksel altyapının ve hizmetlerin geliştirilmesi ve uyumlaştırılması, mevcut yasa ve düzenlemelerin uluslararası kurallara  göre uyumlaştırılması ile dış ticaret işlemlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde tamamlanarak işlem maliyetlerini azaltmak, hem hükümetlerin ve hem de ticaretle uğraşanların faydalarını en üst düzeye çıkarmaktır.

Ticaretin kolaylaştırılması çalışmaları sonucunda sadece devlet, ihracatçı ve ithalatçının en çok fayda sağlaması değil aynı zamanda son kullanıcıların da uygun  fiyatla ürünleri satın alması ile toplum refahında artış söz konusu olmaktadır.

Dünya genelinde uluslarararası örgütler aracılığıyla yapılan ticaretin kolaylaştırılması çalışmaları incelendiğinde ticaretin kolaylaştırılması kavramının basitleştirme, uyumlaştırma ve standardizasyon olmak üzere 3 temel unsurdan  oluştuğu görülmektedir.

Şekil-1

Ticaretin Kolaylaştırılması İlkeleri

Metin Kutusu: Ticaretin Kolaylaştırılması

Metin Kutusu: StandardizasyonMetin Kutusu: Basitleştirme Metin Kutusu: Uyumlaştırma

Metin Kutusu: Uygulamalar, prsoedürler, belgeler ve  bilgi için Ulusararası alanda anlaşılmış  biçimlerin geliştirilmesi süreci Metin Kutusu: Ulusal prosedürlerin, işlemlerin ve belgelerin Uluslararası konvansiyon lar, standartlar ve uygulamalarla uyumlu hale getirilmesi  Metin Kutusu: Formaliteler uygulamalar ve prosedürlerdeki gereksiz öğelerin ve kopyaların kaldırılması süresi

Ülkeler arası mal,hizmet,sermaye ve ticaret hareketlerini kontrol etmek, beraberinde bir dolu formalite ve prosedürü de uygulama zorunluluğunu getirmekte, bu prosedür ve formaliteler firmaların/ülkelerin uluslararası rekabet gücünü azaltmakta, gereksiz kaynak ve zaman israfına sebebiyet vermektedir.

Bu durum, dışticaret işlemlerindeki gereksiz ve tekrarlayıcı süreçlerin azaltılmasını gündeme getirmiş, bu çerçevede ticaretin kolaylaştırılması çalışmaları yeni bir boyut kazanmıştır.

 Dünya ticaret hacmindeki artışlar ve buna paralel olarak yaşanan teknolojik gelişmeler eşyaların ülkeler arasında yer değiştirme sürecinin kısalması sonucunda ticaretin kolaylaştırılması çalışmaları ülkeler için bir seçenekten çok zorunluluk haline gelmiştir.

Küreselleşmenin bir gereği olarak dış ticarette engellerin ortada kalkması, gümrük idarelerinin ulusal ekonomi toplum ve çevre sağlığının güvenliğini sağlamadaki koruyucu rolü çerçevesinde uluslararası yolcu ve eşya trafiği işlemlerini kolaylaştırılması yolunda bir takım adımlar atmasını, çalışmalar yapmasını gerekli kılmıştır.

Bu çerçevede gümrük idareleri Dünyanın ve Türkiye’nin artan dış ticaret hacmini göz önüne alarak bilgi işlem ve risk yönetimi sistemleri de dahil olmak üzere ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik  olarak önemli çalışmalar yapmışlardır.

1.1. TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI TANIMI

2.Dünya Savaşı’ndan sonra Batılı ülkelerin girişimi ile ABD’nin önderliğinde oluşturulan uluslararası örgütlerin dış ticaretin arttırılmasına ilişkin aldıkları bir takım kararlar ve uygulamalarla beraber o günlerden günümüze yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler, dünya ticaret hacminde önlenemez bir yükselişe neden olmuştur.

Günümüzde bu uluslararası örgütlerin dünya dış ticaretinin artmasına yönelik olarak aldığı ve uyguladığı kararlarlardan biri de ticaretin kolaylaştırılması prensibidir.

Dünyadaki her bir ülkenin farklı hukuki ve idari yapısı olması sebebiyle ticaretin kolaylaştırılmasının ulusal, uluslararası ve bölgesel boyutları bulunmaktadır. Ticaretin kolaylaştırılması prensibi ; ticareti kolaylaştırmak adına atılacak her türlü adımı kapsamakta ve ürün testi, iş gücü hareketliliği önündeki engeller gibi her çeşit tarifeyi kapsayacak şekilde geniş bir anlamda kullanılmaktadır.[1]

Ticaretin daha iyi yönetimini amaçlayan bir süreç olan ticaretin kolaylaştırılması ; ulaştırma, taşımacılık, ithalat ve ihracat işlemleri, gümrük prosedürleri, güvenlik gibi pek çok alanı içerecek şekilde eşyanın ulusal ve uluslararası dolaşımı sırasında gerçekleştirilen prosedürler için talep edilen bilgi ve belgelerin toplanması, işlenmesi ve iletilmesi süreçleri de dahil olmak üzere ulusal ve uluslararası işlemlerin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılması olarak tanımlanmaktadır.[2]

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından ise ticaretin kolaylaştırılması ; uluslararası ticarette eşyaların hareketi için verilen toplanması, işlenmesi, sunulması ve iletilmesi faaliyetlerini kapsayan uluslararası ticaret prosedürlerinin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılmsı şeklinde tanımlanmaktadır. [3]

Ticaretin kolaylaştırılması prensibini özetle ; uluslararası ticaret uygulamalarının basitleştirilmesi ve uyumlaştırılması olarak tanımlayabiliriz.[4]

1.2. TİCARETİN KOLAYAŞTIRILMASININ AMAÇLARI

Hızla değişen ve dönüşen, rekabetin son derece yoğun yaşandığı, verimli ve etkin olmayan organizmaların devre dışı kaldığı günümüzde, bir ülkenin gümrük işlemlerini etkin ve verimli bir şekilde yerine getirebilmesi sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için kritik öneme sahiptir.

Dünya Bankası’nın her sene yayınladığı Lojistik Performans İndeksi ile Doing Business Raporları ve Dünya Ekonomik Forumu’nun Mayıs 2012’de yayınladığı Küresel Ticareti Kolaylaştırma Raporu bu tespiti onaylar niteliktedir.

Gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi, hızlandırılması ve gelişmiş ülke uygulamaları ile uyumlaştırılmasındaki en büyük engel dış ticaret işlemlerinin içinde yer alan taraf ve belge sayısıdır.

Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) 2006 yılında yaptığı bir çalışmanın verilerine göre, bir ticari işlem 30’a kadar taraf, 40’a kadar belge, 200’e kadar farklı veri ile tüm bilgi ve belgelerin %60-70’inin en az bir kez teyidini gerektiren bir süreç barındırmaktadır.

Her bir ülkenin farklı hukuki ve idari yapısı olduğu düşünüldüğünde, bu kadar farklı bilgi ve belge ile ticaret yapmaya çalışan ülkelerin göz ardı edilemeyecek düzeyde yüksek işlem ve zaman maliyetine katlandıkları ve sonucunda üstlenilen bu maliyetleri son kullanıcıya yansıtmak durumunda kaldıkları ve nihayetinde bu durumun ülkelerin zenginliğini ve refahını olumsuz yönde etkilediğini söylemek mümkündür.

Dünya Bankası’nın 2010 tarihli Lojistik Performans Index Raporu’na göre, küresel seviyede ticareti kolaylaştırma kapasitesini yarı yarıya artırmak, dünya toplam ticaret hacminde %9.7 oranında bir büyümeye (377 milyar dolarlık artışa) karşılık gelmektedir. Aynı çalışmaya göre ise sadece gümrük işlemlerinde yarı oranda bir hız artırımının dünya çapında 33 milyar dolarlık bir büyüme yaratacağı öngörülmüştür.

Yapılan tüm bu araştırmalar gelecekte ticaretin kolaylaştırılması alanında gümrük idarelerinin öneminin ve fonksiyonunun daha da artacağını göstermektedir.

İthalatçı ya da ihracatçı en az maliyetle ürettiği ya da edindiği ürünlerin,yine en az maliyetle sınır geçişlerini tamamlamasını amaçlamakta, aynı zamanda üretim maliyetine, gümrük işlemleri vb. gibi maliyetlerin eklenmesinden kaçınmaktadır.

Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması prensibindeki temel amaç ; dış ticaret işlemlerindeki prosedürlerin basitleştirilmesi, fiziksel altyapının ve hizmetlerin geliştirilerek uyumlaştırılması ve akabinde mevzuatın yapılan değişikliklere göre düzenlenmesi, böylelikle dış ticaret işlemlerinin daha hızlı, verimli ve etkin bir şekilde tamamlanarak işlem maliyetlerinin azaltılması, sonucunda hem hükümet hem ithalatçı ve ihracatçı ve hem de son kullanıcı lehine faydanın en üst düzeye çıkarmaktır.[5]

Ticaretin kolaylaştırılması prensibi basitleştirme, uyumlaştırma ve standardizasyon olmak üzere 3 başlık altında toplanmaktadır.

Basitleştirme; prosedür, uygulama ve işlemlerdeki bütün gereksiz aşama ve tekrarların kaldırılması,

Uyumlaştırma; ulusal prosedürlerin, işlemlerin ve belgelerin uluslararası sözleşmeler, standartlar ve uygulamalarla uyumlu hale getirilmesi,

– Standardizasyon; prosedürler, uygulamalar ve belgeler için uluslararası alanda kabul edilmiş formatların geliştirilme ve uygulanması sürecidir.[6]

Ticaretin kolaylaştırılması uygulamaları dünya ticaret hacimini arttırmakta, dünya ticaret hacminin artması dış ticaret düzeylerini arttıran ülkelerde refah ve zenginlik yaratmaktadır.

”Rekabet İçin Bağlanmak-2012: Küresel Ekonomide Ticaret Lojistiği” başlıklı raporun bir parçası olan  Lojistik Performans Endeksi’ne göre (LPI) ; 155 ekonomi içinde Singapur, en iyi performans sergileyen ülke olarak birinci sırada yer alır iken, ikinci Hong Kong üçüncü ülke ise Finlandiya olurken Türkiye 27.sırada yer almaktadır.[7]

1.3. TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASININ TEMEL PRENSİPLERİ

Dünya ticaret hacmindeki artışlar, tarife indirimleri, gelişen bilişim ve iletişim teknolojileri uluslararası ticaret sistemi kurallarının geliştirilmesi ve yenilenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu çerçevede yürütülen çalışmalar uluslararası ticaretin daha verimli ve etkin yönetimini amaçlayan ve mal ve hizmetlerin teslimini geliştiren ticaretin kolaylaştırılması sisteminin bir seçenekten çok bir gereklilik olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Ticaretin kolaylaştırılması sisteminin temel prensipleri; şeffaflık, etkinlik, tutarlılık, öngörülebilirlik ve ayrımcı olmama prensipleri temelinde gümrük işlemlerinin kısaltılması ve basitleştirilmesi, formalitelerin azaltılması, gümrük harç ve ücretlerinin makul düzeyde belirlenmesi, ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik ihtiyaç ve öncelikler dikkate alınarak kapasite artırımına yönelik teknik yardım sağlanması şeklinde özetlenebilir.

1.3.1. Şeffaflık

Gümrük mevzuatı ve işlemleri ile gümrük prosedürlerine ve uygulamalarına ilişkin mevcut bilgilere ve yeni uygulamalara tüm ilgili tarafların rahatlıkla ulaşmasının sağlanması olarak tanımlanabilir. Bu prensip doğrultusunda gerekli altyapı ve mekanizmanın kurulması amaçlanır.

1.3.2. Tutarlı Basitleştirilmiş ve Uyumlaştırılmış Mevzuat

Uluslararası ticarete konu olan mevuzatın sadeleştirilmesi, pratik ve etkin hale getirilerek uygulanabilirliğinin artırılması, uluslararası mevzuat ve uygulamalar ile uyumlaştırılarak standardizasyonun sağlanması amaçlanmaktadır.

1.3.3. Yeni Bilgi ve İletişim Teknolojileri Altyapısı

Yeni bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak işlemlerin ve belgelerin elektronik ortama taşınarak gümrük süreçlerinin iyileştirilmesi ve dolaylı olarak dış ticaretin artırılması ve ekonominin güçlendirilmesi ve büyümesi hedeflenmektedir.

1.3.4. Eş Uygulama

Uluslararası ticarete ilişkin kural ve işlemler benzer şekildeki eşyaya, hizmetlere ve şirketlere göre farklılık göstermeyecek şekilde uygulanmalıdır. Bu kural DTÖ’nün ulusal ya da yabancı olsun olmasın tüm şirket ve ürünlere aynı işlem ve kuralları uygulamayı öngören ulusal muamele kuralı ilkesine dayanmaktadır.

1.3.5. Ticaret Çevreleri ile İşbirliği

Ticaretin kolaylaştırılması yönünde alınan kararlar ile yapılan uygulamaların devlet idareleri ile ticaret çevreleri arasında bir işbirliği sağlanarak gerçekleştirilmesini ve iki taraf arasında ortak işbirliğini hedeflemektedir.

1.4. TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI PRENSİBİNİN DAYANDIĞI

ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELER

1.4.1. ULUSLARARASI KURULUŞLAR

1.4.1.1. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)

Birleşmiş Milletler’in uluslararası ticaretle ilgili çalışmaları 1945’te San Francisco’da imzalanan BM Bildirisi kapsamında yürütülmektedir.

BM’in ticaretin kolaylaştırılması üzerine yürüttüğü çalışmalar küreselleşme olgusunun hakkaniyetli bir yapıda tüm dünya vatandaşları için uygulanmasının sağlanması hedefini gütmektedir.

BM bünyesinde ; Avrupa Ekonomik Komisyonu (EMAK), Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), Asya-Pasifik ve Sosyal Komisyonu (ESCAP) adı altında ticaretin kolaylaştırılması çalışmalarını yürüten çeşitli kuruluşlar mevcuttur.

Ticaretin kolaylaştırılması çalışmalarına, konunun küresel çerçevede koordinasyon içinde ilerlemesini sağlamak amacıyla 1970’lerde dahil olan UNCTAD ; bilgisayarlaştırılmış gümrük sistemi olan ASYCUDA’yı (Bilgisayarlaştırılmış Gümrük İşletim Sistemi) geliştirmiş olup, bu sistem ile operatör ve gümrük idaresi arasında elektronik veri değişimi hemen hemen tüm uluslararası ticaret işlemlerini kapsayacak şekilde sağlanmaktadır.

1.4.1.3. BM AVRUPA EKONOMİK KOMİSYONU (BM/AEK)

BM/AEK’nin görev ve sorumluluğunun önemli bir parçası ticaretin kolaylaştırılması ve e-business ticaretinin gelişiminin sağlanmasıdır. Avrupa Ekonomik Komisyonunca başlatılan UNeDocs projesi ile halen EDI (Elektronik Veri Değişimi) sistemi gümrük idarelerinde kullanılmakta olup, bu sistemle elektronik belgelerin ticari firmalar arasındaki alışverişinin sağlanması amaçlanmıştır.

Ticaretin kolaylaştırılması kapsamında basit, şeffaf ve etkin süreçler ve küresel ticaret için standartlar oluşturmak amacıyla çalışmalar yürüten BM/AEK, bugüne kadar otuzdan fazla ticareti kolaylaştırma tavsiye kararı yayımlamıştır. Bu standartların ve tavsiyelerin uygulanması ülkelerin kaynaklarına, kendi özel durumlarına, ihtiyaçlarına ve önceliklerine göre değişiklik göstermekte olup, Uluslararası Standart Örgütü (ISO), bu tavsiyelerin bazılarını uluslararası ISO standardı olarak kabul etmiştir.

Bu tavsiyelerden bazıları ; Ticari İşlemler İçin Belge Formatı, Ülke Kodları, Ticaretin Kolaylaştırılması Konusunda Ulusal Düzeydeki Kuruluşlar, Teslim Şekilleri, Tarih ve Zamanın Rakamsal Olarak Gösterilmesi, Döviz Kurlarının Alfabetik Gösterilmesi , Ticaret ve Taşımacılık İçin Yer Kodları, Ödeme Şekli Kodları, Taşıma Şekli Kodları, Yönetim, Ticaret ve Taşımacılık İçin EDI kullanımı, Elektronik Ticaret Anlaşması, Tek Pencere Uygulaması, Tek Pencere Veri Uyumlaştırılması Rehberi, Uluslararası Ticari Tek Pencere için Yasal Çerçeve şeklinde sıralanabilir.[8]

1.4.1.4. DÜNYA GÜMRÜK ÖRGÜTÜ (DGÖ)

1953 yılında çalışmalarına başlayan Gümrük İşbirliği Konseyi, gümrük alanında dünya çapında uzmanlık sağlayan hükümetler arası bağımsız bir kuruluş olup, 1994 yılında resmi olmayan Dünya Gümrük Örgütü adını kullanmaya başlamıştır.

Dünya Gümrük Örgütü’nün temel amacı ; gümrük idarelerinin verimliliği ve etkinliğini artırmak ile gümrük rejim ve işlemlerinin tüm dünyada uyumlaştırılması ve eş uygulanması için uluslararası kurallar belirlemektir.

Dünya Gümrük Örgütü’nün ticaret kuralları ve mevzuatına uyum, toplumun korunması ve gümrük idarelerinin etkinliğinin artırılması amacıyla ticaretin kolaylaştırılmasında çok önemli bir rolü vardır.

Dünya Gümrük Örgütü’nün belli başlı görevleri ;

-armonize sistemin güncellenmesi ve eş güdümlü uyumun sağlanması

-Menşe kurallarının oluşturulması

-Revize Kyoto Sözleşmesinin uygulanması

-uluslararası arz zinciri güvenliğinin sağlanması

-gümrük işlemlerinde bilgi ve iletişim teknolojilerinin uygulanması

şeklinde sayılabilir.

Ayrıca Dünya Gümrük Örgütü ; Kyoto Sözleşmesi ile Eşyanın Geçici İthaline İlişkin İstanbul Sözleşmesi gibi ticareti kolaylaştırıcı belli başlı iki sözleşmenin kabul edilmesi ve uygulanmasını sağlayan örgüttür.

1.4.1.5. GÜMRÜK TARİFELERİ VE TİCARET GENEL ANLAŞMASI (GATT)

İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra dünya ticaretini belirli standartlara kavuşturmak amacıyla Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT), Gümrük İşbirliği Konseyi (GİK) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) adı altında bir takım uluslararası örgütler oluşturulmuştur.

Bu çerçevede 1947 yılında kurulan GATT ile gümrük tarifeleri ve kotalarının indirilerek uluslararası ticaretin evrensel boyutlarda serbestleştirilmesi çalışmalarına başlanmış olup, GATT sisteminin temelinde uluslararası ticaretin temellerini atan 60 civarında hukuki belge ve anlaşma yer almaktadır.

Avrupa’nın II. Dünya  Savaşı’ndan büyük bir ekonomik çöküntü ile çıkması ülkeler arası barışı sağlamak için işbirliği ve açıklığa dayalı ekonomik ilişkiler oluşturma fikrini gündeme getirmiştir.

Bu çerçevede, ABD, Avrupa’nın ekonomisini yeniden canlandırmak ve yıkılan Avrupa’nın yeniden onarılmasına yardım amacıyla 1947 yılında Marshall Planı’nı geliştirmiş, aynı zamanda 23 Mart 1948’de Uluslararası Ticaret Örgütü İçin Şart Tasarısı-Havana Sözleşmesi ile Uluslararası Ticaret Teşkilatı’nın (ITO) hukuki çerçevesi oluşturulmaya çalışılmış,53 ülke tarafından onaya hazır hale getirilmiş, ancak ABD ile İngiltere arasında görüş ayrılıkları çıkınca bu teşkilat hiçbir zaman çalışmamıştır.

Bunun üzerine, Havana Sözleşmesi’nin gümrük tarifelerinde karşılıklı görüşmeler yoluyla indirim yapılması hükmünü içeren 17 nci maddesinin kabul görmesi ile Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) 30 Ekim 1947 yılında 23 ülke tarafından imzalanmış ve 1 Ocak 1948’de uluslararası ticaretle ilgili dünyadaki tek organizasyon olarak kalmıştır.[9]

GATT, özünde hukuki olarak düzenlenen çok yanlı bir ticaret anlaşması olmasına rağmen, uygulanabilmesi çoğu zaman üyelerin ortak hareket etmesine bağlı olması, bu kuralların uygulanması için toplanması ve bir sekreterya ile daimi bir Temsilciler Konseyi’nin kurulmuş olması nedeniyle, daha çok uluslararası bir örgüt gibi algılanmıştır.

GATT’ın genel amaçları ; ticaret ve ekonomi alanındaki ilişkilerin arttırılması, üye ülkelerin hayat seviyelerinin yükseltilmesi, tam istihdamın gerçekleştirilmesi, gelir ve talebin yüksek ve daima artan bir seviyeye ulaştırılması ve dünya üretim kaynaklarının en iyi şekilde kullanılması şeklinde özetlenebilir.

 Bu genel amaçlara ulaşmak için, özellikle şu iki koşulun gerçekleşmesi gerekmektedir.

a-Tarifelerin ve diğer dış ticaret engellerinin önemli oranda düşürülmesi.

b-Uluslararası ticarette ayrımcı uygulamaların kaldırılması.

 Bu iki koşul, birbirlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ayrıca, ayrımcı uygulamaların kaldırılması konusu yalnızca devletleri ve ilgili hükümetleri değil, aynı zamanda firmaları da bağlamaktadır. GATT kurallarına göre, genel olarak miktar kısıtlamaları bir kez kaldırıldıktan veya tarifeler bir kez indirildikten sonra tek yanlı olarak bir daha arttırılamamaktadır.

GATT’ın özel amaçları ise ; genel amaçlara ulaşmak için tarifeler ile ticarete konulan diğer ayrımcı engelleri zamanla azaltmak, mal fiyatlarında istikrar sağlama yoluyla gelişmiş ülkelerin pazarına, gelişme yolundaki ülkelerin sanayi ürünlerinin daha kolay girmesini sağlamak şeklinde özetlenebilir.

 GATT amaçlara ulaşabilmek için başlıca 4 temel ilkeden hareket etmektedir.

 I-Ayrımcı Olmama ilkesi(En Çok Kayrılan Ülke Kuralı)

Her GATT üyesinin tüm taraflara aynı gümrük tarife oranını uygulaması ve ayrımcı işlemlerde bulunmaması öngörülür. Üye ülkelerden biri diğer bir ülkeye herhangi bir gümrük kolaylığı sağlayacak olursa, anlaşmaya taraf olan bütün ülkeler de söz konusu anlaşmadan otomatikman yararlanırlar.

II-Şeffaflık Kuralı

Bu ilke, korumanın yalnızca tarifelerle yapılmasını, tarife dışı engellere(miktar kısıtlamaları) başvurulmamasını öngörmektedir. Bunun için tarafların ticarette uyguladıkları tüm düzenlemelerin, diğer taraflarca bilinmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, ithalat kotalarının yerli sanayinin himayesi amacıyla kullanılması yasaklanmıştır. Günümüzde sanayileşmiş GATT üyeleri, daha çok ek ithal vergilerini miktar kısıtlamaları yerinde kullanmaktadırlar.

III-Danışma İlkesi

Bu ilke, üyelerin ticarete zarar vermekten kaçınmalarına ve ortaya çıkabilecek sorunların danışmanlarla çözümlenmesine ilişkindir. Üyeler arasında herhangi bir anlaşmazlık çıkması durumunda GATT’ın arabulucu olarak görev yapması öngörülmektedir.

IV-Müzakerelerde Bulunma İlkesi

GATT yalnızca mevcut durumu düzenlemeyi değil, aynı zamanda, dünya ticaret sistemini giderek serbestleştirme görevini de üstlendiğinden, akit taraflar anlaşmanın amaçlarına ulaşabilmesi için zaman zaman tarife indirimleri yapmalarını ve ticareti sınırlayıcı diğer uygulamaları azaltmalarını sağlamak için kendi aralarında görüşmelerde bulunmalarını öngörür.

GATT’ın başlıca dört organı vardır. Bunlar ; GATT Genel Kurulu, Temsilciler Konseyi, Komiteler ve Danışma Grubu’dur. Genel Kurulda her üye ülkenin bir oyu vardır. İstisnalar dışında kararlarında basit çoğunluk gerekir. Bu arada, yönetim mekanizması içerisinde Genel Başkan ile Sekreteryayı da saymakta yarar bulunmaktadır.

GATT’taki temel düşünce ; uluslararası rekabet düzeninin işlemesini sağlamak amacıyla üye ülkeleri gümrük politikaları bakımından koruyucu tutumdan alıkoymak ve liberalizmi teşvik etmektir. Bu amaca yönelik olarak, genel anlaşma, taraf ülkeler arasında haksız rekabet yaratacak tüm uygulamalardan kaçınılmasını öngörmektedir.

Bu çerçevede, GATT sistemindeki serbest dış ticareti bozucu uygulamalara ilişkin hükümler ise aşağıdaki gibidir ;

a)Damping ve Anti-Damping Vergisi

 b)Sübvansiyonlar

 c)Telafi Edici Vergi Uygulaması

 d)Miktar Kısıtlamaları

GATT çerçevesinde yapılan tarife indirim turlarına “Çok Taraflı Ticaret Görüşmeleri” diğer bir deyişle “Round” denir. Bugüne kadar toplam 8 adet Round (Çok Taraflı ticaret görüşmeleri-müzakere turları) gerçekleştirilmiştir.

GATT müzakereleri sonucunda gümrük tarifelerinin indirilmesi ve kotaların azaltılması gerçekleştirilmiştir. Tarife dışı engeller ticaretin kolaylaştırılması çalışmalarında önemli rol oynamaktadır. Tarife dışı engellere örnek olarak ; farklı ürün standartları, ayırımcı kamu alım politikaları, kısıtlayıcı fiyatlar, dağıtım anlaşmaları, vergilendirme farklılıkları, patent ya da telif haklarının çıkarılması prosedürlerinin zorlukları sayılabilir.[10]

TABLO-1:

GATT BÜNYESİNDE YAPILAN TARİFE İNDİRİM (MÜZAKERE) TURLARI TABLOSU

Sıra No

Round’un Yapıldığı Yer

Round’un Yapıldığı Yıl

Gündem Konuları

Katılan Ülke Sayısı

1

Cenevre Round                                         1947                   Tarifeler                                                            232

Annency Round (Fransa)                    1949                      Tarifeler                                                          133

Torquay Round (İngiltere)                 1951                    Tarifeler                                                            384

Cenevre Rorund                                      1956                     Tarifeler                                                            265

Dillon Round                               1960-1961                       Tarifeler                                                          266

Kennedy Round                      1964-1967          Tarifeler ve anti-damping önlemleri                 627

Tokyo Round                         1973-1979             Tarife dışı önlemler ve çerçeve anlaşmaları   1028

Uruguay Round   1986-1994  Tarifeler, tarife dışı önlemler, kurallar, hizmetler, fikri mülkiyet hakları, anlaşmazlıkların halli, tekstil, tarım, DTÖ’nün kurulması vb.   123

Kaynak :T.C.Başbakanlık Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü

Özetle ; GATT çerçevesinde yapılan indirim turlarına 1947 yılında başlanılmıştır. İlk Tur, 1947’de Cenevre’de, ikinci tur 1949 yılında Fransa’nın Annecy kentinde, üçüncü çok taraflı ticaret görüşmesi ki burada Türkiye’nin GATT’a üyeliği kabul edilmiştir, 1951’de İngiltere’nin Torguay kentinde yapılmıştır. Dördüncü tur 1956’da tekrar Cenevre’de gerçekleştirilmiştir. Beşinci tur ise yine Cenevre’de 1960-1961 yıllarında yapılmış (Dilon Round) ve bütün tarifelerde %7-8’lik indirim gerçekleştirilmiştir.

1.4.1.3. DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ)

GATT kapsamında yürütülen Uruguay Müzakere Turu’nun ardından ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalar hız kazanmış ve GATT’ın kurumsal bir yapıya kavuşturulmasını sağlayan Uruguay Müzakereleri sonucunda Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurulmuştur.

DTÖ’nün en yüksek karar alma organı olan Bakanlar Konferansı’nın ilki 1996 yılında Singapur’da, ikincisi 1998 yılında Cenevre’de, üçüncüsü 1999 yılında Seattle’da, dördüncüsü 2001 yılında Doha’da, beşincisi 2003 yılında Cancun’da, altıncısı ise 2005 yılında Hong Kong’da toplanmıştır.

1996 yılında Singapur’da gerçekleştirilen I. DTÖ Bakanlar Konferansı’nda yayınlanan Deklarasyon ile DTÖ müzakereleri kapsamına “Ticaretin Kolaylaştırılması” dahil edilmiş, “Mal Ticareti Konseyi” tarafından üye ülkelerin ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik öncelik ve ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla, tanımlayıcı ve analitik bir çalışma başlatılmasına ve yürütülmesine karar verilmiştir.[11]

DTÖ’ye göre, ihracat ve ithalat idari prosedürleri, taşıma formaliteleri, ödemeler, sigorta ve diğer ticaretle ilgili finansal gereklilikler gibi aktiviteler ticareti kolaylaştırma kapsamı içerisinde yer almaktadır.

2001 yılında gerçekleştirilen Doha Turu Müzakereleri sonucunda yayınlanan çalışma programı çerçevesinde Ticaret Müzakereleri Komitesi oluşturulmuş, daha önce başlatılan ileri tarım ve hizmetler ticareti müzakereleri de dahil olmak üzere “her konuda mutabakat sağlanmadıkça hiçbir konuda mutabakat sağlanamayacağı” kuralına göre müzakerelerin 1 Ocak 2005 tarihine kadar tamamlanması karar altına alınmıştır.

Temmuz 2004 sonunda yapılan DTÖ Genel Konsey Toplantısında, ticaretin kolaylaştırılması konusunun ‘tek taahhüt’ kapsamında Doha gündemine dahil edilerek müzakereye açılması karara bağlanmıştır. Buna göre, ticaretin kolaylaştırılması alanında müzakerelerin, Doha Müzakere gündemine ilişkin, “Temmuz Paketi” olarak adlandırılan 01 Ağustos 2004 tarihli Genel Konsey Kararının  D ekinde yer alan esaslar çerçevesinde gerçekleştirilmesine ve Ticaret Müzakereleri Komitesi altında oluşturulacak Ticaretin Kolaylaştırılması Müzakere Grubunda ele alınmasına karar verilmiştir.[12]

GATT uluslararası örgütü tarafından müzakereleri sonucunda tarife oranlarında büyük indirimler yapılmış olmasına karşın, ülkelerin gümrük işlemleri ve belge şartları gibi tarife dışı engellerin arttığı gözlemlenmektedir. Tarife dışı engellerin ortaya çıkışında, az gelişmiş ülkelerin, GATT kapsamında yürütülen Uruguay Müzakere Turu ile uygulamaya konulan süreçlere uyum sağlamakta zorluk çekmeleri ve bu süreçlerin ekonomik katkılarının kısa vadede ortaya çıkmayacağını düşünmeleri ile söz konusu ülkelerin bireysel davranışları önemli rol oynamıştır.

DTÖ’NÜN KURUMSAL YAPISI

Kaynak :T.C.Başbakanlık Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü

Dünya Ticaret Örgütü 2012 yılı itibari ile toplam 153  ülkeden oluşmakta olup, Rusya 15-17 Aralık 2011’de Cenevre’de düzenlenen Bakanlar Konferansı ile DTÖ’ye üye olmuştur. 01.07.2012 tarihi itibari ile DTÖ’ye tam anlamıyla üyeliği tescillenmiş olacaktır.

Şu an 29 ülke (Afganistan, Etyopya, Samoa,Cezayir, İran, Sao Tome,Andorra,Irak, Sırbistan,Azerbaycan,Kazakistan, Seyşeller,Bahamalar, Laos,Sudan,Beyaz Rusya,Lübnan, Suriye,Butan,Liberya,Tacikistan,Bosna-Hersek,Libya, Özbekistan,Komor Adaları,Karadağ, Vanuatu,Ekvator Ginesi, Yemen) DTÖ’ye katılım aşamasındadır.

 1.4.1. ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER

1.4.1.1.Gümrük Rejim ve İşlemlerinin Basitleştirilmesi ve Uyumlaştırılmasına İlişkin Sözleşme (KYOTO Sözleşmesi-1973)

Tokyo Round’a dayanak teşkil eden Gümrük Rejimlerinin Basitleştirilmesi ve Ahenkleştirilmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme (Kyoto Sözleşmesi) 18 Mayıs 1973 tarihinde Japonya’da (Kyoto) imzalanmıştır. Türkiye, anılan sözleşmeye 27.09.1994 tarihinde taraf olmuştur.

Sözleşme ile akit taraflar, beyanname verilmesinden önceki gümrük formalitelerinde, eşyanın geçiçi olarak depolanmasında, ticari amaçla kullanılan taşıma araçlarına uygulanacak gümrük formalitelerinde, ithalatta, gümrük antrepolarına ilişkin işlemler ve acil sevkiyata ilişkin işlemlerde gümrük uygulamalarının basitleştirilmesi ve ahenkleştirilmesini kabul etmişlerdir.

18 Mayıs 1973 tarihinde Kyoto’da imzalanan ve yasal prosedürünün tamamlanmasından sonra 25 Eylül 1975 tarihinde yürürlüğe giren ve iki bölümden oluşan Kyoto Sözleşmesi, DTÖ’nün GATT 1994 çerçevesindeki amaçları ile tutarlı ve gümrük işlevleri açısından GATT 1994’ü büyük ölçüde tamamlayıcı bir nitelik sağlamaktadır.

1975 yılında yürürlüğe giren Sözleşme, 1999 yılında kapsamlı bir revizyondan geçirilmiştir. Sözleşme, çağdaş gümrük işlemlerinin standartlarını belirlemenin yanında, basit fakat etkin usullerin uygulanmasını detaylı olarak düzenlemekte, bağlayıcı ve tavsiye niteliğinde hükümler içermektedir.

Özetle ; gümrük rejim ve işlemlerinin basitleştirilmesine ilişkin gümrük idarelerinin ellerindeki en temel rehber Gümrük Rejim ve İşlemlerinin Basitleştirilmesi ve Uyumlaştırılmasına İlişkin Sözleşme (KYOTO Sözleşmesi-1973) sözleşmesidir. Bu sözleşme, gümrük rejim ve işlemlerine ilişkin en iyi uygulama ve prensipleri içeren ve teknolojik değişime her zaman açık olması gereken kurallar bütünüdür.

1973 tarihli Sözleşmeye 61 ülke taraf iken, bu ülkelerin 40 tanesinin 03 Kasım 2005 tarihi itibariyle Revize Kyoto Sözleşmesi’ne taraf olmasıyla söz konusu sözleşme 03 Şubat 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Şu anda 53 ülke Revize Kyoto Sözleşmesi’ne taraftır.

1.4.1.2. Revize KYOTO Sözleşmesi (1999)

1973 yılından sonra bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, risk yönetimi uygulanan yeni üretim teknikleri karşısında Kyoto Sözleşmesi hükümleri yetersiz kalmış, bu nedenle sözleşmenin revize edilmesi gündeme gelmiş ve 1999 yılında Dünya Gümrük Örgütü tarafından yeni koşullar dikkate alınarak sözleşme revize edilmiş ve revize edilen yeni metne Revize Kyoto Sözleşmesi adı verilmiştir.

Revize Sözleşme yeni teknolojinin kullanımı, gümrük kontrolünde değişen anlayışların uygulanması, risk analizleri ve kamu özel sektör kuruluşları ile karşılıklı fayda esasına dayalı işbirliği oluşumlarını içermektedir.

Revize Kyoto Sözleşmesi’ne Türkiye 2006/10160 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye bu sözleşmeye dahil olmuş ve söz konusu sözleşme 31.03.2006 tarih ve 26125 sayılı RG’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Revize Kyoto Sözleşmesi gümrük uygulamaları bakımından bir reform niteliğindedir. Bu sözleşme gümrük uygulamalarına, imzalayan ülkeler açısından evrensel kriterler getirmektedir.

Revize Kyoto Sözleşmesi için “Gümrüğün Anayasası” denmektedir. Sözleşme, eşyanın beyanından muayenesine, laboratuvar tahlillerinden vergi ve resimlerin ödenmesine kadar olan bütün gümrük süreçlerinin her aşaması için temel uygulama prensipleri getirmektedir.

Revize Kyoto Sözleşmesi, ülkeye gelen eşya için bir yasak ve kısıtlama söz konusu değil ise eşyanın derhal teslimini öngörmektedir. Eşya hiçbir gerekçe ile bekletilmeyecek, eşya ile ilgili (laboratuvar tahlili gibi) yapılması gereken işlemler var ise bunlar eşyanın tesliminden sonra yapılacaktır. Bu bakımdan gümrük mevzuatımızda önemli değişikliklerin yapılması gerektiği düşünülmektedir.

1.4.1.3. Eşyanın Geçici İthaline İlişkin Sözleşme (İstanbul Sözleşmesi)

27 Kasım 1993 yılında yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, bir ülkeden diğerine ya da bir gümrük birliğinden diğerine, eşyanın geçici ithali ya da sergi/gösteri amaçlı ticari numunelere ilişkin mevcut sözleşmeleri tek bir metin altında toplayan bir sözleşmedir.

DGÖ’nün gümrük idarelerinin etkinliğini artırmak amacıyla yürüttüğü çalışmalarla ticaretin kolaylaştırılmasında çok önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, DGÖ tarafından hazırlanan, “Gümrük İşlemlerinin Basitleştirilmesi ve Uyumlaştırılmasına İlişkin Sözleşme (Kyoto Sözleşmesi)” ile “Eşyanın Geçici İthaline İlişkin İstanbul Sözleşmesi” gümrük rejim ve işlemlerinin basitleştirilmesinde gümrük idarelerinin ellerindeki en temel rehber olarak kabul edilmektedir.

İstanbul Sözleşmesi’nin amacı, uluslararası ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldırmak, ticaret çevrelerinin eşyalarını, getirecekleri her bir ülkenin geçici ithalata ilişkin ulusal gümrük formalitelerine tabi kılmadan, kolaylıkla bir ülkeden diğerine hızlı bir şekilde geçirebilmelerini sağlamak olup, bu çalışmada ayrıntısına yer verilmeyecektir.

1.4.1.4.Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemine İlişkin Sözleşme

1 Ocak 1998 tarihinden beri yürürlükte olan uluslararası eşya nomanklatürüdür. Eşyanın sınıflandırılması ve vergi amacıyla kıymetinin tespit edilmesi, ticaret verilerinin toplanması ve uluslararası ticarette gerçekleşen eşya hareketi sağlaması gibi gümrük amacına yönelik ana uygulama alanları vardır.

Bugüne kadar 1992, 1996 ve 200’de olmak üzere 3 kez değişikliğe uğramıştır. Armonize sistem, uluslararası ticaretin kolaylaştırılması ile eşyanın sınıflandırılmasında ortak bir temel yaratarak katkıda bulunmaktadır.

ABD, AT, ve Japonya’nın 1972 yılında almış oldukları bir kararla, 12 Eylül 1973 yılında başlayan Tokyo Round görüşmeleri, 12 Nisan 1979 yılında tamamlanmış olup, bu görüşmeler sonucunda alınan en önemli kararlardan birisi Armonize Sistem Nomenklatürü olarak bilinen ve 14 Haziran 1983’de Bürüksel’de imzalanan “Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi Hakkında Uluslararası Sözleşme”dir.

Bu sistem 1 Ocak 1988’de yürürlüğe girmiş ve dünya üzerinde uygulanmakta olan üç farklı gümrük numanklatürünü ortadan kaldırmıştır. Bunlar ; Bürüksel Tarife Numanklatürü, BM Uluslararası Standart Ticaret Sınıflandırması ve ABD’nin uyguladığı gümrük nomanklatürüdür.

Türkiye, 25.11.1988 tarih ve 88/13527 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ocak 1989 tarihinden itibaren Armonize sistemi uygulamaya başlamıştır.

Bu müzakerelerde, tarifelerde sekiz yıl içerisinde ABD %30, AT %28, Japonya %46, Kanada %34 indirim yapmayı kabul etmişlerdir. 1980 yılı başında tarife oranları ABD’de %4.9, AT’nda %6, Japonya’da %5.4 düzeyine inmiştir. Ancak çoğu sektörlerde korumacılık yüzünden indirimler tam olarak uygulanamamıştır.

II. BÖLÜM

TİCARETİN KOLAYLAŞTIRILMASI PRENSİBİ DOĞRULTUSUNDA

GÜMRÜK İDARELERİNCE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

Günümüzde hızla değişen ve gelişen teknoloji, dünya genelinde gümrük idarelerinde kullanılan elektronik sistem ve uygulamaların revize edilmesini zorunlu hale getirmiştir.

Bu çerçevede gümrük idareleri, geleneksel misyon olarak tanımlanan vergi tahsilatı, kaçakçılıkla mücadele ve eşya hareketlerinin sınırlarda kontrolü uygulaması yanındaekonomik büyümenin desteklenmesi, ulusal rekabet gücünün artırılması ve uluslararası arz zinciri güvenliğinin sağlanması şeklinde yeni misyonlar edinmişlerdir.

Aynı zamanda gümrük idareleri, sadece işlemleri hızla elektronik ortama kaydırmakla kalmamakta, diğer yandan elektronik uygulamaları global olarak standardize edilmiş modellere dayandırarak diğer ülke gümrük idareleri ile aralarındaki entegrasyon ve veri değişimlerine de imkan tanımaktadır.

Bu doğrultuda ülkemiz Gümrük idarelerince gümrük operasyonlarının yürütülmesinde kullanılan elektronik sistem ve uygulamalar hızla revize edilmekte, modern bir yapıya kavuşturulması için çalışmalar yoğun bir tempoda yürütülmektedir.

Ülkemiz Gümrük İdarelerince ticaretin kolaylaştırılması prensibi doğrultusunda yürütülen çalışmalar ile sistematik ve etkin risk değerlendirmesi yapabilmek, risk değerlendirmesi ve kontroller için yeterli süreye sahip olma, konusu suç teşkil eden, yasak, tehlikeli eşyanın taşıttan indirilmeksizin yurt dışı edilebilmesi, risk unsuru içermeyen eşyanın işlemlerinin hızlandırılması, eşyanın gümrükte bekleme süresinin kısalması, daha az maliyetli, daha güvenli ve daha hızlı işlem, girdi maliyetlerinin azalması ve ekonomiye daha hızlı girdi temini ile ülkemizin uluslararası arenada rekabet gücünün artırılması hedeflenmektedir.

Rekabet gücünün artırılması amacıyla yapılan çalışmalarda Doing Business Raporu’na göre Türkiye 2012 yılı itibariyle iş yapma kolaylığı bakımından 80 inci ülke konumunda olduğu görülmektedir.

Ayrıca, gümrük beyannamesinin açılmasından kapatılmasına kadar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın görev ve yetki alanındaki işlemlerde geçen süreler Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2012 yılı itibariyle; bir ihracat işlemi için 7 saat, bir ithalat işlemi için ortalama 1 gün 8 saat 42 dakika olarak tespit edilmiştir.

Bir ithalat işleminin tamamlanması için geri kalan 13.5 gün ;Gümrük İdaresi’nin ithalat işleminin tamamlanması için diğer kamu ve kurumlarından alınması gereken izin belgeleri ve diğer formalitelerin tamamlanması için harcanan zamandır.

Dolayısıyla, bu verilerin ışığında ve aynı zamanda AB uyum çalışmaları çerçevesinde Türk Gümrük idaresi, ticaretin kolaylaştırılması yönünde bir dizi çalışmalara başlamıştır.

07-08 Mayıs 2012 tarihlerinde düzenlenen Gümrükler 2023 Vizyonu 1. Arama Konferansı’nda 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat ve 1 trilyon dolar dış ticaret hacmi hedefine ulaşmak için 2011-2015 yılları arasındaki gümrük stratejisi ve uygulama programı belirlenmiştir.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Arama Konferansı’nda 2011-2015 yılları için belirlediği değişim projeleri ana başlıklar halinde aşağıdaki gibidir ;

1.Kolay, etkin ve kesintisiz gümrük süreci (OKS’nin yaygınlaştırılması, AEO uygulamasının başlatılması,eşyanın ilgili rejime kayıt yolu ile girişi projeleri)

2.Bavul ticaretinin yapılandırılması (antrepo sistemi, özel fatura ve mevcut basit gümrük hattının uygulanabilir ve sürdürülebilir hale getirilmesi projeleri)

3.Risk analizi güven ve PGD’nin yaygınlaştırılması projeleri

4.Kurumlararası koordinasyon (tek pencere sistemi, tek durakta kontrol, gümrük konseyi, dış ticaret işlemlerinin denetimi projeleri)

5.Mevzuat uyumlaştırma projeleri

6.Gümrük geçişlerinin kolaylaştırılması,uyumlaştırılmsı ve lojistik projeleri

7.dış ticaretin geliştirilmesi projeleri (gümrük kapılarının yeiden modernizasyonu,sınır ticaretinin yeniden düzenlenmesi, GİTES kapsamında gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması,komşu ülkelerle gümrük mevzuatının uyumlaştırılması vb. projeler) [13]

Gümrük İdareleri tarafından 2012 yılı itibari ile gerçekleştirilen ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik olarak yapılan değişikler ;

-onaylanmış kişi statüsü uygulaması

-mavi hat uygulamalarının yaygınlaştırılması,

-posta ve hızlı kargo taşımacılığı yoluyla yapılan ithalat ve ihracatta işlemlerin basitleştirilmesi,

-perakende sektörünce ithal edilen girdilerin antrepoda veya üretim tesislerinde vergiler ödenmeksizin işlenerek ihraç edilmesinin sağlanması,

-Topluluk Entegre Tarifesine (TARIC) uyum sağlanması ile tarifenin ve mevzuatın sadeleştirilmesi ve dağınık bir şekilde bulunan dış ticaret mevzuatının toplu bir şekilde ticaret erbabının erişimine sunulması,

-Gümrük idaresi merkez teşkilatınca kullanılan yetkilerin bir bölümünün taşra teşkilatına devredilerek bürokrasinin azaltılması,

sıralanabilir.

 2.1.1.Kağıtsız Ortamda Gümrük Uygulamaları (Kağıtsız Gümrük İşlemleri)

Kağıtsız ortamda gümrük uygulamaları ;güvenli elektronik imza taşıyan gümrük beyannamesi ile ekinde aranan belgelerin tamamen elektronik ortamda gönderilmesine olanak tanıyan, ithalat-ihracat işlemlerinin gümrük idarelerine herhangi bir kağıt belge ibraz edilmeksizin gerçekleştirilmesini sağlayan bir sistemdir.

Bu sistemde, firmalar beyannameye eklenecek belgelerin asıl nüshalarını kâğıt ortamında gümrüğe ibraz etmeyeceklerinden, gümrüğe gelmeden işlemlerini tamamlayabilmekte, kırtasiyecilik azaltılarak idarenin sağlıklı ve etkin işlemesi sağlanmakta, kâğıt beyannameye ilişkin maliyetler de ortadan kalkmaktadır.

28.12.2011 tarih ve 28156 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik gereğince 01.01.2012 tarihi itibari ile Türkiye genelinde tüm gümrük idarelerinde yeni kağıtsız beyanname uygulamasına geçilmiştir.

Bu uygulama ile; belirli mali yeterlilik, dış ticaret performansı ve güvenilirlik koşullarına sahip olan firmaların ihracat beyannamelerine herhangi bir belge eklemeden işlemlerinin tümüyle elektronik ortamda sonuçlandırılması, belgelerin firmalarca gümrük idaresince istenildiğinde ibraz edilmek üzere saklaması uygulamasına başlanmıştır.

Kağıtsız gümrük işlemleri uygulaması ile ; kağıtsız gümrük işlemlerinin rejmler ve işlemler itibariyle yaygınlaştırılması, herhangi bir belge eklenmeden işlem gören gümrük beyannameleri kapsamı işlemlere ilişkin sistematik bir sonradan kontrol yapısının oluşturulması amaçlanmaktadır.

Halen kâğıtsız beyanname uygulamasının daha hızlı bir şekilde yaygınlaştırılabilmesi ve ticaretin kolaylaştırılması hedefleri doğrultusunda elektronik olarak beyannameye eklenecek belgelerin azaltılması konusunda çalışmalar devam etnektedir.

Kağıtsız beyannamenin sağlayacağı katkılar ;

Kırtasiyeciliğin azaltılması,

Yükümlülerin ofislerinden gümrük işlemlerini tamamlayabilmeleri,

Yükümlülerin kağıt ortamında beyanname satın almasına gerek kalmaması,

Belgelerin saklanması ve arşivlemesine yapacağı katkılar,

Çevre ve doğayı korumaya yapacağı katkılar,

Tek pencere uygulamasına yönelik ilk adım niteliğine haiz olması

şeklinde sayılabilir.

2.1.2. Tek Pencere Sistemi

Tek pencere sistemi;uluslararası ticaret erbabının çeşitli yerlerde bulunan bir çok kamu kurumuna ayrı ayrı gitmelerine gerek kalmadan yasal belgeleri tek bir noktadan ibraz edebilmelerine olanak sağlayan sistemin genel adıdır. Tek pencere sistemi ile başvurda bulunanlar ilgili tüm yanıtları yine aynı tek noktadan almaktadırlar.

Tek pencere sistemi ayrıca; kamu kurumlarından izin ve onay alma zorunluluğu bulunan yükümlülerin, bu yükümlülüklerini bir noktadan başvuru yaparak ve başvurularının yanıtlarını bir noktadan alarak yerine getirmelerini sağlayan sistem olarak da tanımlanabilir.

Tek pencere sistemi özetle ; ticaret erbabının ithalat ve ihracat işlemleri için gerekli olan belgeleri tek bir noktaya müracaat ederek temin etmesidir.

Tek pencere sistemi, ihracat ve ithalat ile ilgili tüm dokümanların ilgili birimlere elektronik ortamda iletilmesini sağlamaktadır. Bu durumda firmalar izin ve belge gönderimi sürecinde birden çok yere gitmek zorunda kalmamakta, tek bir idareye sundukları bilgi ve belge ile işlemlerin tamamlanması sağlanmaktadır.

“Tek Pencere” sistemi ile ; uluslararası ticarete ve taşımacılığa konu olan eşya için gerekli bilgi ve belgeler, söz konusu ticaretin ilgilileri (ilgili kamu kurum ve kuruluşlar) ve taşıyıcılar tarafından uluslararası geçerliliği olan standart bir formatta, tek bir başvuru noktasına sunulabilecektir.

Bu kapsamda gerekli onaylar, elektronik ortamda yine aynı başvuru noktasına iletilebilecek, eşyanın kontrollerinin de koordinasyon ve işbirliği içerisinde, ilgili kurum ve kuruluşlarca aynı yer ve zamanda yapılması sağlanmış olacaktır.

Tek Pencere Sistemi ; uluslararası eşya ticaretinde kurum ve kuruluşlarca aranan bilgi ve belgelere bağlı olarak gümrüklerde ortaya çıkan “karışık” ve “mükerrer” süreçleri iyileştirmek, zaman kaybını ve maliyetleri azaltmak üzere tasarlanmıştır.

450/2008 sayılı AB Konsey Tüzüğü ile kabul edilen ve 24 Haziran 2008 tarihinde kısmen yürürlüğe giren AB Modernize Gümrük Kodu, tek pencere kavramının ilk defa topluluk mevzuatına girmesini sağlamış olup, Tek Pencere” sistemine ilişkin hükümlerin AB’ye üye tüm ülkelerde 1 Temmuz 2014 tarihi itibariyle tam olarak uygulanması öngörülmektedir.

Dış ticaret işlemlerinde tek pencere uygulaması ; BM Ticaretin Kolaylaştırılması ve Elektronik Ticaret Merkezi (UN/CEFACT) olmak üzere Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ile Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ) tarafından teşvik edilmektedir.

Ülkemizde ise kağıtsız beyanname uygulamasının nihai hedefi olan ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında entegre bir yönetim sistemi tesis edilmesini amaçlayan tek pencere sisteminin ülkemizde hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar halen devam etmekte olup, 20 Mart 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve sistemin kurulması ile işletilmesine ilişkin koordinasyon görevini Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na veren Gümrük İşlemlerinde Tek Pencere konulu Başbakanlık Genelgesi ile konunun önemi vurgulanmıştır.

Kâğıtsız beyanname uygulaması ile tek pencere sistemine geçişin ilk adımları atılmıştır. Tek pencere sisteminin uygulanmasında tüm ilgili kurumların işbirliği ve katılımı ile ilerleme sağlanacaktır.

Dünya Bankasınca düzenli olarak yayımlanmakta olan Doing Business 2011 Raporunda yer verilen reform trendleri kapsamında, Türkiye’nin gümrüklerde ve dış ticaret süreçlerinde gerçekleştirmesi önerilen öncelikli iyileştirme çalışmaları arasında dış ticaret işlemlerinde elektronik tek pencere uygulamasına geçilmesi ve gümrük işlemlerinin tümüyle e-beyanname ile elektronik ortamda yapılması bulunmaktadır.

Türkiye’de gümrük beyannamesine eklenmesi gereken 300 farklı türde belge bulunmakta olup, çok sayıda kurum ve kuruluştan belge temini ve gümrüklerde yapılan kontroller zaman kaybı ve maliyete sebebiyet vermektedir.

Tek Pencere Sisteminin Faydaları:

-Formaliteleri basitleştirerek tek bir noktada toplar.

-Firmaların belge müracaatlarından kaynaklanan iş yükünü azaltır.

– İthalat ve ihracat işlem sürelerini kısaltır ve maliyetleri azaltır, kaynakların daha iyi kullanılmasını sağlar.

-Resmi kontrollerin etkinliğini ve etkililiğini artırır.

-İşlem süreçlerinde sadelik, kolaylık ve şeffaflık sağlar.

şeklinde sıralanabilir.

Tek pencere sistemi ile ;

-Kaynakların daha etkin kullanmı,

-Kontrollerin verimlilik ve etinliğinin artırılması,

-İşlemlerin sadeleştirilmesi, kolaylaştırılması ve daha hızlı tamamlanması,

-Ticaret erbabının zaman ve parasal maliyetlerinin azalması,

-Gümrük işlemlerinin takip edilebilirliğinin artırılarak daha şeffaf hale getirilmesi,

-Gümrük idarelerinde gümrük işlemlerinin tamamen kağıtsız ortamda

uygulanır hale getirilmesi hedeflenmektedir.

2.1.3. Tek Durakta Kontrol (Non Stop)

Tek durakta kontrol ; aynı eşya üzerinde gümrükle ilgili ve/veya diğer muayeneler ile dış ticaretle ilgili değişik düzenlemeler (sağlık,çevre vb.) uyarınca yapılan fiziki kontrollerin tüm yetkili idareler tarafından aynı yer ve aynı zamanda yapılmasını gerektirir.

Yapılacak bu kontrollerin koordineli ve yapısal bir organizasyon içinde yürütülmesi esastır.Bu sistem sayesinde ilgili tüm yetkili idarelerce aynı yer (liman sahası, antrepo vb.) ve zamanda kontrol edilen eşya serbest bırakılacaktır.

AB’de 2013 yılından sonra üye devletlerde tam olarak uygulamaya başlanacağı öngörülmektedir. Bu sistem sayesinde tacir, değişik idarelere numune götürme veya bu idarelerden farklı zamanda farklı çalışanların gelmesini bekleme külfetinden kurtulacak ve süreçler önemli ölçüde kısalacaktır.

24 Haziran 2008 tarihinde kısmen yürürlüğe giren AB Modernize Gümrük Kodu’nun 26.maddesi tek durakta kontrol sisteminin AB bünyesindeki yasal dayanağını teşkil etmektedir.

2.1.4. Onaylanmış Kişi Statüsü (OKS)

Onaylanmış kişi statüsü; gümrük işlemlerinde güvenilirliğini kanıtlamış, belirli bir dış ticaret hacmine veya sabit sermaye yatırımına sahip, mali yeterliliği tasdik edilmiş, kayıtları izlenebilir olan kişilere tanınan ve gümrük ve dış ticaret faaliyetlerinde belli kolaylıkların tanınmasına olanak veren ve A, B ve C sınıfları olarak üçe ayrılan bir statüdür.

Firmalara onaylanmış kişi statüsü tanınması için koşullar güvenilirlik ve mali yeterlilik ve kayıtların izlenebilirliği gibi genel koşulların yanı sıra dış ticaret performansı, sabit sermaye yatırımı ve istihdam gibi özel koşullar aranmaktadır.

Onaylanmış kişi statü belgesi sahipleri, sınıfına göre ; mavi hat uygulamasından yararlanabilme, eksik belgeyle beyanda bulunabilme, kısmi ve götürü teminat verebilme ve A.TR Dolaşım Belgesi düzenlenmesi gibi kolaylıklardan yararlanabilmektedir.

Onaylanmış kişi statüsünün yaygınlaştırılması çalışmaları kapsamında küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve perakendecilerin onaylanmış kişi statüsünden yararlandırılması amacıyla mevzuat değişikliğine gidilmiş olup, C sınıfı onaylanmış kişi statüsü tanınması için öngörülen genel ve özel koşullar değiştirilmiştir.

Bununla birlikte, onaylanmış kişi statüsünün küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından cazip hale getirilmesi için daha önce sadece A ve B sınıfı onaylanmış kişilere tanınan götürü teminat uygulaması ve ihracatta ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan ithalatta mavi hattan yararlanma yetkisi C sınıfı onaylanmış kişilere de tanınmıştır.

2.1.5. Mavi Hat Uygulaması

Mavi hat; eşyanın belge kontrolüne veya muayeneye tabi tutulmadığı hattır. Bu uygulamadan yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına veya onaylanmış kişi statüsüne sahip kişiler yararlanmaktadır.

Daha önce sadece ithalat işlemlerinde geçerli olan uygulama, ihracatın kolaylaştırılması ve hızlandırılması çalışmaları kapsamında ihracatı da kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

BİLGİ sistemi tarafından risk kriterlerine göre yapılacak değerlendirme sonucunda muayene türü mavi hat olarak belirlenen beyannameler için sistem tarafından muayene memuru ataması yapılmamakta, eşyanın gümrük vergilerinin ödenmesiyle işlemler tamamlanarak eşya yükümlüsüne teslim edilmektedir.

Son mevzuat değişiklikleri ile uygulama kapsamı dışında bırakılan yatırım teşvik belgesi kapsamındaki ithalat işlemlerinin mavi hatta işlem görmesi sağlanmıştır.

2.1.6. Sonradan Kontrol Uygulaması

Sonradan kontrol; eşyanın tesliminden sonra gümrük idaresine beyan edilen bilgilerin doğruluğunu saptamak amacıyla, yükümlülerin ithalat veya ihracat işlemlerini veya sonraki ticari işlemlere ilişkin ticari belge ve verilerini yükümlülere ait yerlerde Gümrük Müfettişleri ve Kontrolörleri tarafından denetlenmesidir.

27.10.2008 tarih ve 27037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sonradan Kontrol ve Riskli İşlemlerin Kontrolü Yönetmeliği ile sonradan kontrolün uygulama esas ve usulleri belirlenmiş ve risk analizine dayalı, planlı ve sistematik sonradan kontrol uygulamasına başlanmıştır.

Sonradan kontrol sistemi, gümrük idaresi üzerindeki yükün azalması yanında, dış ticarette gümrük uygulamalarından kaynaklanan maliyetleri azaltmakta,mevzuata uygun olarak yürütülen ticaretin daha kolay yapılmasına önemli katkı sağlamakta veaynı zamanda yasa dışı ticaretle ve kayıt dışılıkla daha etkili mücadele edilebilmesini mümkün kılmaktadır.

2.1.7. EORI (Ekonomik Operatör Kayıt Tanımlama Sistemi) ve Elektronik Özet Beyanı Uygulaması

AB Gümrük mevzuatında emniyet ve güvenlik önlemlerine ilişkin yapılan düzenlemeler uyarınca, 1 Temmuz 2009 tarihinden itibaren AB Gümrük İdarelerinde doğrudan işlem yapacak tüm ticaret erbabı (özellikle taşımacılar) için EORI Numarası (Economic Operators Registration and Identification Number) olarak bilinen kayıt ve kimlik numarası uygulamasına geçilmiştir.

Söz konusu uygulama ithal ve ihraç mallarının emniyet ve güvenliğini güçlendirmeyi, böylece gümrük görevlilerinin hedefe daha iyi odaklanan kontroller gerçekleştirmelerini ve risk değerlendirmesinin mallar AB sınırına varmadan önce tamamlanabilmesini hedeflemektedir.

AB Gümrük Bölgesi’nde yerleşik olmayan operatörler (taşımacılar, ihracatçılar, ithalatçılar, vb.), özet beyan, gümrük beyanı, giriş/çıkış öncesi özet beyan, geçici depo, izin, vb. faaliyetlerde bulunanlar ile yetkilendirilmiş yükümlü (AEO) başvurusunda bulunanlar veya bulunmayı öngörenler, faaliyetlerde bulunacakları ilk üye ülkenin makamları tarafından kaydedilecektir.

EORI numarası AB’nin gümrüklerinden başvuru üzerine alınmakta olup, gümrük işlerinde bu numara kullanılmaktadır. AB dışındaki firmalar/nakliyeciler ürünleriyle ilgili gümrük işlemleri yaparken EORI numaralarını bildirmek zorundadırlar. Söz konusu EORI numaraları ürünlere değil gümrükte işlem yapan kişi ya da firmalara verildiğinden her bir ihracatçı ya da nakliyeci vb. tüzel ya da gerçek kişiler AB gümrüklerindeki işlemleri için tek bir EORI numarası almak zorundadır. (İhracatçının numarasının nakliyeci tarafından kullanılması söz konusu değildir.)

Özetle, AB’ye ithal edilecek ürünlerle ilgili güvenlik bilgileri AB sınırına varılmadan, ya elektronik giriş özet beyanında (Entry Summary Declaration-ENS) sunulmakta ya da transit/TIR beyannamesine dahil edilmektedir.

Türkiye’de 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren AB’ye gidecek her ürün için ürünün gönderim şekline göre değişen zamanlarda (deniz yolu :4-24 saat, havayolu: 4 saat, karayolu: 1 saat, demiryolu: 2 saat) ürün gümrüklere gelmeden önce giriş özet beyanı ile ürüne ilişkin bilgilerin gümrüklere bildirilmesi zorunlu hale gelmiştir.

2.1.8. Yetkilendirilmiş Yükümlü Uygulaması (AEO- Authorized Economic Operator)

ABD’de 11 Eylül 2001 terorist saldırısından sonra artan emniyet ve güvenlik ihtiyacı nedeni ile yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması doğmuştur.

Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması ; sınırların ve uluslararası ticaretin emniyetini sağlamak amacıyla arz zincirindeki tüm aktörlerle (taşıyıcı, gümrük müşaviri, ithalatçı vs.) işbirliğine geçilerek, güvenli kabul edilen aktörlere ticarette çeşitli kolaylıkların tanınması esasına dayanır.

İngilizce adı Authorized Economic Operator (AEO) olan yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması, uluslararası arz zinciri içerisindekigüvenilirticaret erbabına bazı gümrük kolaylıklarından faydalanmalarını, güvenirliğini ispatlamayanların ise daha çok kontrole tabi tutulmasını ifade eder.

Onaylanmış kişi statüsü ile yetkilendirilmiş yükümlü kriterlerinin karşılaştırılarak kriterleri sağlayanların yetkilendirilmiş yükümlüye dönüştürülmesi çalışmaları Mayıs 2012’de yapılan Gümrük I.Arama Konferansı’nı değişim projeleri arasında yer almaktadır.

Yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının faydaları ;

üGüvenlik kontrollerinden muafiyet.

üDaha az bürokratik işlemle karşı karşıya kalma.

üAzaltılmış veri seti ile beyanda bulunabilme.

üUluslararası düzeyde imtiyazlı muamele görme

üUluslararası güvenli ticaret koridorlarının oluşturulması

üUluslar arası arz zinciri görünürlüğünün artırılması

şeklinde sıralanablir.

Yetkilendirilmiş Yükümlü Olabilmenin Koşulları ;

1- Güvenilirlik Koşulu: Gümrük mevzuatını ciddi şekilde ihlal etmemiş olmak.

2- Ticari kayıtların güvenilir ve izlenebilir olması

3- Mali yeterliliğe sahip olmak

4- Emniyet ve güvenlik standardı koşulunu karşılamak.

2.1.9. Kayıt Yolu İle Rejime Giriş (Yerinde Gümrükleme) Beyanı

Eşyanın gümrükleme işlemlerinin gümrük sahasında değil, ticaret erbabının kendilerine ait tesislerindeyapılması uygulamasıdır. Bu rejim türü ile ;

.Eşya gümrüğe gelmez.

.Kayıt işlemi, beyannamenin tescili ile aynı hukuki sonucu doğurur.

.Ayda bir kez tamamlayıcı gümrük beyannamesi verilir.

.Gümrük vergileri toplu şekilde ayda bir kez ödenir.

Kayıt Yolu İle Rejime Girişin Faydaları

.Zamandan ve maliyetten tasarruf

.Vergilerin ertelenmesi

.Uluslararası rekabet gücünün artması

.Gümrüklerdeki iş yoğunluğunun azaltılması ve böylelikle daha riskli işlemlere yönlenebilme

şeklinde sıralanabilir.

2.1.10. Yeni (Elektronik) Özet Beyan Uygulaması

Özet beyan ; eşya ve taşıta ilişkin bilgileri içerir. 01.01.2012 tarihinden itibaren gümrük idarelerinde kullanılmaya başlanan elektronik özet beyan uygulaması ile eşya ve taşıta ilişkin özet bilgiler (özet beyan) güvenlik ve emniyet yönünden risk analizi yapılması amacıyla eşyanın gümrük bölgesine girmesinden/çıkmasından önce (taşıtın ve seferin süresine göre belirlenen süreler içinde) e-ortamda gümrük idaresine verilmesini gerektiren bir uygulamadır. Yeni uygulama ile ; eşyaya ilişkin risk değerlendirmesinin taşıt gümrük dairesine gelmeden önce tamamlanması, kağıt ortamdaki sürece göre daha az maliyetli ve daha hızlı işlem yapılması, gümrük denetimlerinin riskli eşyaya yönelmesi, düşük riskli eşyanın gümrük işlemlerinin daha kısa zamanda tamamlanabilmesi mümkün hale gelmiştir.

ABD’deki 11 Eylül saldırıları sonucunda artan emniyet ve güvenlik ihtiyacı ve akabinde güvenli tedarik zinciri ve eşya tesliminin hızlandırılması amaçları ile başlatılan bir sistemdir.

Türkiye’de e-özet beyan uygulamasına ; AB mevzuatına uyum, yasal ticaretin kolaylaştırılması ve yasadışı ticaretin önlenmesi, insan, çevre, bitki, hayvan sağlığı ve güvenliği, ulusal güvenlik, terörizm ve terörün finansmanı ile etkin mücadele ve iş süreçlerinin hızlandırılması ve etkinliğinin artırılması amaçları ile geçilmiştir.

2.1.11. NCTS Sistemi (Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi) ve Ortak Transit Yönetmeliği

Türkiye’nin dış ticaretini kolaylaştıran önemli adımlardan biri de NCTS Sistemi projesidir.

NCTS (New Computer Transit System)uygulaması ; Transit rejimi çerçevesinde gerçekleştirilen taşımalara ilişkin işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesini ve takibini sağlayan bir sistemdir ve 01.01.2012 tarihi itibarıyla tüm gümrük idarelerinde kullanılmaya başlanmıştır.

NCTS sisteminde ; hareket ve varış gümrük idareleri ile gümrük ve yükümlü arasında haberleşme elektronik mesajlaşma ile sağlanmaktadır. Sistemin en önemli getirisi elektronik mesajlaşmanın zaman maliyetlerini azaltması ile gereksiz yazışma ve beklemeleri engellemesidir.

NCTS uygulaması ile yükümlü; internet bağlantısı olan herhangi bir bilgisayardan beyanname tescil ederek gümrük idaresine gönderebilmektedir.Elektronik ortamda hareket gümrük idaresinde işlemleri tamamlanan transit beyannameler, taşıtın serbest bırakıldığı andan itibaren varış gümrük idaresince görülebilmekte, sistem önceden risk analizi yapılmasını mümkün hale getirmektedir.

NCTS uygulaması ile taşıyıcı firmaların transit rejimine ilişkin özel basitleştirmelerden yararlanmaları da mümkün hale gelmiştir. (İzinli alıcı-izinli-gönderici-kapsamlı teminat-Teminattan vazgeçme v.b.) NCTS uygulaması diğer elektronik gümrük sistemleri ile entegre çalışmaktadır.

—NCTS uygulaması ülkemizin ortak transit sözleşmesine taraf olması halinde kullanılabilecek şekilde hazırlanmış olup, uluslararası uygulamanın gereklerine göre tasarlanmıştır.

—Ülkemizin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olmasıyla birlikte sözleşmeye taraf tüm ülkelerden aynı gümrük beyannamesi ile geçiş mümkün hale gelecektir.

—Resmi davet yazısı alınmış olup, 1 Temmuz itibarıyla ülkemizin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olması beklenmektedir.

-Topluluk transit rejimi, Eşyanın Topluluk sınırları içindeki iki nokta arasında gümrük vergilerine tabi tutulmaksızın taşınmasını sağlayan rejimdir.

-Ortak transit rejimi,Topluluk transitinin;

-Topluluk ile EFTA (İsviçre, Norveç, İzlanda, Liechtenstein) arasındaki taşımalara ve

-EFTA ülkelerinin birbirleri arasındaki taşımalara genişletilmesidir.

-Eşyanın Topluluk statüsüne göre T1 veya T2 rejimi olarak adlandırılır.

-Topluluk dışı eşya: T1

-Topluluk eşyası: T2

 SONUÇ

Ülkelerin dünyada son derece hızlı yaşanan küresel değişimlere aynı ölçüde adapte olabilmek, sürdürülebilir kalkınma ve büyüme ile rekabetçi yapılarını korumak adına stratejik ve uzun vadeli bir program çerçevesinde dış ticaretin geliştirilmesinde itici rol üstlenen tüm kurum ve kuruluşlarını modernize ederek uluslararası ticaret kurallarının gerektirdiği şekliyle donatmaları, görevlerini ve işlemlerini revize etmeleri gerekmektedir.

 Bu çerçevede Türkiye’nin de Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yılı olan 2023 yılında beş yüz milyar dolar ihracat hacmi ile dünyanın en büyük on ekonomisi içinde yer alması hedefine ulaşmak için ve AB’ye giriş sürecinde yerine getirmesi gereken ödevlerini de göz önüne alarak, dış ticaret işlemlerindeki prosedürleri basitleştirerek ve diğer ülkelerin prosedürleri ile uyumlaştırarak dış ticaret süreçlerinin daha etkin bir yapıya kavuşturulması için gerekli çalışmaları tamamlamalıdır.

Ayrıca dış ticaretin gelişmesine doğrudan ya da dolaylı olarak etki eden iligili tüm kurum ve kuruluşları (gümrük idareleri, ekonomi kobi vb.) altyapı, mevzuat ve teknik açıdan modernize edilmesi sağlanmalıdır. Gerçekleştirilecek bu projeler ile Türkiye’nin dünyada ticaretin en kolay, en hızlı ve en güvenli yapıldığı ülkelerden biri olması kaçınılmazdır.

KAYNAKÇA

Aktekin, D. “Ticaretin Kolaylaştırılması ‘Gümrük İdarelerinin Rolü’” Gümrük Müsteşarlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Uzmanlık Tezi, Haziran 2003,Ankara

Sevinç Ünsal, S. “Ticaretin Kolaylaştırılması Bağlamında Tek Pencere Uygulaması” Gümrük Müsteşarlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Uzmanlık Tezi, Haziran 2007 Ankara

www.oecd.org

Kleitz, A. “Costs and Benefits of Trade Facilitation” s.1

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “Gümrükler 2023 Vizyonu” Sunumu

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 1.Arama Konferansı 2011-2013 Stratejisi “Tek Pencere Sistemi ve Tek Durakta Kontrol Sunumu”

Ekonomi Bakanlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğü “Dünya Ticaret Örgütü Çok Taraflı Ticaret Sistemi” Sunumu Mayıs 2011

TOBB UND Lojistik A.Ş. “Ortak Transit Rejimi&NCTS Seminer” Sunumu Nisan12

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü “Yeni Özet Beyan Uygulaması ve Getirileri” Sunumu Nisan 2012

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “Kağıtsız Gümrük İşlemleri” İTO Seminer Sunumu Mart 2012

“Kağıtsız Ortamda Gümrük Uygulamaları” Sunumu Esen Yağcı İTO Nisan 2012

“Gümrük Hizmetlerinde Tek Pencere Sistemi” konulu 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı RG’de yayımlanan 2012/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı “1.Arama Konferansı Değişim Projeleri Raporu” 07-08 Mayıs 2011

Revize Kyoto Sözleşmesi

04 Kasım 1999 tarih ve 23866 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4458 sayılı Gümrük Kanunu

07 Ekim 2009 tarih ve 27369 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği

http://www.unece.org/cefact/

www.solmaz.com.tr Solmaz Gümrükleme Bilgi Notu


[1] The Cost and Benefits of Trade Facilitation, OECD Policy Brief October,2005 http://www.oecd.org (Erişim) 27 Mayıs 2012, s.2

[2] Sevin Sevinç Ünsal, Ticaretin Kolaylaştırılması Bağlamında Tek Pencere Uygulaması, Gümrük Müsteşarlığı Uzmanlık Tezi, Ankara,2007 s.2

[3] Anthony Kleitz, Cost and Benefits of Trade Facilitation, 2002, http://www.unece.org, (Erişim) 27 Mayıs 2012,s.1

[4] Didem Aktekin, Ticaretin Kolaylaştırılması Gümrük İdarelerinin Rolü, Gümrük Müsteşarlığı Uzmanlık Tezi, Ankara, Haziran 2003 s.18

 

[5] Ünsal, a.g.e., s.4

[6] S.Sevinç Ünsal, Ticaretin Kolaylaştırılması Bağlamında Tek Pencere Uygulaması, Gümrük Müsteşarlığı Uzmanlık Tezi, Ankara,2007 s.4’den “Trade Facilitation, WTO Negotiations and UNCTAD,Trade Logistic Branch, UNCTAD, Geneva, 2004”

[7] (http://www.lojistikhaber.com/news.asp?news_id=7583) erişim 27 Mayıs 2012

[8] Sevinç Ünsal, a.g.e., s.15-16

[9] http://www.solmaz.com.tr, GATT Bilgi Notu, s.

[10] Sevinç Ünsal, a.g.e., s.15-16den ”www.ikv.org.tr”

[11]S. Sevinç Ünsal, Ticaretin Kolaylaştırılması Bağlamında Tek Pencere Uygulaması,Gümrük Müsteşarlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2007, s.8’den www.ikv.org.tr (Erişim) 24.07.2007

[12] Y. Duval, Cost and Benefits of Impementing Trade Facilitation Measures Under Negotiations at the WTO: an Exploratory Survey, Artnet Working Paper Series, No:3, January, 2006, s.3

[13]Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Arama Konferansı Raporu, Sapanca , 07-08 Mayıs 2012 ss.1-3

Paylaşın

İlişkili Makaleler

Kıbrıs Sorunu İçin Doğal Çözüm*

About Author

admin